Yýllarca özlem duyduðumuz ileri demokrasiyle bizleri buluþturan AKP’ye ne kadar teþekkür etsek azdýr.
Cennetin kapýsýný bizler açarýz dediler, açmadýlar mý??? Her gün, bir ve birden çok þehidimizi uðurlamýyor muyuz???
Bunlarda bir sorun mu sanki!!!
Asýl sorun dýþarýda… Diðer Afrika ülkelerini hallettik.Sayemizde demokrasiye kavuþtular.Ýsrail desen, AKP’nin gazabýndan korkarak(!) büyük piþmanlýk duyup özrünü diledi.Çok büyük miktarda da tazminatýný ödedi zaten. Komþu ülkelerle de dostluk iliþkilerimiz hýzla geliþmekte…
Aklýnýza hemen Suriye mi geldi? O da mesele mi caným. Oraya da barýþý getirmemizin eli kulaðýnda sayýlýr. Onu da hallettik mi deðmeyin keyfimize,ortalýk güllük gülistanlýk…
Hani bir söz vardýr. “Kendi baþýný baðlayamayan,düðünde gelin baþý baðlamaya kalkarmýþ.” Diye…
Hepimizin çok yakýnýný kaybettiði mutlaka olmuþtur. O büyük acýyla yemeden içmeden kesilsek de yaþamak için bir þeyler yemek durumunda kalýrýz.Acýyan yerimiz baþka,acýkan yerimiz baþka.
Ýþte bu olup bitenlerin yanýnda, sevdanýn önüne geçilmiyor, gönül de ferman dinlemiyor.Birbirlerini ceylan derili koltuklarda otururken görmeleriyle ateþ bacayý sarýyor.
Þimdi gelelim hikayenin devamýna;
Çok eskilerde olduðu gibi birbirine kavuþamayan sevgililer de yok artýk.Gençlik yýllarýmýzda heyecanla okuduðumuz “Ferhat ile Þirin” adlý eserde, Ferhat daðlarý delse de Þirin’ine kavuþamýyor.Mecnun aþkýndan divane olduðu Leyla’sý için çöllere düþüyor,fakat babasýný razý etmek ne mümkün! Çok gaddar,dediðim dedik,kestiðim kestik,bir eli yaðda bir eli balda,yatlarda keyf-ü keyf yapan babanýn ayaðýna arabulucular gidiyor.Bunlar da kelli felliler,taaa Okyanus ötesinden tanýdýklarý, aða babalarý var.Bunlarýn hatýrýna dünürler kabul ediliyor.Kýzla oðlanýn görüþmesine rýza gösteriliyor.Ama þartlarý da var elbette…Baþlýk isterim diye diretiyor.Teklifler veriliyor. Ýkna etmek ne mümkün!Kan emici Vampir Baba küçük þeylere,gemiciklere filan razý görünmüyor. Ýlle de “toprak isterimde isterim” diye tutturuyor. Gözünü toprak doyurasýca…
Olumlu teklifler öne sürüldü ki,sonunda biricik kýzý Leyla’yý Mecnun’un ayaðýna göndermeye razý oluyor.. Prensimiz her ne kadar ata binemese de beyaz atlý prensidir Leyla’sýnýn…
Sanmayýn ki buluþma bir çeþme baþýnda olacak.Kýz saraylara layýk. Vuslat tamam…
Pek yakýnlarda da davul zurnalar eþliðinde kýrk gün kýrk gece düðün yapacaða benziyoruz.Düðüne davetli misafirlerimiz de Kandil’den teþrif etmiþlerdi hani…Onlarý düðün için davul zurnalarla,halaylarla karþýlamýþtýk.Misafirlerimiz daðlar bayýrlar aþarak gelmiþler, bizler, içimiz kan aðlayarak izlemiþtik.
Varoluþumuzdan bu yana vatan topraðýnýn mahremiyetini yarimizin,eþimizin namusu kadar deðerli bilip korumuþ, bir karýþ topraðý için gözünü kýrpmadan can vermiþ ecdadýn torunlarýyýz.Vataným,Türkiye’m basit hesaplarda ortaya konamayacak hatta sözü bile edilemeyecek kadar kutsaldýr.Vaad edilenler, daha mý deðerli manevi deðerlerimizden?????? Cemalettin Dincer hakkýndaki diðer yazýlar Gösterim: 2125 | E-posta
|