Önce þunu belirteyim;
Bazýlarý gibi camide yatýp kalkmadýðým için kimliðim, haftada iki üç kere kazara(!) düþmez, cep telim veya okulla ilgili bir evrakým camide unutulmaz(!) benim…
Bazýlarý gibi ‘siyasi ve bürokratik ekabir hangi camide namaz kýlar acaba' diye merak etmediðim için öyle cami cami dolaþmam da ben…
Cuma günleri, þehrin bir ucundan kalkýp hiç bir iþim olmadýðý halde milli eðitim müdürlüðüne gelerek saatler önceden kývrýlmýþ gömlek kollarý ve pantolon paçalarýyla dolaþmam…
Öyle çok dini bütün biri olmadýðým için önüme gelene namaza ne kadar kaldý diye de sormam…
Tam camiden çýkmýþtým ki veya tam namaza durmuþtum ki gibisinden, hiç alakasý yokken muhabbeti namaza getirip dayamam…
Ama yakýndan tanýyanlar bilir ki ben Allah'tan nasýl tarif etsem; it gibi korkarým iþte.
Hele kul hakký konusunda, bütün gün bu fani hayatýn hayhuyu içinde üzerimde biriken kul hakký tozlarýný silkelemeden eve ve yataða girmeyecek kadar da hassasým.
Varsa bir yanlýþým, haksýzlýðým hangi metotla yemiþsem o zýkkýmý ayný metotla geri iade edene yani helallik alana kadar köpek misali yerlerde sürünürüm.
Ve iddialýyýmdýr ki televizyon programlarýndan, köþemden; Allah aþkýna, kimin hakký üzerimde kaldýysa gelsin, helalleþelim, varsa hakký olduðuna inanan varsa bir haksýzlýk ettiðimi düþünen, gelsin bulvarda açayým sýrtýmý, vereyim eline sopayý, hakkýný alana kadar dövsün çaðrýsý yapmýþýmdýr.
Þimdi, hani malum sendikanýn mal bulmuþ maðribi misali kullandýðý þu birazdan gireceðimiz konuyla ilgili toplu iðne ucu kadar bilgim ve dahlim olduðunu ispatlayanýn býrakýn alnýný, ayaðýný öper, derhal istifa eder, çeker giderim.
Kim yaparsa yapsýn pisliðe, haksýzlýða zerre kadar tahammülüm yoktur.
Ayný þekilde yönetim kurulu üyem, býrakýn evrakta bir tahrifatý her hangi bir yetkiliden bu manada yardým istediðini ispat edin, onu bulvarda falakaya çekmeyen de þerefsizin önde gidenidir.
Ki o da, varsa bir ayýbý þeriatýn kestiði parmak acýmaz anlayýþý ile bunun bedelini ödeyecek kadar onurlu bir kardeþimiz…
Ha… Bu iddialarý ispatlamayanda þerefsizin önde gidenidir…
Ýspatlayacaksýnýz, niye? Ýktidarsýnýz, neredeyse bütün muhaliflerini teknik takibe alan, suç bulamadýðýnda, karakolda insanlarýn telefonlarýna suç unsurlarýný bizzat yükleyip, iþ açýða çýkýnca da ‘sehven oldu özür dileriz' diye bu insanlýk ayýbýný örten, örttüren bir iktidarýn ortaðýsýnýz.
Ne malum komplo kurulmadýðý veya bizzat sizin kurmadýðýnýz?
Milli eðitim müdürlüðünün deposunda bulunan ve ancak zimmetle bir yerden bir yere hareket eden özlük dosyasýna ben ulaþamam, benim sekreterim de ulaþamaz ama bu iddiayý ortaya atanlar rahatlýkla ulaþabilir çünkü yapý müsait, yapýlarý müsait…
Ýspat edeceksiniz hemþerim…
Gelelim asla; yazmýþtým:
"Öncelikle kendi adýma Allah kimseyi o hallere düþürmesin diyerek bütün bu olup bitenlerden sonra bu arkadaþlarýn ne diyeceðini merak ediyordum.
