Son Yorumlar
Son Şans, Tekrarı 105 Yıl Sonra
Bilgi
Yazım içeriği ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazı olmuş. En çok di...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu şekilde, canlıların hangi amaçla bayıltığını bilmeden ve sonrasında...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLİ
ORADAKİ YURTTAN ŞİKAYET GELMİŞTİR BELEDİYEYE BELEDİYEDE GEREKENİ YAPMI...
Yorumu Oku

Ak Parti'de değişim başlıyor!
MÜTEAHHİT
GEYVE TEŞKİLATI TAMAMEN DEĞİŞMELİ MÜCAHİTLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE YÜKSELME...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüştü
dileğimizdir
sayın Murat Kaya; TCDD'nın genen müdürü ile görüşürken HIZLI TREN...
Yorumu Oku

 
Sütünüz de Bozuk, Organizasyonunuz da
Pazartesi, 14 Mayıs 2012
Okul Sütü Dağıtımı Projesi uygulaması gitgide ilginçleşmeye başladı.
Hatay İl Hıfzıssıhha Kurulu'nun yaptıkları mesela;
Kelli felli adamlar oturmuşlar karar almışlar, " çocukların sütleri içmeden eve götürmelerinin önlenmesine, bu hususlara uymayan yöneticiler hakkında idari ve inzibati işlem yapılmasına, oy birliği ile karar verilmiştir."
Yani, hele o sütler bir içilmesin gösteriri biz size denilerek okul yöneticileri ve öğrencilerle ilgili idari ve inzibati (kolluk kuvvetleri) işlem yapılması kararı alınmış.
Hatta hiç utanmadan İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okullara duyurulmuş.
Buna göre, okul yöneticileri sütleri öğrencilere zorla içirecek yoksa İl Hıfzıssıhha Kurulu bu işi yapmayanlara idari ve inzibati işlem uygulayacak.
Mecbur muyum? Hayır.
Sizin böyle bir karar alma ve uygulama yetkiniz var mı? Hayır?
Haliyle Türk Eğitim-Sen, eğitimcileri aşağılayan bu uygulamanın iptali için başvurusunu yaptı ki bu trajikomikliğe dur denilsin.
Eskiden yapılırdı bu işler, fındık, fıstık süt dağıtılırdı.
Hiç kimsenin de ruhu duymazdı.
Şimdi diyecekler ki o zaman basın mı vardı. Hani Arınç efendinin deyimiyle bu tür olaylarda patlama falan yok canım, eskiden de olurdu ama duyulmazdı kıvırması?
Peki, İzmir Belediyesi yapıyormuş bu işi, hala da yapıyor, hiç duydunuz mu?
Duyamazsınız çünkü reklam olsun diye yapmıyorlar?
Duyamazsınız çünkü işlerini düzgün yapıyorlar.
Nasıl başardıklarını Yılmaz Özdil'den dinleyelim;
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2005'ten beri, yedi senedir aralıksız, her gün, 207 bin öğrenciye süt içiriyor. Henüz psikolojisi bozulan görülmedi. Doğuştan psikopat demek ki bizim oralı çocuklar!
Peki, orda nasıl öyle oluyor da, burda niye böyle oluyor derseniz?
Bu iş kömür dağıtmaya benzemez.
Hükümet, okullara beş günlük sütü toptan veriyor, depola, gün gün dağıt diyor. Süt bu, gazoz değil, bozulur. Sınıf kadar buzdolabı yapsan, gene yetmez. Nerede koruyacaksın?
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Tire Süt Kooperatifi'yle çalışıyor. Kooperatif'in ortakları, o gün sağıyor, o gün dolduruyor, klimalı araçları var, her sabah saat 4'te yola çıkıyor, 246 okulu tek tek dolaşıyor, gazete dağıtır gibi, öğretmenlere teslim edilmesiyle, çocukların sütü içmesi bir oluyor. Taptaze.
Hükümet, uzun ömürlü süt dağıtıyor. İyi korunursa, altı ay bile dayanıyor ama raf ömrünü uzatmak için kullanılan yöntemler tartışılıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, annelerin tercihi olan, günlük üretilen ve günlük tüketilen "pastörize"süt dağıtıyor. Daha az işlemden geçirildiği için, besleyici açıdan çok daha faydalı olduğu biliniyor.
Hükümet, güya uzun ömürlü süt dağıttı ama belli ki soğuk zincir kopmuş, bismillah, daha ilk günden binlerce çocuk hastanelik oldu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin soğuk zincir'i yedi senedir buz gibi.
Bakanlar Kurulu kararında açıkça görüldüğü üzre, üretim fazlasının değerlendirilmesi amaçlanıyor. Oysa, fazlasını çocuğa verelim demek, yemek arttı, dökmeyelim de, köpeğe verelim demek gibi bi şeydir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Tire Süt Kooperatifi aracılığıyla "sözleşmeli üretim"yaptırıyor. Kim, ne kadar üretecek, parasını ne zaman alacak, hesabını kitabını taaa en başından biliyor, elde kalmıyor.
Hükümet, sanayiciden alıyor. Sanayici elbette canımız ciğerimiz ama, üretici üvey evlat mı? Sanayicinin cebine doldurulan paranın, anca "harçlık"kadar bölümü üreticinin cebine kalıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kooperatif'ten, yani direkt üreticiden alıyor, aracı yok, komisyon yok. Ödenen paranın tamamı üreticinin cebine giriyor. Aportta bekleyen tüccarın kucağına oturmuyor.
Tarım Bakanı'nın mebus olduğu Diyarbakır'da bile çocuklar zehirlendi, dünyaya film olduk.
Tire Süt Kooperatifi'nin uygulamaları, Birleşmiş Milletler tarafından "dünyanın en iyi kalkınma modeli"seçildi.
(İneğin kaç memesi olduğunu bilmeyen yalaka tipler, tarım uzmanıyım diye ortalıkta gezinirken... Tekelleşme karşıtı, üretici odaklı projeleriyle "dünyanın en başarılısı"seçilen Tire Kooperatifi'nin Başkanı Mahmut Eskiyörük'e, merak edip, bu işi nasıl başardın diye soran bile olmadı.)
(Bakın iddia ediyorum, adam gibi adam Mahmut Eskiyörük'ü Tarım Bakanı yap, bu memleket en geç beş sene içinde, yeniden "kendi kendine yeten yedi ülkeden biri"olmazsa, Tire'ye gider anırırım.)
Ve, şimdi sıkı durun!
Hakkında 400 sene hapis cezası istenen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir'in çocuklarına, her gün, 200 mililitre sütü kaç liraya satın alıp, içiriyor?
37 kuruş.
Hükümet, aynı İzmir'de, aynı çocuklara, aynı inekten, aynı miktarda sütü, kaç liraya içiriyor?
53 kuruş!


Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1688 | E-posta

İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.