|
Pazartesi, 30 Nisan 2012 |
Merhabalar Sevgili Dostlar, Allah’ın selamı üzerinize olsun.
Şirin ilçemizin Bağlarbaşı Köyü’nün Yukarı Mahallesi’nden sesleniyorum sizlere…
Köyümüze geldiniz mi hiç? Eğer gelmediyseniz sizleri mutlaka bekliyoruz. Ülkemizin tüm insanları gibi bizler de çok misafirperveriz. Her yıl 17 Ağustos'ta Deprem Şehitlerini ve Tüm Şehitlerimizi Anma Programı düzenliyoruz. Köyümüzü görmek, insanlarımızı tanımak, bizlerle ve diğer insanlarla tanışmak, kaynaşmak isteyen herkesi mutlaka bekleriz. Bu gelmenize bir vesile olabilir. Diğer günlerde de kapılarımız ardına kadar açık sizlere…
Yalnız bir hatırlatma yapmak istiyorum. Bizim hatırımız için 10 kilometrelik fazladan yolu göze almanız gerekecek. Geyve-Pamukova-Alifuatpaşa yönünden gelirseniz, can yeleklerinizi yanınıza almayı unutmayın lütfen. Ana yol üzerinde her köyün girişi vardır ama bizim yok. Akbir Petrol İstasyonu’nun orada bulunan, hilkat garibesi alt geçitten geçmek zorundasınız. Alt geçit, Kış ve bahar mevsimlerinde,yağmurlu havalarda Sakarya Nehriyle birleşmiş durumda tamamen suyla doludur. Ava merakınız varsa oltalarınızı da alabilirsiniz.
Eğer Adapazarı yönünden gelirseniz, köyümüzün girişi var ama…Köyümüzden ayrılırken Alifuatpaşa’ya kadar gitme zahmetinde bulunursunuz bizim için. Çünkü;Adapazarı yönüne çıkışımız da yok.
Sayın Başbakanımızı bir yıl kadar önce, yolda durdurmuş, hemen yapılacağına dair sözünü de almıştık ama!.. Hala beklemedeyiz…
Köy yolumuz da ona keza… Arabanızın şasesini vurmamaya da dikkat edin.
Bizimle birlikte bir veya birkaç gün bol kireçli suyumuzdan da içersiniz artık.
İhalesi yapılan, su yolu isale hattımızın boruları 1 yıl kadar önce gelmiş, ne hikmettir bilinmez, borular Aşağı Mahalle Okul bahçesinde güneşte kurutulmaya devam etmektedir.
Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Bizimle aynı kaderi paylaşan, komşumuz Dereköy’ü es geçemem. Mevlam, Türk insanına verdiği gibi o güzel hasletleri, onlar için de vermiş. Bizim kadar onlar da can dost…
Ulaşım konusunda onlar da büyük sıkıntılar yaşamaktalar.
Alifuatpaşa’dan köyüme gelirken, dost ziyaretinde bulunmak için direksiyonumu Dereköy’üne çevirdim. Yeşilin her tonuna sahip güzellikleri seyrederek ağır ağır ilerliyorum. Tam Köyümün karşısındaki tren yolu köprüsünün altına geldim. Ne göreyim?Toprak yığınıyla yol kapatılmış. Sakarya’yla yol birleşmiş. Geriye döndüm.Ana yola çıktım. Yol kenarındaki asma köprüden geçeyim dedim. Köprünün normal haliyle dahi geçilmesi cesaret isteyen köprüden geçmek ne mümkün!!! Sular köprünün üstünden akıyor. Böylece şu atasözümüz de değişikliğe uğramış oluyor: “Köprünün üstünden çok sular geçer.”
Nereden gideceksin Dereköy’e? Yeşil vadiye doğru yollan. Benzini mi fazla yakacaksın. Dostlar için değil mi? Yak gitsin!!!Sudan ucuz zaten!
Allah, sizlere de bizlere de kolaylıklar versin Dereköylü kardeşlerim. Ama, merak etmeyiniz. “Köprünün üstünden çok sular geçer.”
Cemalettin DİNÇER
Eğitimci Yazar
Cemalettin Dincer hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1286 | E-posta
|
|
|
