Sakarya'yı ısıtan santral |
Salı, 24 Temmuz 2012 |
Mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklar bunaltıyor.
Şehir bomboş.
Sıcaktan nefes alamayan insanlar şehri terk etmiş.
Ramazana rağmen köylerinde, tatil beldelerinde vakit geçiriyorlar.
Bu sıcaklık artışının elbet nedenleri var.
Sadece Adapazarı değil tüm dünya ısınıyor.
İklimler değişiyor.
Artık biz de karasal iklim yaşıyoruz.
Adapazarı, 2000'li yılların başlarından itibaren doğalgaz santrallerinin yarattığı yeni iklim ortamıyla karşı karşıya kaldı.
Bir çok kez rakamlar ortaya koyarak anlatmaya çalıştım.
Sakarya'nın meteorolojik olarak uzun yıllar ortalamasının çok üstünde sıcaklıklar yaşadığını belirttim.
Örnekler verdim.
Günlük sıcaklık ortalamaları Sakarya'nın üstünde olan Kocaeli'nin bu dönemdeki ortalamasının Sakarya'dan her gün için en az 2 derece daha altta olduğunu yazdım.
Bunun sorgulanmasını istedim.
Sakarya'ya böylesine zarar veren ENKA'nın bu artışın hesabını vermesi gerektiğini belirttim.
Belki onlarca kez yazdım.
Ama derdimi ne bu kentin yerel yönetimlerine, ne de üniversitesine anlatabildim.
Sıradan bir imalathanenin bacasından çıkan dumanlar için onlarca ekip gönderen yerel yönetimler Adapazarı'nı ısıtan ENKA Santralleri'ne uğramadılar bile.
Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümü hocaları Adapazarı'nda yaşanan bu sıcaklık artışının nedenini bir türlü göremediler.
Bir dönem santrallerde 3 bin kişi çalışacak diyerek Sakarya'yı kandıran siyasetçiler siyaset sahnesinden silindiler.
Bu yeni dönemde santralleri seyreden ve iklim değişikliği yaratmasına tepki göstermeyen siyasetçiler de bir gün siyaset sahnesinden silinecekler.
Tabii olan Sakarya'ya olacak.
Meydan daha derli toplu
Büyükşehir Belediyesi'nin Ramazan etkinliklerinin düzenlendiği Kent Meydanı 2 yıl süreyle tam bir panayır görünümündeydi.
Çin malı ürünlerin satışa sunulduğu basit tezgahlar Ramazan'a hiç yakışmıyordu.
Bu kez Büyükşehir Belediyesi biraz kaliteye önem vermiş.
Sakarya'dan ve yurdun dört bir yanından el sanatlarının sergilendiği ve satışa sunulduğu stantlar açmış.
Stantlar derli toplu.
Gerçek ustalar gelmiş, bir çoğu hünerlerini orada sergiliyorlar.
Eskişehir'den lületaşı, Erzurum'dan oltutaşı ürünler, Afyon'dan ağaç heykeller, Kütahya'dan ipek dokumalar satışa sunuluyor.
Her bir stantta uzun zaman ayırarak el emeği ürünleri incelemek zorunda hissediyorsunuz kendinizi.
…
Limuzin ve Temel
Temel bir gün eski model arabasıyla yolda giderken kırmızı ışıkta duran bir limuzine arkadan çarpar.
Arabasından inen Temel, başlar sürücüye yalvarmaya:
"Abi, n'olur affet, garibanın tekiyim ben."
Bunun üzerine adam Temel'e:
"Tamam, hadi affettim" der.
Temel arabasına biner, adam önde, Temel arkada yola devam ederler.
Kırmızı ışıkta Temel bir kez daha limuzine çarpınca kafayı camdan uzatır ve;
"Benim abi benim merak etme, devam et sen" der.
İnternetten Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1613 | E-posta
|
|
|