Geçtiðimiz cumartesi, Öðretmen Volkan Turgut'un Sonsuzluk 1071 adlý eserinin imza günüydü.
Benim gibi katýlamayanlar için bu eseri takdimimdir;
"Sonsuzluk 1071"
Yaratýlmýþlarýn en þereflisi olmak ile görevlendirilen insanoðlu; verilen görevin yükü aðýr geldiðinden olsa gerek -Ki daðlara bile aðýr gelmiþti- dua dua yalvarýp yardým istedi rabbinden.
Allah "kaldýrýlamayacak yük mesuliyetten muaftýr" hükmünce, görevlendirmenin baþarý ile sonuçlanabilmesi için kitabý, hikmeti, irade, düþünme, yorum yapma, sorgulama ve iliþki kurma yeteneklerini yaratýp hepsini birden insanoðlunun yüreðine nakþetti.
En derine, ta içimize yani.
Aklýný kullanmayý öðrenen insan, yaþadýklarýný unutmayýp deneyim kazanacak, olaylarýn sebeplerini kullanarak sonuçlarýna, sonuçlarýný kullanarak geleceðe ulaþmaya çalýþacaktý. Geçen ile gelecek olan arasýna örülmesi gereken çelik zincirli köprülerin mimarý, mühendisi, iþçisi, yolcusu olacak, düþünecek, yorumlayacak, sorgulayacak… böylece; hem hayatýný programlayacak hem eþref-i mahlûkat olma özelliðini hak edecek hem de hesap gününün yüzü suyu hürmetine sað omzuna oturmuþ olanýn defterini altýn yaldýzlarla, gümüþ iþlemelerle, hayýrla, sevapla, ecirle süsleyecekti.
Allah, yeryüzünde halife olmak üzere insanoðlunu yaratmayý murat ettiði vakit melekler; "Biz seni hamd ile tespih edip ism-i þerifini zikrediyoruz, onlar ise yeryüzünde fesat çýkarýp kan dökecekler" demiþlerdi.
Allah ise "Þüphesiz sizin bilmediklerinizi ben bilirim" buyurdu ve Âdem'i yarattý.
O'na isimleri öðrettikten sonra melekler ile birlikte Âdem'i de ilahi huzura çaðýrýp onlara bazý yaratýlmýþlarýn isimlerini sordu. Melekler; " Seni her türlü noksanlýktan tenzih ederiz. Senin bize öðrettiklerinden baþka bir þey bilmiyoruz." diye yakardýlar Tanrýya.
Adem ise nesnelerin isimlerini söyleyebildi.
Allah, meleklerin yeryüzünün halifesi önünde secde etmesini emrettiðinde Ýblis Rabbinden gelen buyruða kibri nedeni ile uymadý.
Nurdan yaratýlan meleklerin, pýhtýdan yaratýlan insan önünde secde etmesine bir anlam veremiyordu zira.
Bilmiyordu ki, buyruða uymanýn mecburiyeti yaratýlanýn ham maddesinden deðil bilgi kapasitesinden kaynaklanýyordu.
Lanetlenerek kovulan Þeytan, "Öyle ise beni azdýrmandan dolayý mutlaka onlar için senin dosdoðru yoluna oturacaðým. Sonra onlara önlerinden ve arkalarýndan, saðlarýndan ve sollarýndan sokulacaðým ve onlarýn çoðunu þükrediciler olarak bulamayacaksýn" diye yemin ettiðinde, insanoðlunun beynini, nefsine köle ederek çalýþmaya karar vermiþti.
Tanrý "Þüphesiz sen izin verilenlerdensin, yerilmiþ ve kovulmuþ olarak oradan çýk! Ant olsun ki, onlardan kim sana uyarsa, cehennemi sizin hepinizle dolduracaðým" diyerek iyi-kötü, haram-helal, günah-sevap zýtlarýnýn ilahi uyumunu yarattý.
Þeytan güç ve izin dairesi içerisinde, tuzaklarýný kurmaya baþladý. Ancak Allah tuzak kuranlarýn en hayýrlýsýdýr. Âdem'in soyuna bilmediði ne varsa, bilmesi gerektiði kadar öðretti. Kendi katýnda olanlar hariç…
"Sana kýyametin ne zaman kopacaðýný soruyorlar. Onu bilip söylemek nerede, sen nerede? Onun nihai bilgisi yalnýz rabbine aittir" ayeti ile insana bilginin de sýnýrlarýnýn olduðunu öðretiyordu.
Öyle ya, Ýnsan yaratýlmýþlardan daha þerefli olacaktý, yaratandan deðil.
O halde bilmediklerinin olduðunu da bilmeliydi. Öðrendiði her "yeni" "hiçbir þey bilmiyormuþum" gerçeðini hissettirsin, haddini bilsin, ama bilmediklerinden de istifade ederek bir çaba, bir görüþ, bir düþünce edinsin ki görevine layýk olsun. Bir görev yüklenmeye deðecek kadar deðerli olabilsin.
Yeryüzünde hiçbir olay yoktur ki, tek sebebe baðlý kalsýn, tek sonuca ulaþsýn, çok boyutlu olmasýn. Birden çok olay arasýnda birden çok baðlantý bulunmasýn. Velev ki zamanlar ya da mekânlar birbirinden uzak kalsýn. Gökyüzünün özgürleri yüzlerce yýl önce kýskanýlmasaydý mesela, bugün demir kuþlar süzülebilir miydi acaba? Asya'da barut kullanýlmasa Amerika'da derisi kýzýllar bu kadar kolay yok edilebilir miydi ya da?
Her olay zincirin bir halkasý, halkalarýn bir ucu kalûbelada bir ucu Ýsrafil'in surunda…
Yaratan, Levhi Mahfuz'a yazdýðý programý uygulamaya koydu."
Ýsteme adresi; http://www.orhunkitabevi.com/...
--------------------------------
Yazarýn daha önce yayýnlanmýþ "Sonsuzluk 1071" yazýsý için TIKLAYINIZ!
Erol Afþar hakkýndaki diðer yazýlar Gösterim: 1548 | E-posta
|