Sakarya ve Diyarbakır kardeşliği! |
Pazartesi, 15 Ekim 2012 |
Bir önceki hafta sonu Sakarya Demokrasi ve Gelişim Platformu'nun davetlisi olarak Şanlıurfa ve Diyarbakır illerini kapsayan bir geziye katılmıştık.
Gezi izlenimlerimi dönüşte yazmaya başladım. Salı günü Şanlıurfa'ya ilgili izlenimlerimi yazmıştım. Ertesi günü de Diyarbakır'ı yazacaktım.
Ancak çok değerli arkadaşım Recep Bolat'ın vefatı nedeniyle o yazı bugüne kaldı.
Geziye katılan Platform Başkanı Recmi Cinemre ve basın sorumlusu Salih Taş ile birlikte gazeteci arkadaşlarım Nejdet Başoğlu, Hasan Coşkun, Müjdat Çetin, Salih Yalçıntaş ve
Duran Savaş ile birlikte akşam hava karardıktan sonra Diyarbakır'a hareket etmiştik.
Bölünmüş yolda seyrederken ister istemez tedirginlik duyuyorsunuz.
Ancak 2 saati aşkın yolculuğumuz sırasında bizi üzecek hiçbir şey yaşamıyoruz.
Diyarbakır'a ulaştığımızda 4 şeritli geniş yollar ve sağlı sollu dev apartmanlardan oluşan şehre ilk kez gelen arkadaşlarımızı şaşırtıyor.
Sürekli Sakarya'yla kıyaslıyoruz.
Ama Diyarbakır ve Sakarya arasında gelişmişlik düzeyi kıyaslanmayacak kadar Diyarbakır lehine!
Gece misafirhanesinde kaldığımız okulda sabah kahvaltısında Diyarbakırlı meslektaşlarımızla buluşuyoruz.
Onlardan Diyarbakır'ın ve Güneydoğu'nun yaşadığı sorunları, Diyarbakırlılar'ın Sakarya'ya bakış açısını dinliyoruz.
Diyarbakır bölgede boşaltılan 2 bini aşkın köy nedeniyle büyük göç almış.
Göçle Diyarbakır biraz sorunlu büyümüş.
İl merkezine göç edenlerin iskan ve istihdam sorunlarında yaşanılan sorunlar terör örgütü tarafından fazlasıyla kullanılmış.
Halen de kullanılıyor.
Diyabakır bir ova kenti.
Çok geniş bir ova üzerinde kurulmuş.
Terör yüzünden sanayi gelişmemiş.
Ancak hızlı bir kentleşme dikkat çekiyor.
Çok katlı binalardan oluşan modern havuzlu siteler kentin çevresini sarıyor.
Diyarbakır'da halkın gönlünde taht kuran ve yıllar önce şehit edilen hemşerimiz Gaffar Okan'ımız hiç unutulmamış.
Okan sevgisi Sakarya sevgisine dönüşmüş.
Diyarbakır'da bulunduğumuz sürece bunu her an hissediyorsunuz.
3 yıl kadar öce Hendek Belediyesi'nin heyetiyle Diyarbakır'a gittiğimizde gördüğümüz bu sevgi hiç azalmadan devam ediyor.
Şanlıurfa Peygamberler Şehri olarak bilinir.
Hazreti İbrahim ve Hazreti Eyüp'ün bu kentte yaşadıklarına inanılır.
Ancak Urfa'da bir peygamber kabri bilinmiyor.
Diyarbakır'da ise Hazreti Zülküf ve Hazreti İlyas peygamberlerin kabirleri bulunuyor.
Eğil ilçesinde Dicle Barajı'nın yapımı sırasında bu iki peygamberin kabri tespit edilmiş ve baraj alanı dışına taşınmış.
Valilik burada çok güzel bir cami inşa etmiş ve mezarların çevresi bir ziyaret alanı olarak düzenlenmiş.
Dicle Barajı'nın muhteşem görüntüsü buraya ayrı bir hava vermiş.
Diyarbakır Anadolu'nun ilk Müslüman kenti.
Hazreti Ömer döneminde fethedilmiş.
O fetih sırasında şehit düşen sahabelerden Hazreti Süleyman'ın adını taşıyan cami Diyarbakır'da ziyaret ettiğimiz mekanlardan biri.
Diyarbakır'da 541 sahabenin yaşadığına ve burada vefat ettiklerine inanılıyor.
5 bin yıllık bir ibadethane olduğuna inanılan ve fetih sonrasında cami olarak kullanılmaya başlanan Ulucami yeniden restore edilmiş.
Gösterişten uzak bu camide insanlar ibadet ediyor, buluşup sohbet ediyor, yorgunluğunu gideriyor.
Hasanpaşı Hanı'nda bir bardak çay içerken gözünüzün önünden bir tarih akıp gidiyor.
Diyarbakır surları Çin Seddi'nden sonra uzaydan çıplak gözle görülebilen tek yapıt.
Mimari tasarımının Hazreti Yunus peygambere ait olduğu söyleniyor.
Restorasyonu surların dibine yapılan yerleşim ve ticari amaçlı kullanılan barakaların engeline takılmış.
Yerel yönetimler istimlak bedeli ödenmiş bu barakaları henüz yeni yeni yıkmaya başlamış.
Surlar restore edilen bölümleri ziyarete açılmış.
Keçi Burcu denilen bölümden tüm Diyarbakır'ı izleyebiliyorsunuz.
Burcun altındaki büyük salon ise kafeterya ve hediyelik eşya satış alanı olarak düzenlenmiş.
Diyarbakır da Şanlıurfa gibi yemek kültürü bir hayli gelişmiş bir kent.
Kuzu kebabı ve burma kadayıf tatlısı mutlaka tadılması gereken lezzetler.
Dün telefonla bu geziyle ilgili yorumları alan TRT Diyarbakır'da da söyledim;
Sakarya ve Diyarbakır arasında kurulacak bir sevgi köprüsü terörün sonlandırılmasında fayda sağlayacak.
Hendek Belediyesi'nin yıllar önce inşasına başladığı bu köprü geliştirildiğinde iki bölge halkı birbirini çok daha iyi tanıyacak, Sakarya ve Diyarbakır'ın halkları kardeşliğin değerini daha iyi anlayacak. Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1472 | E-posta
|
|
|