Son Yorumlar
Son Şans, Tekrarı 105 Yıl Sonra
Bilgi
Yazım içeriği ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazı olmuş. En çok di...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu şekilde, canlıların hangi amaçla bayıltığını bilmeden ve sonrasında...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLİ
ORADAKİ YURTTAN ŞİKAYET GELMİŞTİR BELEDİYEYE BELEDİYEDE GEREKENİ YAPMI...
Yorumu Oku

Ak Parti'de değişim başlıyor!
MÜTEAHHİT
GEYVE TEŞKİLATI TAMAMEN DEĞİŞMELİ MÜCAHİTLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE YÜKSELME...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüştü
dileğimizdir
sayın Murat Kaya; TCDD'nın genen müdürü ile görüşürken HIZLI TREN...
Yorumu Oku

 
İNSAN DÖRT ÇEŞİTTİR!
Cuma, 27 Nisan 2012

MÜMİN
Kelime manası itibariyle mümin, inanan demektir.
İslam akaidine göre mümin Allah'a, meleklere, kitaplara, Peygamberlere, ahiret gününe, kaza ve kadere inanan, bu inancında hiç bir şüphe taşımayan, üstelik kalbi bir şüphe taşımadan inandığı bu hususları diliyle de açığa vuran kimsedir.
Müminler ahirette cennete girecekler, orada pek çok nimetlere kavuşacaklardır. Günahkâr müminler, suçları ölçüsünde ahirette cezalandırılsalar da sonunda cennete konulacaklardır. Müminlerin ebedî cennetlik olacağına dair Kuran'da pek çok ayet vardır.
Bir kimsenin gerçek bir mümin olduğunu ise en iyi Allah bilir.
Mümin, son nefeste imansız gitmemek için Rabbine yalvarıp durur, inancının gereklerini yerine getirmeye çalışır.
Yeryüzünü ıslah eden, yeryüzünde huzurun doğmasını sağlayan ve insanlığın kurtuluşu için çalışanlar mümin kimselerdir.
Onlar kelime-i şahadeti yahut Kelime-i Tevhidi gönülden tasdik ederek, bunu aleme ilan ederler.
Bir kimse kalbiyle tasdik ve kabul ettiği şeyleri diliyle söyleyemiyorsa, Allah katında yine mümin sayılır. Ancak biz onda iman alametlerini duymuyor ve görmüyorsak kendisine müminler gibi muamele edemeyiz.
Allah'a, Hz. Peygamber'e ve O'nun haber verdiği şeylere yürekten inanıp, kabul ve tasdik eden kimseye mümin denir.

MÜNAFIK
İman esaslarını kalbiyle kabul ve tasdik etmediği, Allah'a ve Resulüne inanmadığı halde, inandığını söyleyen, yani içi başka dışı başka olan ikiyüzlü kimselere münafık adı verilir.
İnsanların en kötüsü onlardır.
Cehennemde de en büyük azabı onlar tadacaklardır.
Müminler onların dış görünüşlerine bakarak kendilerine Müslüman muamelesi yaparlar. Ancak bunların fitne ve fesadına karşı da uyanık bulunmaya çalışırlar.
Peygamberimiz zamanında da münafıklar vardı. Kıyamete kadar da içimizde münafıklar bulunacaktır.
Sevgili Peygamberimiz bizi münafıklara karşı uyarmış, onların alametlerinden bazılarını bildirmiştir.
Bir hadis-i şerifte; Münafığın üç alameti vardır 1-Konuştuğu zaman yalan söyler, 2-Vaat ettiğinde sözünde durmaz, 3-Kendisine emanet edilen şeye hıyanet eder, buyrulmuştur.
Allah'ın birliğini, Hz. Muhammed'in peygamberliğini ve onun, Allah'tan getirdiklerini kabul ettiklerini söyleyerek, Müslümanlar gibi yaşadıkları halde, kalpten inanmazlar.
Münafıkların içi başka dışı başkadır. Sözü özüne uygun değildir.
Bir ayette şöyle buyrulur; İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde 'Allah'a ve ahiret gününe inandık' derler.
Münafıkların gerçekte kâfir oldukları bir başka ayet de şöyle ifade edilir; Onların Allah yolundan sapmalarının sebebi, önce iman edip sonra inkâr etmeleridir. Bu yüzden kalpleri mühürlen¬miştir. Artık onlar hiç anlamazlar.
Münafıklar İslâm toplumu için açık kâfirden daha tehlikelidirler.
Çünkü onlar dıştan Müslüman'mış gibi gözüktüklerinden tanınmaları mümkün değildir; içten içe Müslüman toplumun huzur ve düzenini bozar, kuzu postuna bürünerek dikkatsiz ve bilgisiz Müslümanları yanlış yönlere sürüklerler.
Peygamberimiz vahiyle kimlerin münafık olduğunu bilir, bu sebeple de onlara önemli görevler vermezdi. Hz. Peygamber'den sonra insanlar için böyle bir bilgi kaynağı (vahiy) söz konusu olmadığından ve Müslüman olduğunu söyleyenlerin iç dünyasını araştırmak da doğru olmadığından münafık, dünyada Müslüman gibi işlem görür. Onun cezası ahirete kalmıştır. Bir ayette açıklandığı üzere cehennemin en alt tabakasında münafıklar bulunur; Şüphe yok ki münafıklar, cehennemin en alt katındadırlar (derk-i esfel). Artık onlara asla bir yardımcı da bulamazsın.

KAFİR
İman esaslarını kalbiyle kabul ve tasdik etmediği gibi, bu inkarını diliyle de açığa vuran, Allah'a ve Peygamberine inanmadığını ilan eden kimselere kafir denilir. Kâfir inkar eden, küfreden manasına gelir.
Kâfir sözlükte "örten" anlamına gelmektedir. Gerçek ve doğru inancı örttüğü, yanlış şeylere inandığı için böyle kimselere kâfir denmiştir.
Bir insan kâfir olarak ölürse ebedî cehennemde kalacaktır. Bu konudaki ayetlerden birinde şöyle buyrulmuştur; (Ayetlerimizi) inkâr etmiş ve kâfir olarak ölmüş olanlara gelince, işte Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onların üstünedir. Onlar ebediyen o lânet içinde kalırlar. Artık ne azapları hafifletilir, ne de onların yüzlerine bakılır.
Kâfirler Allah'ın azabına uğrayacak ve kendilerine verilen akıl nimeti sayesinde mümin olmadıkları için cehenneme atılacaklardır. Kâfirler cehennemde ebedi olarak kalacaklardır.

MÜŞRİK
Müşrik, kelime olarak şirk koşan, yani Allah'ın bir eşi, benzeri yahut ortağı olduğunu söyleyen kimse demektir. Yüce Allah'ın asla bağışlamayacağı günahların başında şirk gelir. Müşrik olarak ölenler ebediyen cehennemde kalacaklardır. Kelimeler arasındaki küçük farklara rağmen küfür ve şirk aynı şeydir.


Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1648 | E-posta

İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.