Son Yorumlar
Son Şans, Tekrarı 105 Yıl Sonra
Bilgi
Yazım içeriği ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazı olmuş. En çok di...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu şekilde, canlıların hangi amaçla bayıltığını bilmeden ve sonrasında...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLİ
ORADAKİ YURTTAN ŞİKAYET GELMİŞTİR BELEDİYEYE BELEDİYEDE GEREKENİ YAPMI...
Yorumu Oku

Ak Parti'de değişim başlıyor!
MÜTEAHHİT
GEYVE TEŞKİLATI TAMAMEN DEĞİŞMELİ MÜCAHİTLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE YÜKSELME...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüştü
dileğimizdir
sayın Murat Kaya; TCDD'nın genen müdürü ile görüşürken HIZLI TREN...
Yorumu Oku

 
Başkan Toçoğlu bunlara alışmalı artık!
Salı, 08 Mayıs 2012
2 yıl sonraki yerel seçimler için şu anda en iddialı parti kuşkusuz AKP.
Bugünden görünen muhalefet partilerinin Sakarya'da Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere belediyeleri kazanabilmelerinin çok zor olduğudur.
Muhalefet doğru adaylarla birlikte planlı bir çalışma ortaya koyarsa belki birkaç belediye alınabilir.
Ancak şuan için muhalefette bu havayı görmek mümkün değil.
Ama iktidar partisinde şimdiden başkanlık kulisleri başladı.
Bu sadece Sakarya'ya özgü bir şey değil.
Ulusal gazetelerde de iktidar partisinin yerel seçimlerde aday göstereceği isimlerle ilgili bir çok kulis bilgisi yazılıyor.
En çok dile getirilen şey ise 3 dönemi dolan AKP'nin etkili isimlerinin belediye başkan adayı olarak gösterilecekleri şeklindeki bilgi.
Bu bilgi nereye dayanıyor bilmiyorum ama her muhabbet ortamında bu konuşuluyor.
Bizim de 3 milletvekilimizin 3'üncü dönemi doluyor.
Şaban Dişli, Hasan Ali Çelik ve Ayhan Sefer Üstün'ün AKP'nin tüzüğüne göre bir daha milletvekili adayı olmaları mümkün değil.
Bu yüzden de bu isimlerden en azından birinin Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak değerlendirilebileceği belirtiliyor.
Öne çıkan isimler ise Ayhan Sefer Üstün ve Hasan Ali Çelik.
Şaban Dişli'nin adı Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için çok geçmiyor.
Belki yakın akrabası Süleyman Dişli Adapazarı Belediye Bakanı olduğu için böyle bir yakıştırma yapılmıyordur.
Çelik ve Üstün'ün Büyükşehir Belediye Başkan adaylıkları ise her ortamın baş sohbet konusu.
Her ikisi de ilginç bir şekilde yerel medyada çokça görülmeye başlandı.
TBMM İnsan Hakları Komisyon Başkanlığı görevinin avantajlarını da değerlendiren Ayhan Sefer Üstün'ün medya tanıtımı tuhaf bir şekilde Büyükşehir Belediyesi basın bürosundan yürütülüyor.
Çelik ise 10 yıllık milletvekilliği döneminde ilk kez bir basın danışmanıyla çalışmaya başladı.
Bunların yanında 13 yıl süreyle Akyazı Belediye Başkan ı olarak görev yapan eski Milletvekili Recep Yıldırım'ın da adı Büyükşehir için geçiyor ve Yıldırım da artık daha sık Adapazarı'na geliyor.
Tüm bunları izleyen bir gazeteci olarak biz de yaşananlardan yorum çıkartmaya ve AKP'nin Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak kimi göstereceğini görmeye çalışıyoruz.
İşte bu birilerini çok kızdırıyor.
Oysa bu çok normal bir şey.
Gazeteciler için iddialı bir partiden kimin belediye başkan aday olacağını konuşmaktan, yazmaktan daha doğal bir şey olmamalı.
Buna artık Başkan Zeki Toçoğlu da alışmalıdır.
Seçime doğru bu kulisler daha da artacak, belki de bugün en yakınında gördüğü kişiler bir bakmış rakiplerinin yanında olacaktır.

Gazeteci fişlemek!

Bugünlerde herkes demokrasi kahramanı kesildi.
28 Şubat sürecinde askerlerin önünde takla atanlar şimdi o süreçle ilgili sorgulamalar yapıyor.
Sakarya'da o dönemle ilgili çok dile getirilen konulardan biri gazetecilerin fişlendiği iddiası.
O dönemi pek hatırlamıyorum ama ben yakın dönemde, bundan 3-4 yıl kadar önce, yani AKP iktidarı döneminde Sakarya'da gazetecilerin nasıl fişlendiğini çok iyi biliyorum.
Faruk Ünsal'ın Emniyet Müdürü olduğu dönem bir gazeteci arkadaşımızın Sakarya'dan gazetecilik yapan kişilerin tek tek fotoğraflı bilgilerini Emniyet İstihbarat Şubesi'ne verdiği aleni bir bilgiydi.
Hatta bu konu ulusal gazetelere haber bile olmuştu.
Bu bilgiden yola çıkarak gazeteci fişlemenin sadece askerlere mahsus olmadığını söyleyebiliriz.
Yani sivil iktidarlar ve onların temsilcileri de gazeteci fişleyebiliyor.
Bunu da gazeteci olarak tanınan kişiler aracılığıyla yapıyor, yaptı.
Benim bu konudaki görüşüm şudur;
1- Gazeteci fişlemek aşağılık bir olaydır.
2- Gazeteci, muhbirlik yapmaya başladığında savunulacak bir tarafı kalmaz.
3- Gazeteci meslektaşını çıkar uğruna, polise ya da askere satıyorsa başka şeylerini de başkalarına satar.
4- Gazeteci ister askerler için, ister siviller için muhbirlik yapıyorsa o aşağılık biridir.
5- Birileri hakkında ileride lazım olur düşüncesiyle dosya tutmak, bilgi arşivlemek, bunları çıkar karşılığında birilerine pazarlamak gazetecilikle bağdaşmaz.


Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1487 | E-posta

İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.