Yalancı bir kimseyi ne Allah sever, ne de kulları...
Yalan haramdır. Yalancı bir kimsenin insanlık bakımından hiç bir kıymeti olamaz. Söylediği yalan sözleri ile insanları aldatan, yaptığı hile ve uydurmalarla ötekini berikini saptırmaya çalışan kimseler çok büyük günahkârdır.
Peygamberimiz Efendimizin yalana dair söz ve işaretleri;
Bize hıyanet eden bizden değildir. Hile ve aldatmayı yapanlar cehennemdedirler.
Doğruluk, Peygamber Efendimizin cennetle kefil olduğu haslettir.
Bana altı hasletle kefil olunuz, ben de size cennetle kefil olayım uyurmuş, o hasletleri şöyle sıralamıştır;
Sizden birisi konuştuğu zaman yalan söylemesin.
Söz verdiği zaman sözünden dönmesin.
Emin sayıldığı zaman hıyanet etmesin.
Gözünü haram bakıştan korusun.
Tenasül uzvunu zinadan korusun.
Ellerini zulümden uzak tutsun.
Doğruluk huzurdur yalan ise kötü bir gaflettir.
Doğruluk iyiliğe ve cennete yalan günaha ve cehenneme götürür.
Doğru söz söylemekten ayrılmayınız. Çünkü doğru konuşmak, kişiyi iyiliğe, iyilik ise sahibini cennete götürür. Yalandan kaçınınız. Çünkü yalan konuşmak kişiyi günahlara kaydırır. Bu ise, sahibini cehenneme götürür. Allah'tan ancak faydalı bilgi ve can sağlığı isteyiniz. Birbirinizi kıskanmayın, öfkelenmeyin, iyilikleri koparıp atmayın, sırt çevirmeyin ve emrettiği şekilde Allah'a kul, Müslümanlarla ise kardeş olunuz.
İnsanları cennete ulaştıran şey doğruluktur. Çünkü doğruluktan ayrılmayan bir kul, iyiliksever ve Allah'ın emirlerine itaat ederek sağlam bir imana kavuşur. Sağlam bir iman ise, sahibini cennete götürür. İnsanı cehenneme götüren sebep ise yalancılıktır. Çünkü yalan söyleyen kimse, kötülükten ayrılmaz. Bu ise, insanı küfür, küfürde cehenneme koyar.
Üç sınıf vardır ki, Allah onlarla ne konuşur, ne de onlara iltifat eder ve ne de onları över veya kalplerini temizler. Onlar için elem verici bir azap vardır; Zina eden evli veya yaşlı bir kimse, Yalan söyleyen padişah, Gururlu olan bir fakir.
Size büyük günahların en büyüğünü haber vereyim mi? O, Allah'a şirk koşmak ve anne ve babaya isyan etmektir.
Dikkat ediniz! Büyük günahların en büyüğü yalancılıktır.
Sana Allah'tan sakınmayı, doğru konuşmayı, emaneti yerine getirmeyi, sözüne sahip çıkmayı, selam vermeyi ve mütevazı olmayı tavsiye ediyorum.
Yalancılık ve hainlik dışında mümine her şey yakışır. Çünkü hain olan bir kimse, başta Allah'ın emirlerine ihanet eder. Her türlü kötülüklere başvurarak hainliğini ortaya çıkarır. Yalan söyleyen bir kimse ise, yalancılığını hainliği üzerine adeta bir perde gibi geçirip hainliğini örtmeye, gizlemeye çalışır. Böylece sahte doğruluğu ile birçok mümini yoldan çıkarır. Bunun için yalancılık ve hainlik, kişiye, kişinin imanına yakışmaz.
Yalandan sakınınız. Çünkü yalan, fısk ve fücurla beraberdir. Bunların ikisi de cehennemdedir.
Muhakkak şeytanın sürmesi, enfiyesi ve çerezi vardır. Çerezi yalan, enfiyesi öfke, sürmesi ise uykudur.
Senin doğru söylediğine inanan bir adama yalan söylemen, en büyük hıyanettir.
En büyük hıyanet, din kardeşine haber verdiğin bir sözde o sana inandığı halde senin ona yalan söylemendir.
Kul yalan söylemeye ve yalan söyleme niyetini taşımaya devam edince bir an gelir ki, kalbinde önce siyah bir nokta belirir. Sonra bu nokta büyür ve kalbinin tamamı simsiyah olur. Sonunda Allah nezdinde yalancılar arasına kaydedilir.
Kul yalan söylemeye başladığı zaman, rahmet melekleri ağzının kokusundan bir mil kadar uzaklaşır.
?Dört haslet vardır, kimde o dört haslet bulunursa, o kimse münafıktır ve kimde o dört hasletten biri bulunursa, o kimsede münafıklıktan bir haslet var demektir. Ta ki o hasleti bırakıncaya kadar!
1.Konuştuğu zaman yalan söylerse,
2.Söz verdiği zaman cayarsa,
3.Ahdettiği zaman hile yaparsa,
4.Başkasıyla cedelleştiği zaman yalan uydurursa?
Abdullah b. Cürad şöyle anlatıyor;
Ey Allah'ın Resulü! Mümin bir kimse zina eder mi dedim.
Hz. Peygamber; Bu bazen olur, dedi.
Ey Allah'ın Peygamberi! Mümin bir kimse yalan söyler mi deyince hayır dedikten sonra hemen şu ayeti okudu;
Yalanı ancak Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydurur. İşte bunlar asıl yalancı olanlardır.
Safvan bin Süleym dedi ki;
Ey Allah'ın Resulü! Mümin korkak olur mu?
Evet, olabilir, buyurdu.
Peki, mümin cimri olur mu?
Evet, olabilir, buyurdu.
Mümin yalancı olabilir mi?
Hayır, asla, buyurdu. Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1422 | E-posta
|