Hükümet eğitimde 4+4+4 modelini TBMM'den geçirmeye kararlı.
Dün ilgili yasa teklifi Eğitim Komisyonu'ndan kavgayla da olsa geçti.
Peki Türkiye ve de Sakarya bu modele hazır mı?
En azından fiziki mekanlar yeterli olacak mı?
Sakarya özellikle son yıllarda eğitim yatırımları açısından yerinde saydı.
Nüfus hızla artarken derslik yapımı konusunda istenilen seviyeye bir türlü ulaşılamadı.
İlköğretim okulları, liseler yetersiz.
Bir çok okulda ikili eğitim veriliyor.
4+4+4 sisteminde lise öğrenimi zorunlu olunca mevcut lise binaları hepten yetersiz kalacak.
Sözün özü yeni sisteme hazırlanmak için yeni liseler inşa etmek gerek.
Bence belediyeler çok hızlı bir şekilde okul arsası üretmeli, Valilik tüm imkanları seferber ederek çok sayıda okul inşa etmenin yolunu bulmalı.
Bakanlık kaynakları, Özel İdare kaynakları, diğer tüm kaynaklar yeni okullar için harcanmalı.
Yeni meslek liseleri, yeni fen liseleri, yeni Anadolu liseleri inşa edilmeli.
İlimizde olmayan Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi, Tarım Meslek Lisesi gibi okullar açılmalı.
Valimiz Mustafa Büyük ve yeni Milli Eğitim Müdürümüz Yavuz Selim Sandıkçı'ya büyük görev düşüyor.
Büyük ve Sandıkçı iktidar partisinin desteğini alarak Sakarya'yı 4+4+4'e hazırlamalılar.


Mor ışıklı meydan

Düzenleme çalışmaları devam eden Orhan Cami Meydanı'nı gece hiç görmemiştim.
Geçen gece şöyle bir dolaştım.
Mor ışıklarla aydınlatılmaya çalışan Meydan'da bir kasvet hakim.
Onca ışık meydanı hiç aydınlatmıyor.
Onca mor lamba, neden konmuş anlamak mümkün değil.
Dakikalarca baktım.
Bir estetik yan da bulamadım.
Mor ışıklı meydan düzenleyenler sanırım mor ışığın beyaza etkisini bilmiyorlar.
Şimdi kış; yaz geldiğinde insanların beyaz iç çamaşırları mor ışıkla ortaya çıkarsa, belediye yönetimi o ışıkları sökmek zorunda kalabilir.
Meydan'da sanırın en büyük tersliklerden biri de Belediye önündeki zemin çalışması.
Çalışma planlanırken yaya trafiğinin akış yönü hiç hesaplanmamış.
Çark Caddesi'ne paralel kesitlerle oluşturulan farklı zemin örnekleri ve fıskiyeler yayanın meydanda yürümesini zorlaştıracak.
...

112'ye ihtiyaç duymak!

Bir 112 eleştirisi yapmaya kalktım.
Günlerdir tepkiler dinmek bilmiyor.
Çok seviyeli eleştiriler olduğu gibi, hiçbir sağlıkçıya yakıştıramayacağım düzeylerde de tepkiler geliyor.
Tüm tepkileri hoş görüyle karşılıyorum.
Ama anlamakta zorlandığım bir şey var.
Gelen yorumların çok büyük bölümünde "umarım bir gün 122'ye ihtiyaç duyarsınız" anlamında sözler var.
Görevi can kurtarmak olan ve yüreğinden insan sevgisi eksik olmaması gereken kişiler bu sözü nasıl söyler?
Ben 112'ye ihtiyaç duyduğumda, bu yorumları yapan arkadaşlar bayram mı yapacaklar?
112'lerde çalışan arkadaşların, beni düşman görüyor olsalar bile bu sözü söylemeye hakları yok�
Bu kadar çok "umarım bir gün 122'ye ihtiyaç duyarsınız" duasından sonra, bize "umarım bir gün 122'ye ihtiyaç duymam" duası kalıyor.
�

Dokuz akçe
Bir gece rüyasında Nasrettin Hoca'ya dokuz akçe vermişler.
Hoca,
-Dokuz olmaz, on akçe olsun derken uyanmış�
Bakmış ki elleri bomboş, hemen gözlerini kapatıp elini uzatmış ve duaya başlamış;
-Getir, tamam dokuz akçe olsun�

İnternetten

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum