Farkında mısınız, 13 yıl geçti |
Cuma, 17 Ağustos 2012 |
Tam 13 yıl geçti.
Sürekli uyarıyoruz.
'Depremde fay değil, binalar öldürdü, sorumlular cezalandırılmalı' diyoruz.
Takan yok.
'Deprem güvenli kent istiyoruz' diyoruz.
Duyan yok.
'Orta hasarlı binalar sorunu mutlaka çözülmeli' diyoruz.
Sorumluluğu üstlenen yok.
'Çok katlı binalar, olası bir depremde yıkılacak' diyoruz.
Anlayan yok.
'Kentsel dönüşüm projeleriyle, mevcut yapı stoku güvenli hale getirilmeli' diyoruz.
Üzerine alınan yok.
'Ciddi bir Afet Yönetim Merkezi kurulmalı' diyoruz.
Dinleyen yok.
'Yenikent cazip hale getirilmeli' diyoruz.
Dert eden yok.
'Mezarlıklar değil, yaşam alanları tepelere kaydırılmalı' diyoruz.
İlgilenen yok.
'Okul binaları başta olmak üzere depremi görmüş tüm kamu binaları gözden geçirilsin' diyoruz.
İş edinen yok.
'Depremde kullanılabilecek bir sağlık kampüsü olsun' diyoruz.
Kafasını yoran yok.
'Halka, özellikle de çocuklara deprem bilinci verilmeli' diyoruz.
Vazife edinen yok.
'Mahallelerde afet kurtarma ekipleri kurulmalı' diyoruz.
Hareketlenen yok.
'Depremde doğalgaz yangınlarına karşı otomatik gaz kesici sistemleri zorunlu olsun' diyoruz.
Ciddiye alan yok.
'Deprem sonrası toplanma bölgeleri oluşturulsun' diyoruz.
Üstlenen yok.
'Kalıcı işyerleri için çözüm bulunmalı' diyoruz.
Umursayan yok.
'Deprem vergisi olarak toplanan paralar depreme hazırlık için kullanılsın' diyoruz.
Takan yok.
'Depremde kaybettiğimiz ölülerimizi adam gibi analım' diyoruz.
Adamlığı kabullenen yok.
'17 Ağustos depreminin merkez üssü Adapazarı'ydı' diyoruz.
Önemseyen yok.
'17 Ağustos'u, asrın felaketini unutturmayacak bir anıt olsun' diyoruz.
Hatırlayan yok.
'Unutmadık, unutturmayacağız' diyoruz.
Gönülden söyleyen yok.
'Depremi yaşadık, yine yaşayacağız, deprem kapıda' diyoruz.
Gerçeği gören yok.
Yazıyoruz, yazıyoruz, yazıyoruz.
Biz yazıyoruz, biz okuyoruz.
Yine de yazacağız, yazacağız, yazacağız.
Kimse anlamasa da, kimsenin umurunda olmasa da biz yazmaya devam edeceğiz.
'Allah bir daha böyle acı yaşatmasın' diye dua ederken, kayıplarımızı da rahmetle anıyoruz.
Bir duamız da yukarıda dile getirdiğimiz 'yok'ların 'var' olması için. Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 2044 | E-posta
|
|
|