Çarþamba, 06 Haziran 2012 |
Allah’ýn yarattýðý en kutsal varlýk olarak yaratýldýðýmýzdan dolayý, Allah’a ne kadar þükretsek de azdýr. Dünya üzerindeki tüm nimetler tarafýmýza sunulmuþ, diðer alemde de kul olmanýn gereðini yerine getirdiðimiz takdirde,Cennet ile müjdelenmiþiz. Ama ne yazýk ki Allah’a kulluðu sadece yapýlan ibadetler olarak algýlamaktayýz. Çevreyi kirletmekte, birbirimizi kýrmakta, yardýmlaþmayý esirgemekte, bir selamý dahi zul saymaktayýz.
Sevgi ve saygýdan yoksun hale geldik. Birbirimizi anlayamýyoruz. Farklý düþünce ve fikirlere tahammül edemiyoruz.
Pekiii, acaba neden böyleyiz?
Okumadýðýmýz için sevgili dostlar. Kur’an-ý Kerim’in ilk ayeti (Ýkra) oku deðil mi? Ýlk ayetin oku olmasýnýn nedeni, her olumlu iþin baþlangýcýnýn okumaktan geçtiðini duyurmasýdýr.
Farklý dinlere mensup, geliþmiþ ülke insanlarý okurken, biz Müslüman Türkler neden okumayýz? Okuduðumuzda göreceðiz ki, daha iyi iletiþim kuracak ve birbirimizi daha iyi anlayacaðýz.
Kitap okumanýn ayný zamanda geliþmiþliðin bir örneði olduðunu þu istatistik ne güzel açýklýyor: Türkiye'de her 100 kiþiden sadece 4,5 kiþi kitap okuyor. Japonya'da ise kiþi baþýna düþen kitap sayýsý yýlda 25. Ne kadar acý deðil mi???
Okumaya neden bu kadar uzaðýz? Bizim suçumuz mu? Belki payýmýz vardýr ama tek suçlu kiþiler deðildir elbet. En büyük etken, eðitim sistemimizdeki okuma yazmayý öðrenme þeklimizdir. Okuma yazma öðretimi deðil de önce ipi kim göðüsleyecek diye çocuklarýmýzý yarýþtýrmýyor muyuz? Ýlkönce okuyanlara kurdele takmýyor muyuz?
Okuma yazmayý henüz sökemeyen öðrencinin psikolojisi ne olacak?
Ýnsanlarýn farklý akýl, düþünce ve duygularla yaratýldýðýný göz ardý ediyoruz.. Hepsinin ayný zamanda okuma yazmayý öðrenmesi mümkün müdür? Daha çok birbiriyle yarýþtýracaðýmýza, kendileriyle yarýþtýrmak iþin doðrusu olacaktýr sanýrým.
Kitap okuyan ilerlemiþ ülkelerde okuma yazma eðitimi,(Eðitimi diyorum. Öðretimi deðil. Bizdeki öðretim.) oyun ve eðlencelerle üç yýllýk zaman dilimi içersinde uygulanmakta, çocuk okuma yazma öðrenmenin hazzýný yaþamakta,ileriki hayatýnda da kitap okumaya devam etmektedir. Durakta, yatakta, plajda, tatilde, yolculukta…
Evlerde anne, baba ve ebeveynlerin kitap okuduðunu gören çocukta okuma alýþkanlýðýný geliþtirmektedir.Çocuklarýmýzýn sýnavlardaki en çok yakýnmalarý sorularý yetiþtirememek deðil midir? Hýzlý okuyamama ve okuduðunu anlayamamaktan kaynaklanmaktadýr. Çözümü çok test çözmek deðil, çok kitap okumak olacaktýr.
O halde,eðitim sistemimizi düzeltecek gücümüz olmadýðýna göre,bizlere düþen görev ne olmalýdýr? Okuma sözcüðündeki (ma) ekini olumsuzluk eki olarak algýlamayýp, Ailemiz fertleriyle birlikte,evlenme programlarý, diziler, futbol müsabakalarýný izlemekten biraz fedakarlýk edip, akþamlarý hiç deðilse yarým saatlik kitap okuma saati ayýralým.
Tabii, çocuklarýmýzýn geleceðini, ülkemizin kalkýnmýþlýðýný ve birbirimizi daha iyi anlayabilmemizi istiyorsak…
Cemalettin DÝNÇER
Eðitimci Yazar Cemalettin Dincer hakkýndaki diðer yazýlar Gösterim: 2532 | E-posta
|
|
|