|
Yenikent'te de anket yapılsın |
|
Pazartesi, 22 Ekim 2012 |
Büyükşehir Belediyesi'nin sınırlarının büyümesiyle belediyeleri kapanacak beldelerde dün referandum vardı.
CHP belde halkına belediyelerinin kapatılmasıyla ilgili düşüncelerini sordu.
İlk gelen sonuçlar referanduma katılanların tamamına yakınının hayır dediğini gösteriyor.
Gerçekten de beldelerde oturan vatandaşlar bu karara son derece tepkili.
Başları sıkıştığında gidebilecekleri kapılar bir daha açılmamak üzere yüzlerine kapanacak.
Dokurcun'da oturan bir vatandaş belediye hizmetleri için Adapazarı'ndan hizmet bekleyecek.
AKP en baştan beri "yerinden yönetimi" savunuyor ama yeni yerel krallıklar yaratacak düzenlemelerden kaçmıyor.
Hukuki hiçbir bağlayıcı yönü olmasa da referandumlardan çıkan sonuçlar halkın yapılan son düzenlemeye tepkili olduğunu gösteriyor.
Bu referandumdan çıkan sonuçlar benim aklıma Yenikent'in ilçe olma yolundaki mücadelesini de dile getirdi.
Gerçekten Yenikent halkı aylardır ilçe olma hayali kurdu.
Büyükşehir Belediyesi yasasında yapılacak düzenlemeyle Yenikent'in ilçe olacağı düşünülüyordu.
Bir çok kamu kuruluşu da Yenikent adını almaya başladı.
Yenikent Halk Eğitimi Merkezi...
Yenikent Spor Salonu gibi...
Ama ilgili yasa İçişleri Komisyonu'nda görüşülürken Yenikent'in ilçe olması için siyasiler kıllarını kıpırdatmadı.
Bir teklifle Şişli'nin neredeyse yarısı alınıp Sarıyer'e bağlanırken Yenikent'in ilçe olması için en küçük bir çaba gösterilmedi.
Bence CHP en kısa süre içinde bir de Yenikent'te halkın ilçeyle ilgili görüşlerini almak üzere referandum düzenlemeli.
İktidar partisi temsilcilerine Yenikent halkının nasıl ilçe olmayı arzuladığını göstermeli.
O zaman belki Genel Kurul görüşmeleri sırasında bir önergeyle Yenikent'in ilçe olması için teklif verirler.
Gıda güvenliği!
Türkiye'de insan sağlığının hiçbir değeri olmadığını geçtiğimiz hafta içinde yaşayarak gördüm.
17 Ekim Çarşamba günü gazetede Murat Uygun'la oturuyorum.
Canımız simit çekti.
Simitler geldi...
Sıcacık...
"Bunun yanında bir de peynir olsa..." dedik.
Yakındaki bir marketten arkadaşlar "simit peyniri" aldık.
Bir güzel yedik.
Sonuncu peyniri açtım.
Peynir küflenmiş.
Son kullanma tarihine baktım;
Şubat 2013...
Aklıma Tarım Bakanlığı'nın 174 nolu hattı geldi.
Aradım, şikayetimi bildirdim.
15 gün içinde işlem yapılacağını bildirdiler.
Verdikleri numaradan internetten sonucu takip edebilirmişim.
Her gün bakıyorum.
Başvurum sonuca ulaşmamış.
4 gün oldu.
O marketten küflü peynirler satılmaya devam ediyor ve gıda güvenliği denetmenleri hala gerekeni yapmamışlar.
Nasıl ama?
Adamlar uyanıp peynirleri kaldırdıktan sonra denetime gitsen ne işe yarayacak?
Tam Aziz Nesinlik bir hikaye.
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1470 | E-posta
|
|
|
