Son Yorumlar
Son Şans, Tekrarı 105 Yıl Sonra
Bilgi
Yazım içeriği ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazı olmuş. En çok di...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu şekilde, canlıların hangi amaçla bayıltığını bilmeden ve sonrasında...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLİ
ORADAKİ YURTTAN ŞİKAYET GELMİŞTİR BELEDİYEYE BELEDİYEDE GEREKENİ YAPMI...
Yorumu Oku

Ak Parti'de değişim başlıyor!
MÜTEAHHİT
GEYVE TEŞKİLATI TAMAMEN DEĞİŞMELİ MÜCAHİTLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE YÜKSELME...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüştü
dileğimizdir
sayın Murat Kaya; TCDD'nın genen müdürü ile görüşürken HIZLI TREN...
Yorumu Oku

 
Hala Kimin Kazandığını Anlayamamışlar!
Çarşamba, 02 Mayıs 2012
Önceki gün yazdığımız Aslında Kim Kazandı sorusuna bir takviye;
Muaviye Şam'da, Hazreti Ali ise Küfe'de validir, aralarında anlaşmazlık vardır, savaş çıkmak üzeredir.
Bir gün, bir deveci, yüklediği mallarla Küfe'den Şam'a gelir, açıkgözün biri deveye sahip çıkar; Bu dişi deve benimdir!
Küfeli kendisinden emindir, çünkü devesi erkektir. İtiraz eder, dinletemez.
Sorun Muaviye'ye kadar yansır.
Halk bir meydanda toplanır.
Muaviye, Bu dişi deve benimdir diyen Şamlıya sorar;
Bu dişi deve kimindir?
Benimdir!
Muaviye de onaylar, Evet, bu dişi deve Şamlınındır!
Sonra halka sorar; Bu dişi deve kimindir?
Hep bir ağızdan cevap verirler; Bu dişi deve Şamlınındır!
Küfeli neye uğradığını anlayamaz, şaşkın şaşkın bir kenarda dururken Muaviye çağırır;
Bana bak, ben de, sen de biliyoruz ki, bu deve erkektir. Küfe'ye dönüşte Ali'ye de ki, Şam'da öyle bir ahali var ki, erkekleri de dişileri de, onların cinslerine değil, Muaviye'nin ağzına bakarak söylüyorlar, o dişiye erkek dese, ya da erkeğe dişi dese, hepsi ona itaat ediyor.
Var git Ali'ye söyle ayağını denk alsın!
Siyasi ve sendikal tercihlerin günümüz Muaviyelerine biat ve itaat ederek yapıldığı, karanın ak, akın kara olduğu, at izi ile it izinin karıştığı günümüzde, hele ki en son gerçekleşen İLKSAN seçimlerinin ilimizdeki sonuçlarına bakarak yeise düşmeyin, üzülmeyin.
Yalan söylediniz mi? Hayır…
İnsanları aldattınız mı? Hayır…
İnsanlara iftira attınız mı? Hayır…
Erkeği dişi, dişiyi erkek yaptınız mı? Hayır…
İnsanların iradesine müdahale ettiniz mi? Hayır…
E, o halde neden üzülüyorsunuz ki?
***
Kaynarca'dan Mesut Gürel aradı, gerçi yazı altına yorum yapmış ama asıl düzeltmenin buradan yapılması gerekiyor;
Biz Kaynarca'da Türk Eğitim-Sen'den iki aday çıktı, oylar bölündü demiştik.
Mesut Gürel sendikamıza üye değilmiş, bu yanlışı düzeltelim.
Ama oylar bölündü iddiamız devam ediyor.
***
Kimliği, kişiliği, ne idüğü ve kimin çocuğu olduğunu bilmediklerimle kolay kolay muhatap olmam ama birisi, tavrımızı kaybetmiş olmanın psikolojisine bağlamış…
Bak yavrum!
Beni sınıfa sokmaya yemin eden şahsiyet şu anda paşa paşa öğretmenlik yapıyor, bu bir…
İkincisi Türk Eğitim-Sen hiç azalmadı, hiç düşmedi, eğer bu köşenin müdavimi isen ve okuman yazman varsa kavak ile kabak hikâyesinin bilmen lazım, işte o misal, adam gibi büyüyoruz…
Yalanla, dolanla, hileyle, hurdayla, baskıyla, şantajla, iktidar rüzgârıyla değil…
Hormonla hiç değil…
Eğer eğitim camiasından biriysen bilmen gerekir, bilmiyorsan sor okulundaki eğitim çalışanı üyelerimize, neden üye olmuşlar? Neden ayrılmıyorlar?
Kemik yalamak varken, iktidarın orasında burasında semirmek varken, gemisini yürüten kaptan kardeşim, ben salak mıyım muhalif bir sendikaya üye olayım demek varken, iktidar nimetleri karşılığında onurundan ve haysiyetinden taviz verip üç kuruşluk çıkarı uğruna veya çıkarı bırak sırf kendisine oy vermeyen ve kendisine üye olmayanlara neredeyse hayat hakkı tanımayanların şerlerinden emin olmak için dahi olsa neden saf değiştirmiyorlar?
Bir de kendine sor bakalım, eğer üye isen, malum sendikaya neden üyesin?
Bak bakalım mantıklı, ahlaklı, insani ve samimi bir gerekçen var mı?
Sigorta meselesine gelince;
Türk Eğitim-Sen'in, sendikanızdan 7 yıl önce başlattığı, bizim çoktan unuttuğumuz, reklamına bile tenezzül etmediğimiz sigorta uygulamasını ancak keşfedip, sanki ilk kez icat edilmiş gibi koca koca afişlerle propaganda malzemesi yapıyorsunuz ya hani ve sendikal anlamda hiçbir katkı sağlayamadığınız için çaresiz promosyonlardan medet umuyorsunuz da biz 'yahu biz onu yaptık' dediğimizde içinizden çokbilmişler 'yaptınız ama satamadınız' dediler ya hani, işte şimdi satıyoruz, var mı bir itirazın yavrucum…
Ha, siz yaptınız şimdi niye bağırıyorsunuz kısmına gelince;
Bunu demek için mi yetkili oldunuz yavrum?
Bunu demek için mi iktidara geldiniz?
Herkes yapıyor, biz daha alasını yaparız demek için mi yavrum?
Kim nerene ne yaptı bilmem ama benim adım yazıldığı gibi okunur, okunduğu gibi yazılır, kimliğim, kişiliğim ortada ve yazdıklarımın altında imzam vardır.
Her zaman söylediğim gibi beni bir haksızlığın, hırsızlığın, yolsuzluğun yanında, önünde, arkasında gören ve bilen olup da açıkça, mertçe gereğini yapmayan şerefsizin önde gidenidir ki yorum yaparken bile kimliğini gizleyenlerden de ancak bu beklenir.
Bilmem anlatabildim mi?…


Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1579 | E-posta

İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.