|
Hafta sonu TGF'nin Başkanlar Konseyi toplantısı ve Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti'nin 60'ıncı kuruluş yıl dönümü etkinlikleri için Eskişehir'deydik.
Eşim ve kızımla birlikte katıldığımız bu program sırasında Eskişehir'i de gezme fırsatı bulduk.
2 yıl kadar önce çok kısa bir gezide hayran kaldığım Eskişehir'i bu kez daha bol zamanlı olarak gezme imkanımız oldu.
Eskişehir son yıllarda yaşanabilir iller sıralamasında hep ilk 3'te yer alan, Sakarya'ya 180 kilometre uzaklıkta bir kent.
Nüfusu Sakarya'dan daha az…
Ancak 781 binlik il nüfusunun çok büyük bölümü 650 bini il merkezinde yaşıyor.
Şehirli nüfus oranı yüzde 90 gibi çok büyük bir oran.
İki devlet üniversitesi bulunuyor.
Daha köklü bir geçmişe sahip Anadolu Üniversitesi kentin bugünlere gelmesinde önemli bir rol üstlenmiş.
1993'te Anadolu Üniversitesi bünyesinden doğan Osmangazi Üniversitesi bugün özüllikle Tıp Fakültesi'yle bölgenin bir çekim merkezi haline gelmiş.
Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü döneminde Eskişehir'in adını tüm Türkiye'ye duyuran ve üniversiteyle kenti bütünleştiren Yılmaz Büyükerşen'in 1999 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesiyle kent büyük bir değişim süreci yaşamaya başlamış.
Büyükerşen 76 yaşında olmasına rağmen halen "Eskişehir'e ne kazandırabilirim?" sorusunu kendisine dert edinmiş.
Birbiri ardına devreye soktuğu projelerle Eskişehir'i yaşanabilir iller sıralamasında ön sıralara taşımış.
Eskişehir'in önemli projelerinden Bilim Deney Merkezi'ni gezerken bizzat kendisi bizlere rehberlik etti.
İlerleyen yaşına rağmen kısa bir süre önce hayata geçirdiği bu merkezle haklı bir şekilde gurur duyuyor.
Daha sanki 50'li yaşlarda yeni seçilmiş, yaptıklarıyla gurur duyan, ancak yapacak çok işi varmış gibi çalışan bir belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen.
Üreten, estetik, yaşanabilir, uygar ve en önemlisi de sokaklarında, caddelerinde, parklarında gülen yüzlü insanların birlikte huzur içinde yaşadığı bir kent olmuş Eskişehir.
Bu kentte gördüklerimi anlamaya çalışırken bir yerde başlıktaki "Hayallerin gerçek olduğu şehir" ifadesini okudum.
Gerçekten Eskişehir bir hayal kent olmuş.
Artık İstanbul'dan, Ankara'dan başta olmak üzere bir çok kentten insanlar şehir görmek için Eskişehir'e geliyorlar.
Sakarya'dan da Eskişehir'e günübirlik turlar düzenleniyor.
Tur firmaları hafta sonları 50-60 lira karşılığında Sakaryalılar'ı Eskişehir'e götürüp "hayallerin gerçek olduğu şehri" gösteriyorlar.
Bilim Deney Merkezi ve Uzay Evi
Bir kenti yaşanabilir kılan mekanlardan biri kuşkusuz parklar.
Ancak parkları sadece yeşil alan olarak bırakıp onlara hiçbir işlev yüklemezseniz pek bir anlamı kalmaz.
Eskişehir'de parklar tematik özellikleriyle dikkat çekiyor.
Bu özellikteki parklardan biri de Bilim Kültür ve Sanat Parkı.
Bizim Kent Park'tan daha büyük bir alanda kurulmuş.
Parktaki göletin bir kıyısında korsan gemisi, bir kıyısında Nuh'un gemisi bir kıyısında büyük bir şatoyu andıran "Masal Dünyası" denilen yapı, büyük bir amfi tiyatro bulunuyor.
Burada çocuklara yönelik bir deney oyun alanı bulunuyor.
Çocuklar okulda öğrendikleri bir çok konuyu bu açık alanda deneyler yaparak pekiştirme imkanı buluyorlar.
Parkın çevresi o kadar büyük ki ziyaretçilerin rahatça gezebilmesi için demiryolu döşenmiş.
1918 model dekovil ziyaretçileri 4 istasyonlu demiryoluyla parkı gezdiriyor.
Bu tren aslında bir demiryolu kenti olan Eskişehir'de, demiryoluna verilen önemi gösteriyor.
Park'ın en önemli noktası ise Bilim Deney Merkezi ve Uzay Evi.
Hareketleriyle gerçek sanılan dinozorların da yer aldığı merkezde öğrenim çağında kitaplardan ana hatlarıyla okuduğumuz bir çok bilimsel bilgiyle ilgili deney düzenekleri oluşturulmuş.
Akın akın gelen küçüklü-büyüklü ziyaretçiler bu deneyleri görevlilerden bilgiler alarak gerçekleştirilebiliyor.
