Kent yönetiminde ortak akıl |
Salı, 17 Nisan 2012 |
29 Mart 2009 seçimleri öncesi bir araya gelen sivil toplum örgütlerinin temsilcileri yayınladıkları ortak bildiriyle seçilecek belediye başkanlarından kentleri ortak akılla yönetmeleri , adaylardan da bu konuda söz vermeleri çağrısında bulunmuşlardı.
Bu çağrıya tek cevap veren aday, seçimlerde Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçilen AKP'li Zeki Toçoğlu'ydu.
Toçoğlu sivil toplumun bu çağrısı sonrasında her fırsatta kenti ortak akılla yönetme sözü verdi, buna vurgu yaptı.
Bir konuşmasında "Sakarya'yı hep birlikte yöneteceğiz" diyen Zeki Toçoğlu, topluma " Artık zaman Sakarya'ya hizmet etme zamanıdır. Teşkilatlarımızla, milletimizle, köylümüzle, çiftçimizle, esnafımızla, öğrencimizle, kadınımızla, erkeğimizle birlik ve beraberlik içinde Sakarya'yı aydınlık günlere ulaştıracağız. Mutlu ve yüzü gülen bir şehir için, hızla gelişen kalkınan sorunlarını çözmüş, dünya şehirleriyle yarışan marka kent Sakarya için gece gündüz demeden çok çalışacağız" şeklinde söz verdi.
Seçimler bitti.
İlk olarak Dörtyol'da düşünülen Kentsel Dönüşüm Projesi için geniş katılımlı bir toplantı düzenlendi.
Neredeyse kente duyarlı tüm sivil toplum örgütleri bu toplantıya davet edilmişti.
Oradaki hava toplantıya katılanları umutlandırdı.
Gerçekten Başkan Toçoğlu verdiği sözü tutacak, kenti ortak akılla yönetecek gibi görünüyordu.
Başkan Toçoğlu'nun seçim öncesi söz verdiği gibi ortak akla önem vereceğini sananlar yanıldıklarını çok geçmeden anlamaya başladılar.
Zamanla şehrin önemli sorunlarıyla ilgili sivil toplumun önerileri gelmeye başladı.
Kuzey Marmara Otoyolu'nun Ankara'dan belirlediği güzergahtan değil de daha kuzeyden geçmesi istendiğinde ortak aklın değil Ankara'nın aklına önem verildi.
Ankara'nın dediği oldu ve Büyükşehir Meclisi'nden Ankara'nın önümüze koyduğu güzergah onaylandı.
Sivil toplum örgütlerinin Gar Meydanı imar düzenlemesiyle ilgili itirazları ortak aklın hepten dışlanmasına ve bu konuda verilen sözlerin bir kenara itilmesine neden oldu.
Kent Konseyi seçimlerinde ise farklı sesler dışarıda tutuldu.
Bir sabah kalktık.
Şehir içi trafiği baştan sona değiştirilmişti.
Bırakın birine bir şey sormayı kimseye haber verme nezaketi bile gösterilmemişti.
Orhan Cami Meydan düzenlemesi de sonraki projeler de " ben yaptım, oldu" anlayışıyla devreye sokulmaya başlandı.
Artık en iyiyi onlar biliyordu.
Ortak akıl belediyedeki dar bir kadronun ortak aklı olarak algılanıyordu.
Sivil topluma da yapılanları tasdiklemek kalıyordu.
Bu süreç Başkan Toçoğlu için ciddi eleştirilerin yükseldiği bir dönem oldu.
Ortak akıl dışlanarak başlatılan projeler, devreye sokulan yeni yatırımlar hep tepki aldı.
Şimdi Ulaşım Mastır Planı'yla ilgili bir çalışma yapılıyor.
Ve haberlere göre kentte 8 bin kişinin ulaşımla ilgili düşünceleri alınacakmış.
Bugün de AKM'de düzenlenecek bir toplantıyla sivil toplum örgütlerinin görüşlerine başvurulacak.
Kent yönetiminde ortak aklın gerekliliğini geç de olsa fark eden Büyükşehir Belediyesi yönetimi umarım Ulaşım Mastır Planı'nı hazırlarken aldığı fikirler değer verir.
Ekipman
Bir çift, göl kıyısına tatile gider. Gölün bazı bölümlerinde balık avlamak yasaktır. Adam yasak olmayan bölümlerde avlanarak, kadın da kitap okuyarak günlerini geçirmektedirler. Adam bir öğleden sonra kestirmek üzere odasına çekilince kadın, botla açılmaya karar verir. Botla açılır ve kitabını okumaya başlar. Derken devriyeye çıkmış bir görevli kadını görür ve yanına yanaşır.
"Hanfendi burada ne yapıyorsunuz?"
"Görmüyor musunuz kitap okuyorum."
"Bu bölgede balık avlamak yasaktır."
"Zaten ben de balık avlamıyorum."
"Ama gerekli bütün ekipmana sahipsiniz. Size ceza kesmem gerekiyor."
"Eğer böyle bir şey yaparsanız ben de bana tecavüz ettiğinizi söylerim."
"Ama size dokunmadım bile!" Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1380 | E-posta
|
|
|