Cuma, 13 Temmuz 2012 |
Birkaç gündür SEDAŞ ekipleri polis ekipleri eşliğinde borcunu ödemeyen vatandaşların elektriğini kesiyor.
Bu çalışma sırasında ortaya çok garip bir görüntü çıkıyor.
Önde SEDAŞ'ın kesim ekibi arkasında 3 ekip otosu ve motosikletli polisler sanki bir operasyon varmış gibi borçlu işyerinin önüne gidiyorlar.
Borcu olan esnafın elektriği kesiliyor.
O esnafın itibarı hiç umurlarında değil.
Benim anlamadığım artık özel bir şirket olan SEDAŞ alacağını tahsil edecekse orada polisin ne işi var?
Polis bir özel şirketin alacak tahsilinde kullanılabilir mi?
Herhangi bir işadamı da alacağını tahsil etmek için yanına polis ekibi alıp borçlusunun işyerini basabilir mi?
Polisi olmadık nedenlerle vatandaşla karşı karşıya getirmeye kimsenin hakkı yok.
SEDAŞ alacağını tahsil edecekse gider İcra'ya.
Sorununu İcra Müdürlüğü aracılığıyla çözer.
Polise icra memurluğu görevini kimse yaptıramaz.
….
Babalar yetmemiş!
Minibüsçüler Odası ile Ziraat Odası'nın bulunduğu binanın girişine beton babalar konmuştu.
Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'nin girişini kapatan babalar şikayetler sonucu az kenara çekildi.
Ama yerlerine bu kez büyük saksılar kondu.
Minibüsçüler Odası Başkanı Ali Bektaş bu saksıları kendilerinin koymadığını söylüyor.
Ancak Hastane'nin acil yolu yarıya kadar kapalı.
Anlaşılan Büyükşehir Belediyesi zabıtaları bu ambulans yolunu kapatanlara dokunamıyor.
Zabıtayı geçtim…
Onlar siyasi…
Trafik polisleri de yol üstündeki bu işgali görmüyor mu?
….
Eski SSK binası
Donatım'daki eski SSK binası satışa çıkmış.
3 bin 931 metrekare büyüklüğündeki arsa ihaleyle satılacak.
Oysa şehir merkezinde kamunun kullanım amacıyla bu tür arsalara ihtiyacı var.
Örneğin Adapazarı'nda Halk Eğitimi Merkezi'nin kalıcı binası yok.
Oraya şık bir HEM binası gider.
Veya bir polis merkezi olabilir.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Sosyal Hizmet Merkezi de oraya kurulabilir.
Ama bunu yapmak için Sakarya'daki siyasi iradenin devreye girmesi gerekiyor.
Ankara yereli hiçe sayarak o arsayı satmamalı.
Orası kamunun kullanımında kalmalı.
….
Sahi ne oldu o iş?
Dün Taner İltaş köşesinden hatırlattı.
SASKİ'nin iptal edilen Sapanca Gölü Kuzey Kıyısı Kolektör İhalesi'yle ilgili bir takım iddialar ortaya atılmıştı.
İhale iptal edilirken, ihalenin altında imzası bulunan kişi terfi ettirilmişti.
Polis SASKİ'yi basmış, bilgisayarlarda pek bir şey bulamamıştı.
Çünkü birkaç gün öncesinden SASKİ'nin bilgisayarlarını çok ciddi bir temizlik yapılmıştı.
Ardından ihaleyle ilgili ıslak imzalı belgeler ortaya çıktı.
Ancak yine de soruşturma bir türlü tamamlanmadı.
O dosyayı merak ediyorum…
Acaba ne oldu.
Bir takipsizlik kararı verildi mi?
O ıslak imzalar, imza sahiplerinin yanına kar mı kaldı?
Çok merak ediyorum.
Hem de çok Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1293 | E-posta
|
|
|