Son Yorumlar
Son Şans, Tekrarı 105 Yıl Sonra
Bilgi
Yazım içeriği ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazı olmuş. En çok di...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu şekilde, canlıların hangi amaçla bayıltığını bilmeden ve sonrasında...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLİ
ORADAKİ YURTTAN ŞİKAYET GELMİŞTİR BELEDİYEYE BELEDİYEDE GEREKENİ YAPMI...
Yorumu Oku

Ak Parti'de değişim başlıyor!
MÜTEAHHİT
GEYVE TEŞKİLATI TAMAMEN DEĞİŞMELİ MÜCAHİTLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE YÜKSELME...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüştü
dileğimizdir
sayın Murat Kaya; TCDD'nın genen müdürü ile görüşürken HIZLI TREN...
Yorumu Oku

 
'Ben Kadınım!...'
Cuma, 09 Mart 2012

Sibel Yavuz...
Türk Eğitim-Sen Sakarya Şubesi Kadın Komisyonu başkanımız...
Diğer sıfatlarını da kendisinden öğrenelim;
Ben Bir Kadınım!
Anadilimizin kurallarını öğrenirken, isimlerin sıfatlarla nitelendiğini öğrenmiştik ilk olarak. Sıfatların isimler hakkında bilgi veren kelimeler olduğu öğretilmişti bizlere. Şimdi ben bir isimim ve beni niteleyen sıfatları düşündüğümde ise ismimin ?Kadın? olduğunu söyleyebilirim sizlere.
Benim ismim ?Kadın?: Anne Kadın, Eş Kadın, Evlat Kadın, Emekçi Kadın, Gelin Kadın, Komşu Kadın, Abla Kadın, Fedakar Kadın...
Ben Anne Kadınım!..
Sıfatlarım; ilgili, fedakar, sabırlı, yemeyen yediren, giymeyen giydiren, yorulmayan, bunalmayan,...
Ben Eş Kadınım!..
Sıfatlarım; iyi huylu, bakımlı, çalışkan, hizmet ve hürmeti seven, itaatkar, her söze karışmayan, susmayı çok iyi bilen, kız evlatlarına da kendisi gibi susmayı öğreten, sesi kısık, dayak yemediğinde kocasına dualar eden, hakkı olanı aldığında ise minnettar olan,...
Ben Evlat Kadınım!..
Birçok sorumluluğa 'hayır' deme hakkı elinden alınan, erken yaşta eş olan anne olan, okula istenmeden gönderilen ya da okula gitme şansını zorla elde eden, sesi evdeki erkek kardeşlerinden her zaman daha kısık çıkmak zorunda olan,..
Ben Gelin Kadınım!..
Sesi yaşantısının evlilik döneminde daha da kısılan, kendi kişiliğini kaybedip başka kişilerin isteklerinden birer bölüm yaşayan, hizmet-hürmet ve itaat etmediği takdirde yadırganan, şiddete boyun eğen, ...
Ben Emekçi Kadınım!..
Bana izin verildiği ölçüde çalışıp evime para ve rızık getirme imkanı olan; tarlada, bağda, bahçede erkek gücüyle çalışıp evde kadın olarak barınan; itiraz etme ve hak arama çabasını dile getirmekten korkan ve bu arayış söz konusu olduğunda çabuk susturulan ya da korkudan susan; sesini yükselttiğinde ise çirkin ya da sevimsiz diye adlandırılan...
Ben ülkemizde emeğiyle, sesiyle, duruşuyla 'ben buradayım!' diyen birçok kadından biriyim. Yaşım 34. Bir evlat annesiyim. Bir öğretmenim. Yaklaşık on yıldır ülkeme emeğimle hizmet ediyorum.
Şimdiye kadar yaşadığım ve gözlemlediğim kadarıyla, kadının çalışması, çalışırken huzurlu ve mutlu olması, sözünü dinletebilmesi ve haklı olmasına rağmen onay alması ve hak kazanması oldukça zor ve zahmetli.
Birçok çalışan kadın hem vakitlerinin hem de enerjilerinin çoğunu işyerlerinde harcamaktalar. Ayrıca eve geldikten sonra da hiç işe gitmemişler gibi her şeyin düzenli ve eksiksiz olmasından da sorumlular. Eşleri ayaklarındaki çorapları kirli sepetine attığında bunun için bile teşekkür beklerken kadının duyabileceği en güzel ve bazen de unutulan söz 'eline sağlık' tır. Kadın-erkek fark etmeden her insanın hayatını sürdürmesi için gereken temel ihtiyaçlardan biri olan yemek yapmak ve mutfakla ilgili her türlü sorumluluk kadına aittir. Evin temizliği, düzeni kadının işidir birçoğumuzun evinde. Konu-komşu bile evinden dolayı kadını etiketlendirir: temiz ya da pasaklı diye. Erkek işten eve gelince yorgundur ama kadın işten eve gelince annedir, ev hanımıdır, komşudur...
Böyle öğrendik ama böyle öğretmemeliyiz bence.
İşyerinde kadın yemekten, mağazalardan ya da makyaj malzemelerinden bahsettiğinde hoştur güzeldir de; yasal haklarından, sivil toplum kuruluşlarından bahsettiğinde, bu konularda aktif olduğunda ve hakları için mücadele ettiğinde ise kadın ukaladır, bilmiştir, çirkindir... Fakat aynı konularda erkekler konuşup, tartıştıklarında ise bilgilidirler maalesef. Acaba kadınların kırda, tarlada, kamuda en az erkekler kadar güçlü ve başarılı olmaları neden rahatsız eder ki bizleri, sizleri?!..
Birçok kadın ise malesef hala yaptığı işin kendisine verdiği yasal hakları bile eşlerine sormaktalar. Neden bilmiyoruz haklarımızı diye soranlara cevabım bu: Çünkü öğrenmiyoruz. Atalarımız bile 'ağlamayan bebeğe emzik vermezler' demişler. Biz hep susarsak şayet, en başta canımız kadar sevdiğimiz evlatlarımız da susmayı öğrenecekler. Konuşun derken isyan edin demiyorum. En azından biri ayağımıza bastığında onun özür dilemesine dahi yetecek kadar sesimiz çıksın lütfen. Ben önce insanım. Sonra kadınım. Herkes gibi ismimizi taşıyabilmek için önce herkes olmaktan çıkıp 'benim' diyebilmeliyiz ve topluma da kendimizi bu şekilde kabul ettirmeliyiz.
Ben İnsanım!.. Ben Kadınım!.. Ben Çok Özelim!.. Ben Eşşizim!...


Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1659 | E-posta

İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.