Çark'taki ağır koku doğalmış |
Çarşamba, 11 Temmuz 2012 |
Arkadaşlar Çark Caddesi'nde bir süredir ağır bir kokudan söz ediyorlar.
Ben de uzun süredir Çark Caddesi'ne çıkmamıştım.
Cumartesi günü İstanbul'dan misafirlerimle Çark Caddesi'ni geziyoruz.
Yıkılan BİM'in orda inanılmaz iğrenç bir koku.
Adeta burun kemiklerimiz kırılıyor.
Ne olduğunu anlamaya çalışırken arkadaşların anlattıkları aklıma geldi.
Koku kanalizasyondan geliyor.
Ara ara kaybolsa da Kahve Diyarı'nın oraya kadar devam ediyor.
Konuklarımıza "şehrin misafir odası" diye göstermek istediğimiz Çark Caddesi'ndeki gezintimiz adeta işkenceye döndü.
Dün bu konuyu haber yaptık.
Büyükşehir Belediyesi ve SASKİ yönetimleri her zaman ki gibi bu işi sorgulamak yerine
"Bunun çok doğal bir koku" olduğunu belirterek olayı geçiştirmeye çalıştılar.
Çark Caddesi'ni neredeyse baştan sona kaplayan bu koku neden başka caddelerde yok?
Burada mutlaka bir sorun var demektir?
SASKİ'nin pek bilmiş yöneticileri klimalı odalarından çıkarak bu kokunun nedenini araştırmak ve kokuyu sonlandırmak zorundalar.
Cadde esnafı yaz sıcağında Çark Caddesi'ni dayanılmaz kılan bu ağır kokunun insanları AVM'lere yönelttiğini söylüyor.
Sanırım Büyükşehir Belediyesi yönetimi vatandaşları AVM'lere yöneltmek için bu kokuya karşı duyarsız kalmıyordur.
Kocaeli'den bize gelirler mi?
Başbakan Erdoğan 14 Temmuz'da Kocaeli'nde tam 158 tesis açacak.
Bize geldiğinde 19 tesis açmışta ya, Kocaeli'nde 8,3 kat daha fazla tesis açılacak.
Bu tesislerin 133'ünün Büyükşehir Belediyesi'ne ait olduğunu daha önce yazmıştım.
Dün bir okurum aradı.
Söze acaba " Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ve Genel Sekreter Ersin Yazıcı 3 aylığına Sakarya'da görev yapabilirler mi? " diye başladı.
"Hayırdır" dedim.
" Ya baksanıza adamlar, Kocaeli'nde nasıl çalışıyorlar. Sakarya'ya gelip bizimkilere 3 ay ağabeylik yapsınlar" dedi.
Bana da fena bir öneri gibi gelmedi.
Acaba Başkan Karaosmanoğlu ve Genel Sekreter Yazıcı'dan rica etsek 3 aylığına bize gelirler mi?
Veya Genel Sekreterleri mi değişsek ?
Kocaelili İbrahim Pehlivan'ı versek, Ersin Yazıcı'yı alsak nasıl olur?
Sizce…?
…
Veremle savaşta gelinen nokta!
Dün Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ilginç bir olay yaşandı.
Bir genç 5 gün tedavi gördüğü hastanede verem hastası olduğu öğrenilince taburcu edilmiş.
Hastanın ailesi de bahçeye bir yatak atarak hastayı oraya yatırmışlar.
Başhekim Osman Nuri Dilek bu işi bir şov olarak görmüş.
Oysa bu olay veremle savaşta gelinen noktayı göstermesi açısından çok önemli.
Sağlık Bakanlığı veremle savaşta çok önemli rolü olan dispanserleri kapattı.
Bu konuda doktorlarda bile artık yeterli bilinç yok.
Bir verem hastası 5 gün süreyle diğer hastalarla birlikte tutulmuş.
Günlerce hastanın verem olduğu anlaşılamamış.
Sonrasında İstanbul'a sevkedilmiş.
Bu süreçte o hastanın birlikte yattığı hastalar da risk altında.
Sonrasında hakkını arayan vatandaş şov yapmakla suçlanıyor.
Garip bir ülkede yaşıyoruz. Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1402 | E-posta
|
|
|