Son Yorumlar
Son Şans, Tekrarı 105 Yıl Sonra
Bilgi
Yazım içeriği ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazı olmuş. En çok di...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu şekilde, canlıların hangi amaçla bayıltığını bilmeden ve sonrasında...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLİ
ORADAKİ YURTTAN ŞİKAYET GELMİŞTİR BELEDİYEYE BELEDİYEDE GEREKENİ YAPMI...
Yorumu Oku

Ak Parti'de değişim başlıyor!
MÜTEAHHİT
GEYVE TEŞKİLATI TAMAMEN DEĞİŞMELİ MÜCAHİTLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE YÜKSELME...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüştü
dileğimizdir
sayın Murat Kaya; TCDD'nın genen müdürü ile görüşürken HIZLI TREN...
Yorumu Oku

 
28 Şubata 28 Şubatta Efelenseydiniz ya?
Perşembe, 26 Nisan 2012

Yerli komedi filmlerimizin milleti bayan ama aslında bir sosyal mesaj da veren sahnelerinden bir tanesiydi;
Başroldeki komik adam örneğin Öztürk Serengil, hava olsun diye sataştığı birinden bir araba sopa yer, bu esnada araya birileri girsin kavgayı ayırsın diye içinden dua eder, araya girilip kendini garanti altında hissettiğinde de 'tutmayın lan beni' ayakları yapar, özellikle dayağı atan adam lanet olsun diyerek köşeyi dönüp gittikten sonra 'kaçma, korkak, buraya gel, gel sana gününü göstereyim' diye ortalığı yıkardı.
E, ne olmuş?
Bazı siyasetçilerin, sözde sendikaların ve sözde sivil toplum kuruluşlarının, anlı şanlı cemaatlerin ve liderlerinin şimdi geçmişteki askeri darbelere, muhtıralara, müdahalelere ve malum süreçlere yaptıkları efelik o sahneleri getiriyor aklıma ama gülemiyorum.
Dahası iğreniyorum, tiksiniyorum...
Bu ikiyüzlülüklere, bu sahtekârlıklara, bu tatlı su kurnazlıklarına tahammül edemiyorum.
Bu yiğitlik değildir, mertlik değildir, adamlık hiç değildir.
Bu çakallıktır yahu...
Bu leş kargalığıdır hatta...
Erkeklik, mertlik, yiğitlik, marifet, adamlık ve demokratlık, darbeye maruz kaldığın an hakkın Cenabı Allah'ın bir sıfatı olduğu çiğnemeye ve çiğnetmeye asla gelmeyeceği bilinci ile tavır koymaktır.
Örneğin 28 Şubat sürecinin başında, herkes kuyruğunu kısıp otururken, insanlar saflarını değiştirip en yakınlarını bile satarken hakkın ve haklının yanında olmaktır. Türkiye Kamu-Sen gibi...
Sevsek de sevmesek de o bu ülkenin başbakanıdır, ona küfür edecek adamın rütbesi ne olursa olsun, bende onun .... diyebilmektir.
Makama küfür edilirken seslerini çıkarmayan sair siyasetçilere; Yarın hangi yüzle bu iğdiş edilen ve tecavüze uğrayan koltuğa oturacaksınız, ki otursanız bile haysiyeti yerle yeksan edilen bu koltukta oturmakla muktedir mi olacaksınız diye sormaktır.
İstanbul'da şube başkanlar kurulu toplayıp, sonuç bildirgesinde; Meclis'in şahsiyeti ve haysiyetini kollamak en önce siyasetçilerin görevidir, kendileri göreve davet ediyoruz, parlamentoya dışarıdan hiçbir müdahaleyi kabul etmiyoruz, diyebilmektir.
Kesintisiz Demokrasi İstiyoruz kokartları takıp eylem yapmaktır.
En yakınlarının terk ettiği Erbakan'ın elini öpüp ona yalnız olmadığını hissettirmektir.
O gün birilerinin önünden bile geçmeye korktuğu Fatih Üniversitesi'ni ziyaret etmektir.
Sever veya sevmezsiniz ama neticede baskı altında olan Hoca efendiye sırf safımız belli olsun diye eğitime katkılarından dolayı ödül vermektir.
Oy verdiği partinin iktidar ortağı olduğu dönemde, iktidarın nimetlerinden ziftlenmek yerine yanlışlarını eleştirmeyi tercih etmek ve 'Hükümetin manevi şahsiyetini neşren tahkir ve tezyif' etmek suçlamasıyla ağır cezada yargılanmaktır, benim gibi...
Kesintisiz eğitim, komünist ideolojinin ürünüdür, sadece Demirperde ülkelerinde uygulanmaktadır, burada amaç tek tip insan yetiştirmektir, bunda amaç gelecek nesilleri Türklükten ve Müslümanlıktan uzaklaştırmaktır, kaldı ki eğitim şekillenecekse buna eğitimciler karar verir omuzu kalabalıklar değil, demek ve ağır cezada yargılanmaktır.
O gün çıkmaktır alanlara, o gün itiraz etmek, o gün miting yapmak o gün insan hakları ve demokrasi nutukları atmaktır adamlık...
Öyle iş işten geçtikten, sana bir araba sopa atan şahıs köşeyi dönüp gittikten veya hasmın, stratejik ortaklarının oluşturduğu konjonktür gereği sana elleri ve ayakları bağlı vaziyette teslim edildikten veya içeri tıkıldıktan sonra efelenmek, demokratlık taslamak, insan hakları savunuculuğuna soyunmak değildir.
Belki milletin hafızası kısmen balıktır ama tarih ve arşivler yalan söylemez...
Ben de az önce 28 Şubat yıllarının arşivine, kendi açıklamalarıma, yazdıklarıma ve yaptıklarınıza baktım da, ne mal olduğunuzu biliyor ve onun için böyle dik konuşabiliyorum...
Siz de arşivinize bir bakın veya peşinden gittiklerinizin, adam sandıklarınızın çıkılarını bir kontrol edin bakalım çamaşırlarını hangi renk...
Sözün özü; Ne mutlu olduğu gibi görünenlere ve ne mutlu göründüğü gibi olanlara...