Hacı Ömer Sabancı Vakfı tarafından yaptırılan Bilim Deney Merkezi'nde bir de Uzay Evi denilen planetaryumda her yaş grubundan ziyaretçi yatar koltuklardan evrenin oluşumunu, gezegenleri, uzayı izleyerek öğrenebiliyorlar.
Serdivan'da küçük bir benzeri bulunan planetaryum adeta ziyaretçi akınına uğruyor ve ücretsiz gezilebiliyor.
…
Heykeller kenti
Eskişehir adeta bir heykeller kenti olmuş.
Nereye baksanız bir heykel.
Büyük bir çoğunluğu Başkan Yılmaz Büyükerşen'in eseri.
Kendisi başarılı bir heykeltıraş olan Başkan Büyükerşen kentini heykellerle donatmış.
Meydanlar, kavşaklar anlamlı simgelerle süslenmiş, bezenmiş.
Köprüler, banklar nereye baksanız bir heykel görüyorsunuz.
Bu kadar yoğunluğuna rağmen hiçbir heykel sırıtmıyor.
Her biri bulunduğu yere yakışmış.
Neredeyse her yeşil noktada bir de havuz yapılmış.
Heykeller ve havuzlar kente çok ayrı bir hava vermiş.
…
Çiçek ve incelik
Eskişehir'i farklı kılan şeylerden biri de peyzaj düzenlemeleri.
Başkan Yılmaz Büyükerşen bu düzenlemelerle bizzat ilgileniyor.
Öyle çok paralar harcanmıyor.
Çiçekler, ağaçlar belediyenin kendi seralarında, fidanlıklarında üretiliyor, belediyenin kendi çalışanları tarafından dikiliyor.
Birilerine paralar kazandırmak için bir düzen kurulmamış.
O kadar gezdik, bir tek solmuş bir çiçek görmedik.
Refüjlerde, parklarde her biri yeni açmış, rengarenk çiçeklerle size büyük bir sıcaklık sunuyor.
Şehrin her noktasında hissettiğiniz incelik kentlere örnek olabilecek nitelikte.
…..
Odunpazarı evleri
Eskişehir kent turizminden en büyük geliri elde eden kentlerimizin başında geliyor.
Tabii bu kendiliğinden olmamış.
Başkan Yılmaz Büyükerşen göreve gelir gelmez, yıkılmaya yüz tutmuş Odunpazarı ilçesindeki evlere el atmış.
Örnek bir restorasyon projesiyle Odunpazarı yeniden hayat bulmuş.
Büyükşehir Belediyesi Odunpazarı'nda içinde Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Kent Tarihi Müzesi ve Balmumu Heykelleri Müzesi'nden oluşan bir Şehir Müzeleri Kompleksi oluşturmuş.
Bir büyük konak otel ve restoran olarak düzenlenmiş.
Odunpazarı Belediyesi de Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığı bu projeyi genişletmiş ve bölgedeki tarihi evlerin neredeyse tamamı restore edilerek turizme kazandırılmış.
Odunpazarı'nı görünce bizim Taraklı'da daha yapılacak çok şey olduğunu anladım.
….
50 kuruşa senfoni
Eskişehir bir kültür ve turizm kenti olmuş.
Opera ve Tiyatro binası Başkan Yılmaz Büyükerşen'den önce düğün salonu olarak planlanmış.
Büyükerşen 1999 yılında göreve gelince burayı büyük bir kültür merkezine dönüştürmeye karar vermiş.
Şehir Tiyatrosu olarak hizmet veren büyük bir tiyatro salonu ve opera ve senfoni konserleri için büyük opera salonuyla birlikte sanatçılar sayısız kulis odası projeye ilave edilmiş.
Düğün salonu olarak düşünülen alan şimdi balmumu heykel müzesi olarak kullanıyor.
Şehir Tiyatrosu'nun diğer salonlarıyla birlikte Eskişehir'de bir yıl içinde 500 bini aşkın kişi tiyatro izlemiş.
Nasıl izlemesin?
Tiyatro bileti öğrenciler için 3, siviller için 5 lira.
Büyükşehir Belediyesi'nin bünyesinde kurulan senfoni orkestrası Opera salonunda her Cuma akşamı ve Cumartesi günü konser veriyor.
Konserin bilet ücretleri ise inanamayacağınız kadar düşük.
Öğrenciler için 50 kuruş, siviller için 1 lira.
Bu konserleri sadece Eskişehirliler izlemiyor.
Çevre illerden, hatta Ankara ve İstanbul'dan senfoni orkestrasının konserini dinlemek üzere insanlar geliyor.
Bu bina 2004 yılında hizmete açılmış.
Ancak Eskişehirli öylesine sahip çıkmış ki aradan 8 yıl geçmesine rağmen daha dün açılmış gibi tertemiz.
Bunca yıldır yeniden boyanma ihtiyacı bile duyulmamış. …
Mezbaha restoran
Başlık midenizi bulandırmasın.
