Tüm yollar minibüsçülerin! |
Perşembe, 12 Temmuz 2012 |
Adapazarı garip bir yer.
Halkın olması gereken cadde ve sokakların bir bölümünü belediye vatandaşa otopark olarak satıyor.
Bir bölümünü bileği güçlü(!) otoparkçılar kapatmış, onlar da adeta belediyeyle rekabet halinde, milletin yolunu millete kiralıyorlar.
Hiç kimse de sesini çıkartamıyor.
Bu şehirde trafik kontrolünü bile minibüs kahyaları bile yapmaya kalktı.
Milli Egemenlik Caddesi'nde toplu ulaşıma tahsis edilen yöne başka araçların girişini günlerce kahyalar kontrol etti.
Minibüsçüler Odası'nın görevlendirdiği kahyaları, belediyeciler seyretti, trafik polisleri seyretti.
Yenihaber yazdı da bu uygulama sona erdi.
Önceki gün gazeteye bir telefon geldi.
Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'nin "Çocuk Acil" girişine beton babalar konmuş.
Ambulansların geçişi engelleniyormuş.
Muhabir arkadaşımız olay yerine gitti.
Ziraat Odası ve Minibüsçüler Odası ortaklaşa bir şekilde bu babaları koydurtmuşlar.
Park eden araçlar Oda'larının girişini kapattığını düşünen başkanların yaptığı bu işe tepki gösteren Nurettin Fındık'mış.
Zabıtalar gelmiş.
Onlar da ne yapacaklarını bilememişler!
Ambulans yolunu kapatan taşları kaldırmak hiç akıllarına gelmemiş!
Sonunda fotoğraf makineleriyle bir durum tespiti yapıp oradan uzaklaşmışlar.
Çünkü esnaf Minibüsçüler Odası yetkililerinin Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu'ndan izin alarak kapattıklarını anlatmışlar.
Oradaki tepkileri dinleyen muhabirimiz haberi yazarken bu ifadeyi de en çok kendisiyle muhatap olan Nurettin Fındık'ın ağzından yazmış.
Dün sabah Minibüsçüler Odası Başkanı Ali Bektaş aradı.
Yanında Fındık vardı.
Telefonu Ona verdi.
" Ben sizi aradım. Zabıtayı da aradım. Ancak öyle bir şey demedim. Neden beni insanlarla karşı karşıya getiriyorsunuz. Ben Belediye Başkanı'nın adına ağzıma almadım" dedi.
Ben muhabir arkadaşım adına Fındık'tan özür diliyorum.
O hengamede muhabir arkadaşımızın isimleri karıştırdığını düşünüyorum.
Ancak orada o sözün söylendiği gerçek.
Bu olay bize bir kez daha gösteriyor ki; Minibüsçüler Odası istediği yolu istediği gibi kullanır.
İstediği yolun başına kahya koyar, istediğinin başına beton baba.
Eğer öyle değilse Kırkpınar'da bozuk yolu düzelttiği için Büyükşehir'den on binlerce lira ceza yiyen Niyazi Bağdat'ın yediği cezanın 10'da birini de Minibüsçüler Odası'na kesilirdi.
….
Telefon savurganlığı
Başbakanlık 18 Ocak 2007 Tarihli Resmi Gazete'de bir genelge yayınladı.
Genelgeye Büyükşehir Belediye Başkanı bile sadece 1 cep telefonu hattını belediye kasasından kullanabiliyor.
Bunun için de İçişleri Bakanlığı'ndan onay alınması gerekiyor.
Ama uygulamaya baktığınızda belediyelerde sadece başkanlar değil birim şeflerine kadar her yönetici "şirketten" konuşuyor.
İnanılmaz bir savurganlık örneği.
Belediyelerin mali denetimlerinden nedense bu savurganlık hiç görülmüyor.
Bence o telefonlarda konuşanların her alolarında yetim hakkı yediklerini unutmamaları gerekiyor. Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1532 | E-posta
|
|
|