Sevgili okurlarým, okul yýllarýmýzdaki eðitimin en önemli noktasý; saygý, sevgi, kurallara uyma, vatanseverlik, Atatürk, Cumhuriyet, Ýstiklal Marþý ve Atatürk’ün Gençliðe Hitabesi;
Bunlarý büyük bir zevkle ve þevkle, henüz ilkokul çaðýnda öðrendik. Sadece öðrenmekle kalmadýk. Hayat felsefemiz haline getirdik. Bu minval üzerine öðrencilerimize de vatanseverlik ve baðýmsýzlýk ruhunu aþýladýk.
Ama gel gör ki Sevgili Ata’m, bizlere emanet ettiðin bu cennet vatan üzerinde bugün neler oluyor? Bunlarý söylemeyi ar ediyorum ama, “Güneþ, balçýkla sývanmýyor ki...”
Ýþte gerçekler:
Sevgili Ata’m;
“Yurtta barýþ, cihanda barýþ” düsturunuzdan eser kalmadý.
Cihanda, ne dost kaldý, ne de barýþ.
Yurdumuzda artýk “bizimkiler ve ötekiler” var.
“Ben sporcunun zeki, çevik ve ayný zamanda ahlaklýsýný severim.” Sözünden yola çýkarak, sportmen bir baþbakanýmýz oldu. Kasýmpaþa’da top koþturmuþ,umutluyduk. Fakat yaþýnýn ilerlemesinden midir nedir, anlayamadýk. Sahada oynamaktan çok, tribünlere oynar oldu. Sergen Yalçýn, Ýlhan Mansýz ve Pascal Nouma da tribünlere oynarladý ama, sahada da hakkýný verirlerdi.
Böylece, gündem de deðiþmiþ oluyor vesselam.
Tribünlere örnek mi? Ýþte Muhteþem Süleyman. Adama sorarlar? Þimdiye kadar neredeydiniz? “Atý alan Üsküdar’ý geçti”
Yetmiþ beþ hafta sonra mý aklýnýza geldi?
Alýn size tribün ve yeni bir gündem … “Ayýklayýn bakalým pirincin taþýný…”
Ziya Gökalp’in sözlerinde ifadesini bulan “Güzel dil Türkçe bize, baþka dil gece bize” sözcüðü doðrultusunda; aðzý iyi laf ediyor. Vurgu ve tonlamalar mükemmel. Hani derler ya “yiðidi öldür, hakkýný ver.”
Ýçi boþ, hamaset dolu ifadeler…
Karýnlar aç. Boþ laflara tok.
Her gece televizyonlarda görmeden uyuyamaz olduk.
Rahmetli Adile Naþit’in kuzucuklarýna anlattýðý masallar gibi, her akþam dinlemeden geçmiyor günlerimiz. Kaçýþ yok. Hangi kanalý açarsan aç, karþýnda. Ondan sonra gel de uyu.
Adile Abla’mýzýn güzel masallarý vardý. Bu öyle mi ya? Rahmetli Kemal Sunal’ýn “Süt Kardeþler” filmindeki “Gulyabani” bunlarýn yanýnda kýrk kere zemzemle yýkanmýþ.
Baðýrmak, kiþiye haklýlýk kazandýrmaz ki…
Ötekiler sýnýfýna dahil grubundan olan, kendi gibi düþünmeyen, farklý düþüncelere sahip olan ve bunlarý dile getirenlere de “Sen kimsin ya!!!” Demez mi?
Sahi ben kimim?
El cevap: Sizden farklý düþünen, vatansever, baðýmsýzlýk taraftarý TÜRK’ÜM.
Vay Irak’tý, Suriye’ydi, Ýsrail’di, Filistin’di, Ýran’dý, Rusya’ydý …
Patriotlarý da kurarlarsa deðmeyin keyiflerine. Patriotlarýn geleceðinden bilgilerinin olmadýðýný söylemelerine raðmen, aða babalarýnýn isteðini kýrmak da olamazdý.(!)
Bu kadar geniþ alanlara sahip topraða ihtiyacýmýz mý var sanki.(!) Yönetimi de oldukça zor. O halde; Böl, parçala, yönet.
Terörü bitirmenin yolunu da bulduk. “bize bulaþmayýn, istediðiniz yere gidin” Fakat pek dinleyecekleri yok galiba.
“Dokunulmazlýklarýmýzý kaldýracaðýz.” Diye, seçim öncesi verilen sözleriniz nerede? Sadece on kiþiye münhasýr olarak deðil, kendiniz de dahil olmak üzere niçin tamamýnýzý kapsamýyor?
Hiç insan kendi kuyusunu kazar mý?
Biz ötekiler, unutmadýk vaatleri. Ama sizden olan “bizimkilerin” bilmesinde ise bir beis yok zaten. Makarna, kömür, vs… verilir, halledilir. Unutulur gider. Suyun baþýndakilerden de ses soluk çýkmaz...
En az üç çocukla çoðalan ailelerden oluþan ülkemizdeki þehitlere aðlamak mý, yoksa Gazze’de göz yaþý dökmek mi? Hangisi daha evladýr?(!) Can mý? Canan mý?
20 yýldýr Ermeni iþgali altýndaki Karabað için neden aðlamýyorsunuz?
Neden doðu Türkistan da Çin soy kýrýmýna aðlamýyorsunuz?
Kerkük de hem Kürtlerin hem de Araplarýn iþkencelerine baskýlarýna mahkûm olan Kerkük Türk’leri için aðlamýyorsunuz?
Eðitimde, dindar neslin tohumlarý ekildi. Bazýlarý boy vermeye baþladý. Nedendir bilinmez, katledilen öðretmenler …Ama olsun. Onlar da devletin sýrtýna yük olmaktan baþka bir iþe yaramýyor zaten.(!)
Kadýna yapýlan istismarlar, öldürmeler had safhada. Onlar mý? Eksik etek caným.(!)
Öðrenciler de birbirini yiyip bitiriyorlar. Kavga, dövüþ gýrla… Olsun varsýn. Her yeni çiftten üç çocuk olursa… “Ölen ölür, kalan saðlar bizimdir.”
Hormonlu veya genleriyle oynanmýþ tohum mu kullanýldý acaba?
24 Kasýmda öðretmenler evinden aldýrýlýp, bir güzel Sarayda aðýrlandý. Senede bir gün olsun hatýrlandýklarýný bilsin garipler…
Kýyafet serbestliðini de getirdik öðrencilere. Böylece, sorun morun kalmadý eðitimde. “Zengin çocuklarýný, her gün çeþit çeþit, markalý kýyafetlerinden tanýmýþ olacaðýz böylece.
Garibanlar da seyyarlardan idare etsinler iþte…
“Durmak yok, yola devam…”
Sevgili Atam, yerinde rahat uyu diyemeyeceðim. Senin emanetin üzerinde anlayamadýðýmýz, akla hayale getiremediðimiz entrikalar dönüyor. Kemiklerin sýzlasa da; Ne olur kalkma yerinden. Kalkacak olursan eðer, bir daha ölürsün. Biz senin yerine her gün ölüyoruz Atam!!!
Cemalettin DÝNÇER
Eðitimci Yazar
Cemalettin Dincer hakkýndaki diðer yazýlar Gösterim: 2022 | E-posta
|