Eskişehir'in eski mezbahası bugün Kent Park içinde kocaman ve şahane bir restoran olmuş.
Burada çibörek( Çiğ börek olarak bilinir ama doğrusu çibörek S.M) yerken bizim Kent Park içinde yıkılan, büyük bir ihanet örneği olarak yıkılan bizim Kent Park içindeki Santral Binası'nı hatırlıyorum.
Santral Binası da benzer şekilde restorana dönüştürülmesi planlanırken kent sevgisi olmayan belediye yöneticileri tarafından yerle bir edilmişti.
Bunları düşünürken bir yandan da Eskişehir'in Kent Park'ının güzelliklerini izliyorum.
Yapay deniz olarak nitelenen büyük göletin büyülüyor.
Yan taraftaki manejlerde çocuklar, büyükler atlara biniyor.
Kent Park içinde yapay plajlar var.
Eskişehirliler burada deniz keyfi çıkartırken yan taraftaki açık yarı olimpik havuzda çocukları yüzme öğreniyorlar.
Her bir noktası özenli tasarlandığı belli olan Kent Park 300 dönüm alan üzerinde kurulmuş.
Bizim Kent Park'ın tam iki katı büyüklüğünde.
Girişte elinde çiçek olan bir kadın heykeli sizi karşılıyor.
Her kesimden insanın gönlünce, birbirini rahatsız etmeden vakit geçirebileceği bir alan olmuş Kent Park.
Biz gündüz gezdik ama akşamları da bir başka oluyormuş.
Özellikle her yaz akşamı farklı bir etkinlikle Eskişehirliler burada buluşuyorlarmış.
….
Öğrenciler çok seviyor
Eskişehir'de iki üniversite var ama toplam üniversite öğrenci sayısı Sakarya'dan daha az.
Sakarya Üniversitesi'nin öğrenci sayısı 60 bin civarındayken, Eskişehir'de 45 bin civarında üniversite öğrencisi bulunuyor.
Ama Eskişehir bir öğrenci kenti olarak biliniyor ve Eskişehir'de öğrenim görenler bu kenti çok seviyor.
Çünkü Eskişehir'de öğrenci değer görüyor.
Sosyal yaşamın oldukça hareketli olduğu Eskişehir'de, kent merkezinden geçen Porsuk kıyısı kafeteryalarla donatılmış.
Gece geç saatlere kadar açık bu kafeteryalar sadece öğrencilerin değil, kenti gezmeye gelen ziyaretçilerin de uğrak mekanı.
Öğrenciler raylı sistemle sağlanan şehir içi ulaşımdan çok düşük bir ücretle yararlanabiliyor.
Esnaf öğrenciyi seviyor ve kolluyor.
Çalışmaya ihtiyaç duyan öğrenci kolayca iş bulup okul ve diğer masraflarını karşılayabiliyor.
Eskişehir'de okuyan öğrenciler kendilerini çok şanslı olarak görüyor ve okul sonrası kentlerine döndüklerinde gönüllü olarak Eskişehir'i tanıtıyorlar.
…
Köprüler ve gondollar
Sakarya Nehri'nin bir kolu olan Porsuk Çayı Eskişehir'in tam ortasından geçiyor.
Porsuk Başkan Yılmaz Büyükerşen öncesinde çevreye kötü kokular saçarak akıp gidermiş.
Yatağı temizlenmiş.
Üzerindeki köprüler yenilenmiş.
Çevresi peyzaj düzenlemeleriyle yeniden hayat bulmuş.
Artık Porsuk turizm ve ulaşım amaçlı kullanıyor.
İçinde Venedik'teki gibi gondollarla gezinti yapmak mümkün.
Biz gezemedik.
Çünkü yağışlar nedeniyle baraj kapakları aşılmış ve sulak çok yükselmiş.
Tehlikeli olduğu gerekçesiyle gondol gezileri bir süreliğine iptal edilmiş.
Kent merkezinden Kent Park'a gitmek için Porsuk içinden belediyeye ait botlar da çalışıyormuş.
Yazın bir çok Eskişehirli tramvaylar yerine bu botlarla gidiyormuş.
…
Tramvaylı ulaşım
Eskişehir'de ulaşım sorununu çözmek için yıllar önce hafif raylı sistem devreye sokulmuş.
Minibüs ve taksi dolmuş gibi ulaşım araçlarını Eskişehir'de görmek mümkün değil.
Şehir merkezinde bir çok noktaya tramvayla ulaşmak mümkün.
16 kilometreyi aşan hatlarda Eskişehirliler konforlu yolculuk yapıyorlar.
Ucuz ve kaliteli yolculuk imkanı veren tramvay hatlarının genişletilmesi için yeni projeler hazırlanmış.
Ancak Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanları izin vermedikleri için bu projeler hayata geçirilememiş.
Eskişehir'in dar yollarında otobüslerde daha kolay hareket edebilen ve virajlardan kolayca dönebilen tramvay bir çok kent için de örnek olmuş.
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1935 | E-posta
|
