Cumartesi, 12 Mayıs 2012 |
Büyükşehir Belediyesi dün bizim Engin Arapoğlu'nun yazdığı gibi şehrin her tarafında çalışıyor.
Çalışıyor da, yapıyor mu, bozuyor mu belli değil.
İlçe garajında yapılan ağaç katliamını arkadaşlar haberleştirdiler.
Her mevsim yeşil olan çam ağaçları köklerinden söküldü.
O ağaçların kaç senede o hale geldiğini düşünmeden insafsıca bir gece karanlığında yok edildiler.
Bizden başka kimse de bu ağaç katliamını görmedi
Çam ağaçları yerine yapraklı ağaçlar diktiler.
Son baharda o ağaçlar yaprakları döktüğünde ne olacak.
Kentteki yeşilliği neyle sağlayacaksınız?
Gar Meydanı'nda güzelim bir palmiye vardı.
Kuruttular.
Orhan Gazi Caddesi'ndeki palmiyeler kayboldu.
Oysa o palmiyeler daha 3-4 yıl önce binlerce para ödenerek alınmıştı.
Bosna Caddesi'nin birinci geçidiyle Çark Caddesi arasında kalan bölümünde yine ağaçlar kesildi.
Orta garajın karşısında çok ilginç bir düzenleme yaptılar
Adapazarı Belediyesi'nin önündeki ağaçlar Orhan Cami Meydan düzenlemesi sırasında katledildi.
Şimdi Karaağaç Bulvarı'nda çalışmalar başladı.
Korkarım o Bulvarı da çıplaklaştıracaklar.
Hep diyorum;
Belediyeleri kentlerin geçmişle arasında bağı olan, bu kenti gerçek sevenler yönetmeli.
Emek hırsızlarına uyarı
Sakarya internet haberciliğiyle tanışalı bir hayli oldu.
Ancak sayıları her geçen gün artan internet haber siteleri ne yazık ki kendileri içerik üretmek yerine gazetelerin içeriklerini veya ajansların haberlerini kullanarak yayınlarını sürdürüyorlar.
Ciddi bir yasal düzenleme olmadığından gazetelerin büyük emekle hazırladıkları haberleri, yazıları hiç utanmadan, sıkılmadan aşırıp kendi sitelerinde kullanıyorlar.
Yenihaber'de 20'ye yakın gazeteci her gün kafa patlatıp haber üretirken, bir bilgisayar bulan oturup internet gazetesi kuruyor, sonra da bizim haberlerimizle aklınca gazetecilik yapıyor.
Biri çalıştığı gazetenin imkanlarıyla internet sitesini yönetirken bir diğeri çalıştığı kamu kuruluşunun bilgisayarından sitesine haber aşırıyor.
Maaşını devletten, ya da belediyelerden alıp kendi haberlerimizle bize rekabet etmeye kalkanlar var.
Kısaca kopyala-yapıştır dediğimiz yöntemle emek hırsızlığı yapan bu kişilere karşı şimdiye kadar sabrettik.
Ama artık tüm hukuki yolları deneyerek haber hırsızlığına karşı mücadele edeceğiz.
Kısaca söylemek gerekirse kim hırsızlık yaparsa bunun bedelini ödeyecek.
Zengin ve yoksul
Bir gün çok zengin bir adam oğlunu yanına alarak, insanların ne kadar yoksul olabileceğini gösterip bir hayat dersi verebilmek için bir köye götürdü. Çok fakir bir ailenin evinde bir gün-bir gece geçirdiler. Şehre dönerken baba oğluna sordu; "Yolculuğumuzu nasıl buldun?"
"İnsanların ne kadar yoksul olabileceğini gördün değil mi?"
"Evet, gördüm."
"Peki ne öğrendin?"
"Şunu gördüm" dedi oğul:
" Bizim evde bir köpeğimiz, onların dört köpeği var. Bizim evde bahçenin yarısına gelen bir havuzumuz var, onların kilometrelerce uzunluğunda dereleri var. Bizim bahçede ithal lambalarımız, onların yıldızları var. Bizim terasımız ön bahçeye kadar, onların ki ise ufka kadar uzanıyor."
Ufaklık konuşurken, babası şaşkınlıktan tek kelime bile edemedi.
Ve çocuk ekledi:
"Ne kadar yoksul olduğumuzu gösterdiğiniz için, teşekkür ederim babacığım!"
Lev Nikoloyaviç Toltstoy- Bütün Dünya Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1322 | E-posta
|
|
|