Anadolu'nun saf çocuğu Sakarya gözünü açacak mı? |
Pazartesi, 18 Haziran 2012 |
Cuma günü Sakarya bir kez daha Başbakan Erdoğan'ı ağırladı.
Sakaryalı gerçekten bir kez daha Başbakan Erdoğan'ı bağrına bastı.
O da korumalarının tüm zulmüne rağmen Sakaryalı'yla yakın temas kurmaya çalıştı.
17 Ağustos Camii'nde namaz sonrası yüzlerce Sakaryalı'yla tek tek tokalaştı.
Ellerini sıktı, hal hatır sordu.
Zaman zaman otobüsten indi, çocukları sevdi.
Yaşlıların gönlünü sevdi.
Eşi ve kızıyla geldiği Sakaryamız'da vatandaşla yakın diyalog kurdu.
Partisinin kongresinde yaptığı konuşmaad Sakarya'daki etnik mozaik yapıyı çok güzel tahlil etti.
Bir çok etnik kültürün Sakarya'da barış ve kardeşlik içinde yaşadığını söyledi.
Ve Sakarya'yı Necip Fazıl'ın şiirinden alıntıyla "Masum Anadolu'nun saf çocuğu" olarak tanımladı.
Atatürk Spor Salonu'nda bir kez daha " Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya!.." diye haykırdı.
Sonrasında ise duraksadı ve sözü hemen değiştirdi.
Sanırım kendisi de 10 yıldır AKP'nin iktidarda olduğunu ve eğer Sakarya sürünüyorsa bunda AKP iktidarının da payı olduğunu hatırladı ve başka bir konuya geçti.
Görüntüleri sonrasında birkaç kez izledim.
Siz de izleyin.
O duraksamada kendi kendine şunları düşündüğünü hissedeceksiniz:
"Sakarya'yı kim ayağa kaldıracak? Biz 10 yıldır iktidardayız. Bu şiir artık bizim söylememiz olmalı."
Hep söylüyorum;
AKP'nin 10 yıllık iktidarından ne yazık ki yeterince yararlanamadı.
Buna rağmen Anadolu'nun saf çocuğu Sakarya her seçimde AKP'ye olan desteğini arttırdı.
Ama artık gözünü açma vakti geldi.
Sakarya "saf çocuk" muamelesinden kurtulmak istiyor.
"Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!" sözündeki gibi ayağa kalkmak istiyor.
Sakarya artık, Necip Fazıl'ın bu güzel şiirini Başbakan'dan duymak istiyor.
Sakarya Başbakan'dan geleceğiyle ilgili güzel şeyler duymak istiyor.
Sakarya Başbakan'dan, yeni üniversitelerin, yeni hastanelerin, yeni okulların, yeni yolların, yeni fabrikaların, yeni otellerin müjdesini duymak istiyor.
Sakarya sürünmek değil kalkınan, yaşanabilir kentler arasında ön sıralarda olmak istiyor.
Üstün ne diyecek?
Cumartesi günü Büyükşehir Belediyesi'nin Çark Deresi kıyısındaki düzenleme çalışmaları sırasında 46 yaşındaki belediye işçisi Ayhan Kalkan talihsiz bir şekilde can verdi.
Asfalt kamyonunu kullanan Ayhan Kalkan, kaldırdığı damperin elektrik tellerine değmesiyle hayatını kaybetti.
Başbakan Erdoğan'ın daha bir gün önce övgüler dizdiği çalışmalar sırasında yaşanan bu ölüm belediye yönetiminin çalışanlarla ilgili yeterli iş güvenliği önlemleri almadığını gösteriyor.
Bu olayda gerçekten bir ihmal olup olmadığında mutlaka yargı karar verecektir.
Ancak dışarıdan gördüklerimizle bu olayın ciddi bir şekilde sorgulanması gerektiğini söylüyoruz.
Damperli kamyon sürücüsünün bu tür bir kazayla karşılaşma ihtimaline karşı eğitilip eğitilmediği ve bu konuda ilgili birim yöneticisinin çalışma sırasında neden uyarıda bulunmadığı mutlaka sorgulanmalı.
Dolguyla 2-3 metre yükselen bir zeminde, o orta gerilim hattının yarattığı tehlikeyi görmeyen belediye yöneticileri bunun hesabını vermeli.
Benim burada merak ettiğim Toyota'da işçi sağlığına önem verilmediğini belirterek ortalığı ayağa kaldıran TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün'ün bu olayda nasıl bir tavır alacağı…
Acaba Ayhan Sefer Üstün adaşı Ayhan Kalkan'ın ölümünde bir insan hakları ihlali olup olmadığını araştıracak mıdır?
Acaba aynı zamanda belediye işveren sendikası Yerel-Sen'in de başkanlığını yürüten Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu'na bir mektup yazıp belediye işçilerinin iş güvenliği konusunda gerekli tedbirlerin alınmasını isteyecek midir? Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1492 | E-posta
|
|
|