Pazar, 27 Mayıs 2012 |
Duvardaki çatlaktan bakan fare, çiftlik sahibi ile karısının bir paket açtıklarını gördü..
İçinde yiyecek mi var, derken bir baktı ki fare kapanı.
Hemen bahçeye koşup, alarmı verdi; Evde kapan var! Evde kapan var!
Tavuk gıdaklayıp kafayı kaldırdı ve bu sizin için ciddi bir sorun olsa da şahsen, beni ilgilendiren bir tarafı yok ne yazık ki, dedi.
Koyun konuyla ilgilendi ama, kendi hesabına, üzgünüm bay fare, vah, vah, emin ol senin için dua edeceğim, dedi.
Öküz, Bay Fare, senin için üzüldüm, ama burnumu sokacağım bir şey değil, dedi.
E farenin de başını eğip gitmekten başka çaresi kalmamıştı...
Yalnızlık ve terk edilmişlik hisleri içinde, fare kapanı ile artık tek başına başa çıkmaya çalışacaktı!.
O akşam evde, alışılmamış bir ses duyuldu.
Sanki bir kapan, avının üzerine kapanmıştı.
Sese koşan çiftçinin karısı, karanlıkta kapana zehirli bir yılanın kuyruğunu kaptırdığını görmemiş, yılan kadını ısırmıştı..
Çiftçi karısını hemen hastaneye götürdü, karısı eve ateşli ve hasta olarak döndü.
E ateşli insana ne verilir? Sıcacık bir tavuk çorbası!!!.
Tavuk hemen kesildi ve acilen pişirildi.
Ama kadın hala iyileşmiyormuş, E eş dost ahbap gelince hasta ziyaretine, çiftçi de sofraya koyunu çıkarmak zorunda kaldı.
Ne yaptılarsa olmadı çiftçinin karısı öldü.
Cenazesi çok kalabalıktı. Haliyle öküz kesildi bu kez de...
Bütün bunlar olurken, Fare de olan biteni deliğinin ardından izlemek kaldı.
* * * *
Şimdi yazının bundan sonrasını bu kıssa çerçevesinde okuyun lütfen!
Çünkü Cihat Koray ne dediyse o oldu ama kamuoyu onun uyarılarını dikkate almayı öğrenemedi gitti.
Evet, Cihat Koray ile Hükümet ve ilgili bakanlığın Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Kanunu taslağı konuştuk.
Daha doğrusu o konuştu ben yazdım;
Öncelikle her ne kadar Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Kanunu adı verilmişse de Serbestleşme sözcüğünün artık halk yemediği için ?Özelleştirme' kelimesi yerine kullanıldığını belirteyim.
Kanunu, serbestleşme adı altında sunmalarının iki sebebi var; birincisi bu güne kadar yapılan özelleştirilme uygulamalarındaki beceriksizliklerini ve rezilliklerini örtmek ikincisi de TCDD'nin özelleştirilmesini kamuoyundan gizlemek.
Böyle bir yasanın hazırlanmasında ki yöntem ve usul de bu olmamalıydı.
Kurumun yapısal olarak kökten değişimi kadar personelini de pek çok yönden ilgilendiren böyle hayatı bir yasa taslağının hazırlanması öncesi ile hazırlama aşamasında kurumda faaliyet gösteren başta sendikalar olmak üzere derneklerin görüşü alınmaması ve ilgili taraflardan oluşan bir heyetin ortak çalışması sonucu olarak hazırlanması daha demokratik olurdu.
Hazırlamışlar, göndermişler ve bizden bir hafta gibi kısa ve yetersiz bir süre içersinde görüşümüzü istiyorlar.
Yani, görüş ve düşüncelerimizin ciddiye alınmadığı ancak adet yerini bulsun anlayışı içersinde hareket edildiği belli.
Demek ki katkı yapmamız istenmiyor, görüş ve düşüncelerimize önem verilmiyor.
Ve demek ki Yasanın gizli bir ajandası ve gizlenmek istenen maddeleri var, dallanıp budaklanmasından rahatsızlık duyuyorlar.
"Devir ve tahsis işlemleri ile ilgili konularda İhtilaf halinde Bakan yetkilidir" maddesi, Ulaştırma Bakanını TCDD, TÜRKTREN AŞ ve teşekküllerinin patronu yapıyor, kaderimiz bir kişinin iki dudakları arasında...
Bu durum sosyal ve hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaz.
Demiryollarını özelleştirme uygulamaları bir çok ülkede denendi ancak başarılı olunamadı. İngiltere bunun en son örneği...
Emekli ikramiyelerin %30 fazla ödeneceği olayını personelin menfaatine değil sadece kanunun yasallaşmasına gösterilecek tepkiyi kırmak için düşünülen bir çalışmadan ibaret olarak görüyorum.
Bu kanun ile taşeronlaşmanın kapsamını daha da genişletilecek.
TÜVASAŞ, TÜDEMSAŞ, TÜLOMSAŞ tasfiyesine gidilecek.
Küresel sermayenin önü açılacak ve tekel haline gelmeleri sağlanacak, Türk ekonomisine büyük zarar verecek...
Velhasıl hazırlanan bu kanun taslağı, içeriğinde bir çok soru işaretini barındırmaktadır.
Esas amacın TCDD'yi modern ve çağdaş yapıya ulaştırma olmadığı, serbestleştirme adı altında özelleştirmek olduğu açıkça görülmektedir.
Kamu hizmeti vermek için kurulan TCDD kar maksatlı bir şirkete dönüştürülmesi ulaşım hizmetlerini parayla satın alınan bir ürün haline getirilmek istenmesi sosyal devlet ilkesine de aykırıdır.
Dolayısıyla yapılacak en doğru hareket kanun taslağı geri çekilmesidir.
TCDD'nin yeniden yapılandırılması ilgili taraflarca oluşturulacak bir komisyon ile gerçekleştirilmesini hem kuruma hem de ülkemize daha yararlı ve hayrına olacağını düşünüyorum. Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1669 | E-posta
|
|
|