|
Hasan aðabey, bir yerel bir genel iki seçim dönemidir gelir, kapýmý çalar; " ‘Sevgili Hocam, genel baþkanýmýn selam ve muhabbetlerini getirdim. Kendisi bana bizzat bu görevi tevdi etti, deðerli ülküdaþýmla görüþ, onun fikirleri bizim için deðerli ve önemlidir, fikirlerini al, mümkünse yazýlý rapor halinde getir, deðerlendirelim' dedi" der, hediyesini býrakýr, belirlediðimiz saat gelir, alýr ve gider.
Ben de hiç üþenmem, kendimce bir rapor döktürürüm.
Ulaþýr mý ulaþmaz mý bilemem…
Ama bildiðim bir þey var ki eðer ulaþýyorsa sevgili genel baþkan, ben ne dersem tersini yapýyor.
Zaman aþýmýndan dolayý artýk sýr olma vasfýný yitirdiðini düþünerek en son rapordan alýntýlar yapayým;
Sakarya'da yerel siyaset anlayýþý hâkimdir. Milletvekilinin TBMM'de hangi komisyonlarda görev aldýðýndan, hangi soru önergeleri verdiðinden, yasama faaliyetine ne kadar katýlýp katýlmadýðýndan çok, Sakarya'ya ne kadar geldiði, hangi düðün, cenaze, cemiyet ve benzeri organizasyonlara katýldýðý, TBMM'de geçirdiði vakitten çok ilde geçirdiði zaman ölçü alýnýr.
Bir de halk tabiri ile çakma olup olmadýðýna bakýlýr.
Dolayýsý ile Münir Kutluata baþka bir ilden konulmalý, yok eðer illa buradan olacaksa özellikle Sakarya yereli için TBMM'de ki çalýþmalarý çok iyi aktarýlmalýdýr.
Enver Toçoðlu vasýflarýyla daha ziyade yerel yönetim adayý olarak deðerlendirilmeli, var olduðu iddia edilen oy potansiyelinin sandýða aktarýlmasý saðlanmalý, iyi izah edilmesi ve küstürülmemesi þartýyla aday yapýlmamalý, yapýlacaksa da alt sýralara ‘taþýyýcý olarak' ama dediðim gibi gönlü alýnmak suretiyle konulmalýdýr.
Hamdi Kýlýçarslan ve Alirýza Acartürk'ün oy potansiyeli konusunda Toçoðlu'ndan aþaðý kalýr yanlarý yoktur. Her biri ayrý bir deðer, ayrý bir cevherdir ki sosyal konumlarý itibariyle sair parti oylarýný da alýrlar.
Raporun bir bölümünde de Sakarya'ya iki Prof.un çok ama çok fazla geleceðinden bahsetmiþim.
Neyse, dediðim gibi ben ne dersem tersi yapýldýðý için raporumun bir hükmü yok ama özellikle, Ankara'nýn bir þekilde katký ve müdahalesi ile gergin geçeceðini umduðum il kongresi öncesinde anlamý var diye düþünüyorum.
Çünkü bugün yaþananlar bu partiye, öncesi ve sonrasýyla seçim döneminin yadigarýdýr.
O gün doðru atlara oynansaydý, o gün taban beklentilerine cevap verilseydi, o gün ülkücüler adam yerine konsaydý ve o gün birileri haddini bilseydi; bugün bu tartýþmalarýn hiçbirisi yaþanmayacaktý.
Bu had konusunu biraz açalým;
Özelin de özelinden örnek vererek hem de…
Seçim dönemidir, bir haber gelir veya yüz yüze bir görüþme gerçekleþir;
Genel baþkaným sizi Sakarya için uygun buldu. Sizi Sakarya'dan görmek istiyor. Ne dersiniz?
Sayýn genel baþkanýma selamlarýmý iletin, ayrýca teveccühlerinden dolayý teþekkür ederim ama Sakarya'da yýllarýný Sakarya için vermiþ ülküdaþlarým varken, benim ön plana çýkmam doðru olmaz, olmadýðý gibi fitneye de sebep olabilir…
Peki, o zaman falan il için düþünelim, oralý olduðunuz için bu anlamda bir sýkýntý yaþanmaz…
Teþekkür ederim ama ben oradan kopalý 27 sene oldu, bunca yýl sonra dönüp bunca yýlýn mücadelesini yapan arkadaþlarýmýn tepesine oturamam…
Ýþte haddini bilmekten kasýt da budur, anlayana…
Sözün özü;
MHP'de birileri haddini bilmedikçe ve bu partide ‘vefa" bir boza markasý olarak algýlandýkça bu kavga ve akabinde bu yaprak dökümü sürer gider…
UYANDIRMA SERVÝSÝ
Rýfat Serdaroðlu dürtüyor, uyanýn!!!
Örtün Uyusunlar, Üþümesinler!!!
Almanya'da "Yüzyýlýn En Büyük Yardým Soygunu" denilen Deniz Feneri davasýnýn soruþturmasý 3,5 yýl sonra tamamlandý.
Savcýlýk bu kuzucuklar için; "Bunlar örgüt deðiller, dolandýrýcýlýk suçlamasý da yok"
diyerek iddianamesini hazýrladý ve davayý Özel Yetkili Mahkemelerin görev alanýndan çýkarýp normal mahkemeye gönderdi.
Mahkeme zaten daha önce bu kuzucuklarýn 3 ay gibi uzun tutukluluk süresini (!) göz önüne alarak, tutuksuz yargýlama kararývermiþti.
Þimdi de soruþturmasý 3,5 yýl süren davanýn görülmesinin 5-7 yýl arasý bir zamanda "Jet hýzýyla"(!) yapýlacaðýný göreceðiz.
Bu arada, Hizbullah ve Sivas Davalarý gibi "zaman aþýmý" olursa, kuzucuklar, analarýndan doðduklarý gibi tertemiz olacaklar. Sonra siz sað, ben selamet.
Veleddalin amin…
Silivri'de, birbirlerini hiç görmemiþ, konuþmamýþ, tanýþmayan yüzlerce insan "Örgüt" suçlamasýyla, Özel Yetkili Savcýlar ve Mahkemeler eliyle yýllardýr boþ yere tutuklu olarak hapisteler…
Adamcaðýza, "sen örgütün kasasýsýn" diyorlar, garibim cezaevinde kanserden baðýra-baðýra ölüyor, cenazesini parasýzlýktan belediye kaldýrýyor!...
Kasaya bakýn…
Adam, Türk Ordusunun eski Genelkurmay Baþkaný.
Silahlý terör örgütü kurmak suçlamasýyla hapse atýlýyor. Cemaat-tarikat artýklarý bayram ediyor, Türk Milleti ise sadece seyrediyor. Bilmiyor ki, hapse atýlan kendi yaþam tarzý, kendi özgürlüðü, güvenliði!...
Örgüt Baþkanýna bakýn…
Asker Ocaðý için "Aslaný kediye boðduran ocak" derler. Ne kadar yanlýþmýþ…
Doðrusu; "AKP Ocaðý aslanlarý kuzucuklara boðduran ocak" þeklinde olmalýymýþ…
Ey AKP'ye oy veren dürüst insanlar;
Kuzucuklara iyi bakýn, üzmeyin, aç býrakmayýn, üþütmeyin.
Verin yesinler, örtün uyusunlar, tamam mý?..
Erol Afþar hakkýndaki diðer yazýlar
Gösterim: 1523 | E-posta
|
