Son Yorumlar
Son Şans, Tekrarı 105 Yıl Sonra
Bilgi
Yazım içeriği ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazı olmuş. En çok di...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu şekilde, canlıların hangi amaçla bayıltığını bilmeden ve sonrasında...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLİ
ORADAKİ YURTTAN ŞİKAYET GELMİŞTİR BELEDİYEYE BELEDİYEDE GEREKENİ YAPMI...
Yorumu Oku

Ak Parti'de değişim başlıyor!
MÜTEAHHİT
GEYVE TEŞKİLATI TAMAMEN DEĞİŞMELİ MÜCAHİTLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE YÜKSELME...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüştü
dileğimizdir
sayın Murat Kaya; TCDD'nın genen müdürü ile görüşürken HIZLI TREN...
Yorumu Oku

 
Toçoğlu nasıl aday olmuştu?
Cuma, 11 Mayıs 2012
Büyükşehir Belediye Başkan adaylığıyla ilgili tartışmalar erken başladı.
Biz kulislerde konuşulanları yazıya dökünce hedef adam haline geldik.
Basit bir gazetecilik refleksiyle Milletvekili Hasan Ali Çelik'e sorduğum " Sizi sayın Başbakan Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak görevlendirirse,
ne yapacaksınız?" sorusuyla ilgili sayfalar dolusu yazılar yazdılar.
Sanki bir tek soruyla Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu'nun altındaki koltuğu çektim.
Oysa bu soruda şaşıracak ve eleştirilecek bir taraf yok.
Çünkü AKP'de adayları Başbakan belirliyor.
Bugün Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan Zeki Toçoğlu da dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran'a saygısından aday adayı olmamıştı.
10 aday adayı aylar süren yarışta kendilerini ispatlamaya çalıştılar ama Başbakan Toçoğlu'na adaylık görevi verdi.
Toçoğlu da "Hayır, istemem. Biz Aziz Bey'den memnunuz, tekrar onu aday gösterin" demedi.
Erdoğan'ın verdiği direktif doğrultusunda çıktı, çalışmasını yaptı ve büyük bir oy oranıyla Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi.
Yarın aynı Başbakan bir başkası için de benzer şekilde görev verebilir.
Belki de Toçoğlu'na bir dönem daha görevine devam et diyebilir.
Erdoğan bu kararını verirken önüne gelecek anketlere bakacak.
Özel istihbarat bilgilerini değerlendirecek.
Sonrasında Sakarya'da kiminle devam edeceğine karar verecek.
Bu yüzden Büyükşehir'le ilgili konuşulanlara, yazılanlara kızmak yerine çalışmak ama çok çalışmak gerek.
Çünkü Başbakan'ın tercihinin çok çalışandan ve halkın teveccühünü kazanandan yanandan olma ihtimali çok yüksek.


Nasıl trafik canavarı oluyoruz?

Önceki sabah Trafik Haftası nedeniyle düzenlenen programdaydık.
Serdivan Belediyesi'nin Trafik Parkı'nda düzenlenen programda Bahçelievler Gazi İlköğretim Okulu öğrencileri trafik bilinciyle ilgili önemli mesajlar verdiler.
Gerçekten çok iyi hazırlanmışlar.
Oratoryolar, şarkılar, skeçler her biri özenle seçilmiş ve iyi kurgulanmıştı.
Nasıl trafik canavarı olunur sorusunun cevabını çok güzel özetlediler.
Programa emek veren herkesi kutluyorum.
Programda konuşan Trafik Denetim Müdürü Mustafa Aynacı'nın trafikteki sürücülerle ilgili tespitleri çok ilginçti.
Sizinle paylaşmak istiyorum:
1-İyi araç kullandığımızla övünen fakat trafik işaretlerinin ne anlama geldiğini bilmeyen sürücüyüz.
2-Kırmızı ışıkta beklerken sarı ışık yandığında araçlar yürüsün diye selektör yapıp korna çalan sürücüyüz.
3- Alkollü araç kullanan ve "bana bir şey olmaz! bu halimle Almanya'ya giderim."
4- Otobanda hız yapan, sol şeritteki araçları selektörle yolun sağına atan ve bundan savaş kazanmış komutan edasıyla gururlanan sürücüyüz.
5-Araçta emniyet kemeri takmadığımızda öten sesi susturmak için sahte emniyet kemeri aparatı takan ve bununla mutlu olan sürücüyüz.
6-"Ben buradan Ankara'ya 1 saat 15 dakikada, İstanbul'da 45 dakikada düştüm" diyerek övünen sürücüyüz.
7- Yolda bir bayan sürücü gördüğümüzde onu sıkıştırıp kendimizin iyi sürücü onun acemi sürücü olduğunu göstermeye çalışan sürücüyüz.
8-Kırmızıda geçip trafik polisi durdurduğunda "ne olmuş ki; ben kırmızı ışıkta geçmedim, sarı yanıyordu" diyen sürücüyüz.
9-Radar kontrolü yapan trafik ekiplerinin yerini gelen sürücülere selektör ve el kol işaretleriyle bildiren ve yaptığı yardımseverlikten mutlu olan sürücüyüz.
10-Araç kullanırken telefonla konuşup, trafik durdurduğunda "memur bey ben aramadım, onlar aradı" diyen sürücüyüz.
11-Yolun sol şeridini kapatıp "burasını benim babam yaptırdı" dercesine sol şeridi bırakmayan, arkadan gelen sürücüler selektör yapıp yol istediğinde hızlanarak yol vermeyen ve bu yaptığı işten mutlu olan sürücüyüz.
12- Araç içerisinde yediğimiz yiyeceklerin poşetini kimsenin görmediği bir yerde yola atıp "nasıl olsa kimse görmedi" diyen sürücüyüz.
13- Yaya gördüğünde aracı yayanın üzerine süren ve yol halkının her zaman kendisinde olduğunu düşünen sürücüyüz.
14- Yolda bir kaza gördüğümüzde yardım etmek için değil kazayı seyretmek için inen sürücüyüz.


Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1427 | E-posta

İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.