|
Ramazan-ı Şerif diyor ki (1) |
|
Salı, 07 Ağustos 2012 |
|
Bizleri bir kez daha 11 ayın sultanı; Ramazan-ı Şerife ulaştıran Rabbimize hamd, Ramazan-ı şerifin gelmesine sevinene cehennem haram olur diyen Peygamberimiz(SAV)’e sonsuz salât ve selam, siz gönül dostlarının Ramazan-ı Şerifleriniz hayırlı mübarek olsun.
Bu ay hem ekonomik hem sosyal hem sağlık hem de toplumsal boyutları bakımından diğer aylardan kendini farklı kılmıştır. Rabbim kadrini kıymetini bilenlerden eylesin (Âmin)
Bunlar:
Oruç;
Nefislere gem vurulmuş dünyada aç insanlar hatırlanmış, “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” diyen Peygamberimizin bu hadisi şerifi daha iyi anlaşılmıştır. Bütün ibadetlerin sayısal değerini Rabbimiz verirken orucun sevabı sınırlandırılmamıştır. Peygamberimiz(SAV) “Yarım hurma ile de olsa canınızı cehennemden koruyun” buyurmuşlardır.
Tearavih Namazı;
Bu aya mahsus sevabını Allahtan umarak riyadan uzak olarak kılınan teravih namazı kişiyi cehennemden uzaklaştırıyorsa; 5 vakit kılınan farz namazla kişi ne alır?
Fitre-Zekât;
Bu ayın fazileti çok olduğu için zenginler bu ayda zekâtlarını hesap eder ve fakirin hakkını bu ay verirken kat ve kat sevap da alırlar. Yapılan bir araştırmada Dünyada en zengin 25 kişi zekâtını tam verdiğinde bir kişi fakirin kalmayacağı tespit edilmiştir.
Umre;
Bu ayda bir umre yapan kimse Resulullah (SAV)’la birlikte hac yapan gibidir. Onun için uyanık Müslüman fazileti diğer aylardan kat- kat fazla olduğu için umreyi bu aya denk getirir.
Sağlık;
Biz orucu farz olduğu için tutarız. İftar saati geldiğinde ye emri verildiği içinde iftarımızı açarız, geciktirmeyiz. Ama bunun yanında Vücudumuzun yıllık bakımıdır. Her makinenin yıllık, 5 yıllık, 10 yıllık parça ve bakımı vardır Rabbimiz yarattığı kulunun bakımını da kontrol altına almıştır.
Mukabeleler (Kuran Okuma-Anlama-Yaşama)
Bu ayın en önemli özelliği içinde 1.000 aydan hayırlı Kadir Gecesini ihtiva etmesidir. Bu ayda inen kitabımızı tekrar en ince teferruatına kadar anlama ve yaşayamadıklarımızı da yaşamaya çalışma ve kendimizi tekrar bir çek-up yapma zamanıdır. Mukabelelerde okumak sünnet ama onu dinlemek farzdır okuyamıyorsak dinlemesini bilelim. Ve bize uyan (sabah ya da akşam) mukabelelere mutlaka katılalım. Mümkünse bir defa daha Türkçesini de okuyalım. Tabiri caizce Körü körüne ibadet sadece dededen babadan atadan duyma ile amel bizleri yanıltabilir ya atalarımız da yanlış öğrenmişlerse!
Misal 1 - Bu ayda oruç farz kılındığı için tutuyoruz. Peki, hemen karşı sayfasında “Kısas sizden öncekilere farz kılındığı için size de farz kılındı” demektedir. Uygulayan var mı? Yoksa bu kitap 1400 sene öncesinin kitabı mı? Allah(CC) “Siz bu kitabın bir kısmına inanıp bir kısmına inanmıyor musunuz” diyerek bizleri ikaz etmektedir. Biz bize inen kitabın tamamına inanıyoruz. İnanmak ayrı bir şeydir. Yapmak/yapamamak ayrı bir şeydir. Kişi yaptığı kadarının ecrini görecektir.
Misal 2- Nisa 12 “Mirasta erkeğe 2 dişi payı vardır”. Benim hacı kardeşim buna ne der acaba yok ben bu taksimata razı değilim medeni kanuna göre 1’e 1 isterim mi der? Yoksa Allah böyle dediği için bana bir hisse yeter mi der? Bu taksimata razı olmayanlar için ikaz var!
