Anadolu Gazetesi'nde bir süre önce gazete patronu tarafından vurulan Recep Bolat da Devrim gibi görev şehidi oldu.
Olayın ertesi günü Devrim'in İstanbul Üsküdar'da, önceki gün de Recep'in Kahramanmaraş Göksun'daki cenazesinde yaşanan acılara, akan gözyaşlarına tanık oldum.
Devrim'in cenazesinde eşi ve kardeşleri, Recep'in cenazesinde biricik kızı Beyza, eşi Berrin İlkay, annesi ve babası, kardeşleri ve tüm sevenleri, nedeni bilinmez bir vahşetin acısını yaşadılar.
Hep söyledim, söylüyorum;
Bu olay Sakarya basını için, Sakarya için bir kara gündür.
Onların ölümü bizler için utanç vericidir.
Bu utançtan dolayıdır ki, her iki kardeşimin cenazesinde de sevenlerinin, eşlerinin, çocuklarının yüzlerine bakamadım.
Sakarya ne yazık ki onları böylesi bir vahşetin içine pisipisine göndermiştir.
Hiç kimse bu olayın bir anlık öfke sonucu oluştuğunu falan anlatmasın.
Sakarya her gün benzer olayların yaşandığı, eli kanlı katil adaylarının bellerinde tabanca ortalıkta dolaştığı garip bir şehirdir.
Böylesine silahlanmanın yoğun olduğu, insanların sorunlarını konuşmak yerine silahla çözmeye çalıştıkları bir şehir olduğunu sanmıyorum.
Biz Sakaryalılar ne yazık ki; birbirimizle konuşmayı bilmiyoruz.
Ne trafikte, ne alışverişte birbirimize saygımız yok.
Mesleki dayanışma, ortak iş yapma kültürümüz yok.
Şehrimizi sevmiyoruz, birbirimizi sevmiyoruz.
Bu şehrin vefası yok.
Sakarya'nın bir bürokratı bu şehir için hayatını kaybediyor.
Cenazede Vali Mustafa Büyük, Sapanca Kaymakamı Osman Sarı ve Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli ve bir avuç gazeteci ordayız.
O kadar…
Türkiye bu aşağılık cinayetlere öfke yağdırıyor.
Sakarya uyuyor.
Hâlâ aşağılık bir şekilde olayın "amasını" arayanlar var.
Görevini yapan o insanlara vahşice kurşun yağdırmanın hiçbir gerekçesi olmaz.
Bundan sonra da hiçbir şey o güzel çocukların babalarını geri getirmez.
Bade ve Beyza hayatları boyunca babasızlığın acısını yaşayacaklar.
Herkes bilsin ki; bunun sorumlusu sadece o eli kanlı katil değildir.
Bunun sorumlusu; onun gibi birini onlarca yıl toplumun önünde tutan, ona kimlik veren, önderlik yaptıran Sakarya'dır.
Çünkü Sakarya Devrim'i, Recep'i; pohpohla, pışpışla büyüttüğü bir katilden koruyamadı.
Bade ve Beyza'nın akan, akacak gözyaşlarında hepimizin vebali olduğunu hiçbir zaman unutmayalım.
Gece yatarken herkes çocuğuna sarılıp yatarken, o güzel çocukların ömür boyu sarılacak bir babalarının olmayacağını kimse unutmasın. Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1496 | E-posta
|