Sakaryaspor'un başında Sakaryalı hocaların bulunması yerinde bir karar.
Şaban Yıldırım'ın, Hikmet Sevim'in, Coşkun Demirbakan'ın başında olduğu Sakaryaspor'u hep daha çok sevdim.
Aykut Kocaman'ın, Oğuz Çetin'in Fenerbahçe'de, Tayfur Havutçu'nun Beşiktaş'ta, Bülent Uygun'un Sivas'ta, Osman Özdemir ve Yılmaz Vural'ın çeşitli takımlarda ortaya koydukları performans hep gururumuzu kabarttı.
Yılmaz Vural'ı yıllar önce, 1995'te Kanal 54'te bir programa davet etmiştik.
Sanırım Alaattin Özmen'in sunduğu bir programdı.
O akşam Vural'a inanılmaz bir sevgi seli oluşmuştu.
Gelen telefonları bırakın, insanlar akın akın televizyon binasına koşmuştu Yılmaz Hocayı görmek için.
Bu sezon Şaban Yıldırım gönderildikten sonra Yılmaz Vural adı gündeme gelince o gece aklıma geldi.
Sakarya halkının bu kadar sevdiği Yılmaz Vural'la Sakaryaspor bir atak yapabilir diye düşündüm.
Ama Vural'ın gelişi bir kere faullüydü.
Fi Yapı'nın sözcüsü gibi ortaya çıktı Vural.
İlk demeci Sakaryaspor Teknik Direktörü gibi değil Fikret İnan'ın imar işlerini takip eden biri gibiydi.
O açıklama bende inanılmaz bir hayal kırıklığı yaşattı.
Yine de kendimi tuttum.
Vural'ı değil, yönetimi hedef alan bir yazı yazdım.
O yazı da Başkan Erdal Taşkın'la tüm iplerimizin kopmasına neden oldu.
Sonrasında da birbiri ardına alınan başarısız sonuçlara rağmen Vural aleyhine yazmak gelmedi içimden.
Ama bakıyorum da Yılmaz Hoca yanlış yolda.
Bir çıkıyor takıma iki işadamının talip olduğunu söylüyor.
Bir başka gün takımı Büyükşehir Belediye Başkanı'nın önüne atıyor.
Sonra gazetecilere iş öğretmeye kalkıyor.
Anladığım kadarıyla Vural kendi başarısızlığını perdelemek için her gün değişik bir taktik deniyor.
Bugün Sakaryaspor'la ilgili bir tek gerçek var.
O gerçek de şudur:
Yönetim ve Teknik Direktör Yılmaz Vural el ele verip Sakaryaspor'u ligden düşürmüştür.
Üst üste yaptıkları hatalarla takımı düşüren Yönetim ve Vural hiç kabahatli aramasınlar.
Bugün yapmaları gereken tek şey de ; " Biz bu işi beceremedik" diyerek çekip gitmektir.

Toçoğlu bu yanlıştan dönmeli

Dün Yıldız Caddesi'ne 7 minibüs hattı için ihale açılmasındaki yanlışlığı yazdım.
Ben olaya düz mantıkla bakmıştım.
Toplulaştırma projesi hazırlığındaki Büyükşehir Belediyesi'nin kalkıp da yeni minibüs ihalesi açmasının yanlışlığına değinmiştim.
Dün bu süreçle ilgili yeni bilgilere ulaştım.
Bu konu yaklaşık 6 ay önce gündeme gelmiş.
Büyükşehir'den minibüs duraklarına mevcut minibüsçülerin katılabileceği bir ihalenin duyurusu yapılmış.
Boşta plakası olan bazı kişiler devreye girmiş.
"Biz dururken, o hatlar hattı olana verilemez" demişler.
Bu haklı tepki sonrası duyurusu yapılan ihale iptal edilmiş.
Bu arada birileri harekete geçmiş.
25 bin lira etmeyen boştaki plakalara 50 bin lira, 100 bin lira verip almışlar.
Halen de o plakaları bir şekilde kapatmaya çalışanlar varmış.
İhaleyle ilgili bir diğer iddia ise, para etmeyen hatlarda minibüsü olan ve etkili konumlardaki bazı kişilerin bu ihaleden hat almaya çalıştıkları şeklinde.
Bu tür iddialar havada uçuşurken yapılacak ihale Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu'na zarar verir.
Orada ulaşımla ilgili sıkıntı varsa bu sorunun dedikodusuz, şaibesiz çözümü otobüs seferlerini arttırmaktır.
Nasıl SAÜ öğrencilerinin sorunu otobüsle çözüldüyse bu hattın sorunu da otobüsle çözülmelidir.
Toplulaştırma çalışması yapan Büyükşehir'in bu tür küçük işlere girmemesi gerekir.

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum