Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Yerel Kültür Derneği'nde düzenlenen bir toplantı sırasında Sakaryaspor’u Büyükşehir Belediyesi'nden “koparıp”, kulübün bugün yaşadığı sıkıntıların “faili olan” ve bu hatalarından sıyrılıp hala “ahkâm keserek” kulubün kayyuma devrilmesi sürecinin ihalesini kendisine çıkarmak isteyen gazetecilere “haklı serzenişlerde” bulundu.
Yedikleri halta bakmadan, hala siyaset yapma uğraşı ile Başkan Toçoğlu’nun Sakaryaspor’a ilgi göstermediği için kulübün bugün içinde bulunduğu duruma düştüğünü öne sürerek “kurnazlık” yapmaya çalışan bazı gazetecileri Başkan Toçoğlu’nun “utanmazlıkla suçlamasını” Yenihaber Gazetesi Genel Yayın Müdürü Sezai Matur üzerine almış.
Başkan Toçoğlu isim vermediği için kimi suçladığını bilmiyorum. Matur “utanmaz gazeteciler” suçlamasını üzerine almışsa, kendine yakıştırmışsa bu da o’nun sorunu. Sakaryaspor’un içerisinde bulunduğu durumdan kimlerin mesul olduğunu açık/isim vererek daha önce yazdığım için bu konuya girmek yerine Matur’un “Utanmaz Gazeteci’den Başkan Toçoğlu’na Cevap” adlı yazısında ki ilginçliklere değinmek istiyorum. Matur yazısında kendisinin aile terbiyesine sahip olduğunu belirterek "utanmaz gazeteci" söylemini Başkan Toçoğlu’na yakıştıramadığı belirtirken, Toçoğlu başta olmak üzere kimsenin de gazetecilere “haysiyetsiz” deme lüksü olmadığını belirtiyor.
Matur serzenişte haklı (!) Sakarya’da kimsenin “gazetecileri eleştirme” hakkı yok. Bu hak sadece Matur’un hakkı çünkü. Matur, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreterli Yardımcısı ve Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı görevlerinde bulunmasına rağmen kendisinin “gazeteciliğini” ve “ideolojik” yaklaşımını eleştiren gazetecilere tahammül edemeyerek "yalaka, köpek, tetikçi, yağdanlık ve zavallı " gibi edep dışı “küfürler” ve “hakaretler” savurabiliyor. Yine kendisini eleştiren bir gazeteciyi “mahkum ettirme” şerefi de Matur’a ait. Şahsıma ve kendisini eleştiren gazetecilere Matur küfürler, hakaretler yağdırırken Başkan Toçoğlu’nu gazetecilere karşı üslubu konusunda eleştirmesi “ilginç” değil mi? “Egosantrik kişiliğe” sahip olan Matur konu olunca konu ilginç olmaktan çıkarak daha çok komik bir durum haline dönüşüyor.
Ayrıca Matur, Başkan Toçoğlu’na cevap niteliğinde yazdığı yazısında Toçoğlu’nun “gazetecilere işlerini öğretmemesi” gerektiğini söylüyor. Oysaki bu memlekette bunu söyleyebilecek “en son kişi sanırım” Matur’dur. Bugün Başkan Toçoğlu’nu, gazetecilere işlerini öğretmekle suçlayan Matur bir süre önce gazeteciliği bir yana koyarak, muhalefet partilerini, muhalefet yapmakta yetersiz görerek kendini siyasetçi yerine koymuş ve bu görevi üstlendiğini kamuoyu ile paylaşmıştı. Yani Matur, “siyasetçilere siyaseti öğretmeye” kalkışmıştı. Biz de o gün Matur’a, gazeteci ve gazetenin siyasi bir parti gibi işlevi olamayacağını hatırlatarak bu “kafayla” devam etmesi halinde bağımsız ve tarafsız gazeteci olmak yerine taraflı, yandaş ve ideolojik bir gazeteciye dönüşeceğini söyleyerek objektifliğini yitirerek taraf olduğu için itibar kaybına, uğrayıp dar ve marjinal bir çevreye hitap eden bir gazeteci haline geleceği konusunda uyarmıştık. Haksızda çıkmadık.
Başkan Toçoğlu’nun bana göre “haklı serzenişleri” karşısında Matur yaygara koparıp, Başkan Toçoğlu’nu suçlamak yerine önce kendi yapıp etmelerine bir bakmalı. Çuvaldızı kendine batırmalı. Başkan Toçoğlu’nun eleştirileri karşısında gazetesini kullanarak Sakaryaspor’da yöneticilik yapanlara “yapmışlar”, “etmişler” tarzı suçlamalar yönelterek meseleleri “içeriksizleştirerek”, “kişiselleştirmek” yerine iddialarını belgeleri ile ortaya koymalı. Huseyin Ozcelik hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1643 | E-posta
|