Bizim hýzlý/yerli yazar birkaç günlük zorunlu moladan sonra büyüklerinden aldýðý tüyo ile suçunu örtbas etmenin en kolay yolu saldýrýdýr taktiðini aynen uygulamýþ…
Yalancýymýþýz, iftira atýyormuþuz falan…"
Bunlar ayný tezgahýn ürünü ya, malumunuz AKP'yi de bu noktaya taþýyan, akýl hocalarýnýn manipülasyonlarý ve baþlarý sýkýþtýkça gündem saptýrma amaçlý polemikleridir.
Hükümetin son polemiði mesela; Her kürtaj bir Uluderedirrrrrrrrr, cinayettirrrrr…
Siz kürtajla yatýp kalkarken, hükümet cinayetin dik alasýný iþleyip bizim ASELSAN'ý Ýsraillilere satýverir, ruhunuz duymaz.
Bu arkadaþlar da toplu sözleþme ayýplarýný unutturmak ve üye kaybýný engelleyebilmek için ikisi genel birisi yerel üç manipülasyona sarýldýlar.
Birincisi, efendim bizim hakem heyetindeki üyemiz ‘evet' demedi, Kamu-Sen yalan söylüyor, ikincisi Kamu-Sen'i kimler yönetiyor…
Ve üçüncüsü yani yerel olaný; yönetim kurulu üyemiz, haksýzlýkla müdür olmak üzere iken, bu en kahraman Rýdvanlar müdahale edip çok ama çok büyük bir haksýzlýða engel olmuþlar!
Aman Allah'ým! Mal bulmuþ maðribi misali yerel ulusal ne kadar internet basýný varsa yaymýþlar ki, bu kahramanlýklarýný cümle alem görsün, aman da ne kadar hak mücadelesi yaptýklarýna þahit olunsun ve toplu sözleþme ayýplarý bir nebze olsun örtülsün ve unutulsun.
Bir afra tafra ki sormayýn; Birinci görevimiz eðitim çalýþanlarýnýn haklarýný savunmaktýr, hep bu düsturla yaþadýk ve mücadele verdik, diðerleri öyle mi?
Ancak kimliklerini, kiþiliklerini ve foyalarýný bilmeyenlerin yutabileceði ama bilenlere ‘pes doðrusu, bu kadar yalan, bu kadar çarpýtmadan sonra bu insancýklar insan içine nasýl çýkabiliyor' dedirten bir saldýrý metni…
Önce bir tarif yapayým;
Keçi; malumunuz yapýsal olarak kuyruðu dik ve ayýp yerleri hep meydandadýr.
Bir gün ayný sürüden koyun ve keçi bir çiti atlarken koyunun mahrem yerleri o da belli belirsiz görünür.
Kaza bu ama yýllardýr bu ayýpla yaþayan ve ancak fýrsatýný bulan keçi durur mu; gördüm, gördüm, koyun kardeþin kýçýný gördüm diyerek dere tepe koþturmaya baþlar.
Koyuncaðýz da arkasýndan seslenir ama anlayana; ulan biz bütün gün senin kýçýný seyrediyoruz, þerefsiz…
Buna benziyor…
Þimdi de bu tarifi bizim keçinin görünen yerlerinden örnekler vererek açalým;
Hani siz hak hukuk bilirsiniz ya, hani hak yemez, içmez, çiðnemez ve çiðnetmezsiniz ya, biliyorum býrakýn bu köþeyi cilt cilt kitaplara sýðmaz ama ben sýðdýðý kadar örnekler vereceðim…
Önce bu hak hukuk bildiðini iddia eden sendikanýn -genelde de öyledir de- ilimizde nasýl yetkili olduðundan ve yetkiyi hangi usulsüzlüklerle ve hani diyorlar ya evrakta sahteciliklerle nasýl kazandýklarýndan baþlayalým.
Sonra da bu hak hukuk diyenlerin yandaþlarýný idareci yapmak için çevirdiði entrikalarden devam edeceðiz.
Siz kaþýndýnýz beyler, sýrf günü kurtaralým diye siz verdiniz bu gollük pasý, þimdi bana düþen doksana takmak…
Ama Cuma günü inþallah… Erol Afþar hakkýndaki diðer yazýlar Gösterim: 1530 | E-posta
Yorumlar (1)
1. 06-06-2012 21:20
çok duyuyoruz bunlarý
namaz kýlmam,camiye gitmem ama benim kalbim temiz deyip camiye gidip namaz kýlanlarý kötüleyenleri.son günlerde moda oldu bu laf.
