Son Yorumlar
Son Şans, Tekrarı 105 Yıl Sonra
Bilgi
Yazım içeriği ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazı olmuş. En çok di...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu şekilde, canlıların hangi amaçla bayıltığını bilmeden ve sonrasında...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLİ
ORADAKİ YURTTAN ŞİKAYET GELMİŞTİR BELEDİYEYE BELEDİYEDE GEREKENİ YAPMI...
Yorumu Oku

Ak Parti'de değişim başlıyor!
MÜTEAHHİT
GEYVE TEŞKİLATI TAMAMEN DEĞİŞMELİ MÜCAHİTLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE YÜKSELME...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüştü
dileğimizdir
sayın Murat Kaya; TCDD'nın genen müdürü ile görüşürken HIZLI TREN...
Yorumu Oku

 
Sakaryaspor'u Ancak Ben Kurtarırım!
Perşembe, 22 Mart 2012

Evet, Sakaryaspor'un kurtuluş reçetesi elimde, onu kurtarsa kurtarsa ben kurtarırım.
İlk fırsatta kurtaracağım da…
Lakin bu yazının Sakaryaspor ve Sakaryaspor'u kurtarmakla alakası yok.
Baktım, Sakaryaspor'u kurtaracağım diyen herkes başka bir yerden başka bir tarafını kurtarıyor, baktım bu takım öyle bir marka ki herkes bir tarafından yiyor ve sömürüyor…
Ben de affınıza binaen bir kurnazlık yapıp, Sakaryaspor başlığı altında farklı ama çok önemli bir yazının okunmasını sağlayabilir miyim diye böyle yaptım.
Ben de Sakaryapor'u ilk ve umarım son kez kullandım yani…
Yerel ve genel gazetelerin son sayfadan başlanarak okunduğu, tuttuğunuz takımın kaç gol attığının ve yediğinin, o gün Güneydoğu'da kaç şehit verdiğimizden daha önemli olduğu şu güzel ülkemin insanları, belki bu ilde farklı gündemlerin de olduğunu anlar diye…
Yazı yazıyorsunuz vatandaşın umurunda değil ki okunmuyorsunuz…
Konuyla ilgili tek bir yetkili arayıp da hayırdır demiyor…
Validen randevu istiyorsunuz, bir hafta geçti ses seda yok…
Acaba yok mu diyorsunuz, burada…
Acaba gündemi mi yoğun ve önemli diye bakıyorsunuz, mutat protokol ziyaretleri vesaire, hepsi tırı vırı…
Peki, biz neyin peşindeyiz?
Randevu konumuz ne?
İşte iki gündür yazdığımız Dernekkırı Prefabrikleri…
Bir de norm kadro düzenlemesi sebebiyle yaklaşık 200 öğretmenin yaşadığı sıkıntı…
Aradan bir hafta geçti, 3000, yazıyla üç bin üyelik sendikanın yönetim kurulunun randevu talebine cevap yok.
Ha, yok mu?
Hiç derdim değil…
Benim bürokratım, benim yetkilim, benim amirim, benim müdürüm olamıyorsanız, bu sendikayı takmıyorsanız, benden Yalova kaymakamı muamelesi görürsünüz ki, kendiniz bilirsiniz...
İki gündür üst üste Dernekkırı'nı yazıyorum…
Okuyanlar okuduklarına inanamıyorlar, bu çağda, bu ilde, böyle bir yer, böyle bir bataklık mümkün değil diyorlar.
Ama var ve bu ili yönetenlerin umurunda değil…
Ve daha önemlisi; Orada bir okul var…
Bahçesinde ve bünyesinde hemen her gün kavgaların yaşandığı, baltaların, pompalı tüfeklerin havada uçuştuğu, eğitim çalışanlarının tartaklandığı, horlandığı hatta dayak yediği, arabalarının çizildiği, lastiklerinin patlatıldığı, arabalarının yolda durdurulduğu bir okul…
Sanırsınız ki Güneydoğu'da kurtarılmış bir bölge…
Yalova'da da değil ha, Adapazarı'nın göbeğinde böyle bir okul var.
Dolayısıyla Yalova kaymakamını ilgilendirmeyen bir okul…
O okulda öğretmensiniz. Öğrencinize veli tanıma amacıyla hatırladığınız formu verip doldurmasını istiyorsunuz.
Aman Allah'ım!!!
Babanızın mesleği sorusunun cevabı çok af edersiniz pez…k, annenizin mesleği sorusuna verilen cevap o…pu!
İki sebebi vardır; Ya öğrenci anne/babanın birbirine hitabından dolayı öyle sanarak yazmıştır ya da gerçekten öyledir.
Bana haber veriyorlar, gidiyorum, karakoldan da teyit ediyorum ki evet anne/babanın mesleği aynen çocuğun yazdığı gibi…
Ve o çocuk bunun ayıp olduğunu bile bilmiyor…
E ne olacaktı;
İki gündür söylüyoruz; Sadece bir haftalık asayiş raporu bile ortaya koyuyor ki Dernekkırı Prefabrikleri sosyal işlevini kaybetmiş, bünyesinde karılarını kızlarını satan, uyuşturucu ticareti yapan, hırsız, arsız, dolandırıcı, tinerci ve kanun kaçaklarını barındırıyorken, o okula iyi aile çocukları kayıt olacak değil ya?
Haliyle çoğunluk anadan-babadan talihsiz çocuklar…
Aile kavramını bile bilmeyen, o..puluğu meslek zanneden, aile sıcaklığını ve huzurunu bir kez olsun tatmayan çocuklar…
Bunu konuşacaktık…
Dört gün bekledik, baktık ses yok, yazdık…
Böyle de anlaşırız, sorun değil…
Ağzımızdan duymayı istemeyenlere böyle de duyururuz…
Böyle de sorarız;
Evet…
İlimizde, ilimizin göbeğinde fuhuş, hırsızlık, cinayet gibi asayiş olaylarının faillerini barındıran bir yerleşim alanı ve sakinlerinin çocuklarını gönderdikleri bir okul var.
O batakhaneyi kapatmak, o masum çocukları devlet himayesine almak ve o okulu tedavülden kaldırmak için daha ne bekliyorsunuz?
Sayın Valim…
Sayın yerel yöneticilerim…
Sayın siyasetçiler…
Artık anlamını, işlevini yitiren, yitirdiği gibi bu hali ile ekonomik, sosyal ve sosyolojik anlamda her türlü melanetin bataklığı durumundaki bu prefabrikeleri tedavülden kaldırılmak bu kadar zor mu?
Ha, benim için yazmak zor değil.
Ankara dönüşü devam edeceğiz…


Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1415 | E-posta

İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.