Nisa 14(Yaklaşık olarak) “Allahın verdiği taksimata rıza göstermeyenler cehennemde olan yerini hazırlasın”
Nisa 59 “Bir ihtilafa düştüğünüzde Allah ve Resulüne müracaat edin” Biz nereye gidiyoruz müftüye mi yoksa mahkemeye mi. Sakarya müftülüğümüz ihtilaflı olan özellikle miras konusu için bir heyet oluşturmuş. Buraya müracaat eden cevabı alabilir. Mahkemeleri bu insanlar neden meşgul ederler.
Medeni kanun (Devletimiz) erkekle kadını ayırmıyor miras taksimatında 1’ e 1 veriyor. Bayanların bu taksimat hoşuna gidebilir. Peki, burada bir soru; Devlet zinayı suç olmaktan çıkardı o zaman herkes rahat rahat zina etsin mi diyeceğiz. Cevabı siz okurlarıma bırakıyorum. Açıklama; Medeni kanunda mal taksimatında varislerden biri ben kitabımızdaki taksimata göre taksimat istiyorum derse bu kez bu işin uzmanı bir müftüden yardım alınıyor.
Duaların kabulü;
Bu ayda öyle fazilet var ki günahlarını af ettiremeyenler yüz üstü sürünsün diye Cebrail (AS)’ın bedduası vardır. Bu ayda her gün cehennemlik 1 milyon insan af olunur. Bu sayının çokluğu büyüklüğünün anlaşılması için verilmiş olabilir. Son gün ilk günden son güne kadar af olan kadar kişi af edilirler. Rabbim cümlemizi bu af olunanların içine girenlerden eylesin.
Oruçlunun uykusu;
Oruçlunun uykusu ibadet konuşması zikir yerine geçer. Onun için konuştuğumuzda ya dünya ya da ahiret hayatı ile ilgili olsun. Ya da susalım. Yani malayani konuşmayalım.
Bize sataşmak isteyen kimseye de ben oruçluyum, sana şu anda cevap vermek istemiyorum diyelim.
İtikaf;
Evveli rahmet ortası mağfiret sonu günahlardan af olma ayı olan Ramazan-ı şerifin son 10 günlerindeyiz.
Son 10 günde özellikle kadir gecesini yakalamak için dünyalık işlerden uzak olarak camide ibadetle meşgul olmak(itikâfa girmek) vakti müsait olanlar için çok bereketli ve güzeldir.
Kadir gecesi de bu 10 gece arasında aranması tavsiye edilmiştir. Bu gecelerinde tek geceleri ki bu yıl 21 Ramazan-ı Şerif 9 Ağustos 23 Ramazanı Şerif(11 Ağustosta ), 25 Ramazanı Şerif(13 Ağustos), 27 Ramazanı Şerif(15 Ağustos) ve son olarak 29 Ramazanı Şerif(o tarihli gece ki) 17 Ağustos’a denk gelmektedir.
Bunun için bu son 10 gecenin gecesi kadar gündüzleri de önemlidir. Kalan günlerin ehemmiyetini belirtmek için Atalarımız her geleni Hızır bil, her geceyi kadir bil demişlerdir.
Özetle;
Bu ay içine girdiğimiz son 10 gün çok kıymetlidir. Bu günler nasıl geçerse yılın tamamı aynı geçer Yani bizim bir yıllık yaşantımız için bu ayı iyi değerlendirmemize bağlıdır.
Bu ayda yapılacak nafile ibadetler namazlar ibadetler ve zikirler çok; Bunları Ramazan-ı şerif le ilgili risalelerden ilmihal kitaplarından meraklısı alır okur uygular.
Benim âcizane olarak tüm bunları içine alan çok kolay bir tarifem var.
5 vakit namazı her zaman olduğu gibi bu ayda özellikle camide cemaatle kılmaya çalışalım. Mümkünse camiye erken gidelim. Sohbetleri de dinleyerek hem hafızamızdakileri yenileyerek hem de bilmediklerimizi öğrenme fırsatını yakalayarak 1 taşla 2 kuş misali faziletleri ve sevap hanemizi dolduralım.
Bu Ramazan-ı Şerifi ve içine girdiğimiz son günlerini dolu dolu geçirelim.
Bu duygu ve düşüncelerle Ramazan-ı şerifi diyor ki (1) başlıklı yazımın sonuna gelirken Ramazanı Şerifinizi tekrar tebrik eder. Günahlarımızın affına Dünya ve Ahiret sıkıntılarımızın kalkması yanın da hayırların fethi (açılması) şerlerin defhine (ortadan kalkmasına) vesile olmasını dilerim.
Sadi KARAKAYA
19 Ramazan 1433-7 Ağustos 2011 salı
Sadi Karakaya hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 2297 | E-posta
|
|
|