NİYE ŞAŞIRDINIZ?
Çevik Bir, sorgu esnasında beş vakit namaz kılmış ya, birileri çok şaşırmışlar...
Neden şaşırıyorsunuz ki?
İmansız mıydı?
Hadi ateist bir askerdi, namaz niyaz bilmezdi belki ama iş ortaklığı ve danışmanlığını yaptığı Abdullah Gül sayesinde imana gelmiş, hidayete ermiş olamaz mı?
Veya korktuğu için, yaranmak için, yamanmak için eğer kâfirse bile korkudan dolayı münafıklığa terfi etmiş olamaz mı?
Yahu Çevik Bir gibi bir adamın Allah'la olan ilişkisine bile karışıyorsunuz da hesapta mağdur edildiğiniz, hesapta ellerinizi sıkarak geçirdiğiniz o 28 Şubat sürecinin mimarı Çevik Bir ile Abdullah Gül ve bazı AKP'lilerin ilişkisini niye sorgulamıyorsunuz?
ABD'de faaliyet gösteren JISCA adlı Yahudi örgütün, Türkiye'den sadece iki kişiye ödül vermesi, bu iki kişiden birinin Çevik Bir, diğerinin Tayyip Erdoğan olması, hesapta hayatta bir araya gelmemesi gereken bu iki insanın böyle bir ortak yanının olması size ilginç ve tuhaf gelmiyor da, buna şaşırmıyorsunuz da adamın namaz kılması mı tuhafınıza gitti?
Allah size akıl fikir versin, ne diyeyim...


Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1474 | E-posta

İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.