|
Yakın zamanda milli eğitim müdürlüklerine şube müdürleri ataması yapılacak.
Pervasızca kadrolaşan iktidara ve yandaş sendikasına yeni bir alan daha açılacak yani…
Kendileri, kendilerinin çok aşırı fazla Müslüman oldukları iddiasındalar ya hani ve hani bunlar Müslüman mı münafık mı ayıramıyoruz ya bazen…
Bu sebeple de bu Cuma Hutbemizin konusu “Emanete İhanet” yapalım, ilgililer mümin mi münafık mı ortaya çıksın ve ilgililerin hidayetlerine vesile olsun inşallah!
Muhterem din kardeşlerim!
Hıyanet etmek haramdır. Münafıklık alametidir.
Hıyanetin zıddı emanettir, emin olmaktır.
Hıyanet, birine kendini emin tanıttıktan sonra, o emniyeti bozacak iş yapmak demektir.
Mümin, herkesin malını, canını emniyet ettiği kimsedir. Emanet ve hıyanet, malda olduğu gibi, sözde de olur.
Aşağıda ki Hadis-i şeriflerden de anlaşılacağı emanete riayetin dindeki yeri büyüktür.
Şu altı şeyi yapacağınıza söz verin, ben de size Cennete gireceğinize söz vereyim Bunlar, namaz kılmak, zekat vermek, emanete riayet, zinadan sakınmak, helal yemek ve dili ( küfür, yalan, gıybet, lanet, malayani konuşmak) kötü sözlerden korumaktır.
Kıyamete yakın, insanlar, alışverişlerinde, birbiriyle olan münasebetlerinde emaneti gözetmezler. Güvenilir insan çok azalır. “Falanca yerde güvenilir bir insan varmış” denir. O insanın kalbinde de hardal tanesi kadar iman yoktur.
Allah ve Resulünü seven, bunların da kendisini sevmesini isteyen, konuşunca doğru söylesin, emanete riayet etsin ve komşusu ile iyi geçinsin.
Bir satıcı, yalan söylemez, emanete riayet eder, verdiği sözden dönmez, borcunu geciktirmez, alacaklısını sıkıştırmaz, satarken malını fazla övmez ve alırken de kötülemez ise, kazancı ona mübarek olur.
Şu altı şeyi yapanın Cennete girmesine kefilim: Konuşunca doğru söyleyen, verdiği sözü yerine getiren, emanete riayet eden, namusunu koruyan, gözlerini haramdan sakınan, ellerini kötülükten çeken.
Kuran, akraba, emanete riayet eden ve din kardeşlerinize şefaat eder
Allah ve Resulünün sizi sevmesi için, emanete riayet edin, doğru konuşun, komşunuzu üzmeyin ve ona iyi muamele edin.
Mümin her kabahati yapabilir Fakat hıyanet etmez ve yalan söylemez.
Münafığın üç alameti vardır: Yalan söyler, sözünde durmaz ve emanete hıyanet eder.
Hile ve hıyanet sahibi ateştedir.
Hayasız olan, emanete hıyanet eder, hain olur, merhamet duygusu kalmaz, dinden uzaklaşır, lanete uğrar, şeytan gibi olur.
Kuran-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde, işleri ehli olana yani layık olduğu kimselere verilmesi, görev yerlerinin emanet olduğu, bu emanetlere riayet edilmesi, uyulması emrediliyor.
İşte örnekleri;
Allah size, mutlaka emanetleri (işleri) ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder.(Nisa 58)
Biz emaneti [dinin emir ve yasaklarını], göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluğundan) korktular Onu insan yüklendi Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.(Ahzab 72)
Müminler övülürken, emanetlerine (dinin emir ve yasaklarına) riayet ederler ve verdikleri sözleri yerine getirirler.(Müminun 8)
Emanet zayi edildiğinde kıyametin kopmasını bekleyin. “Ya Resulallah, emanetin zayi edilmesi nasıl olur” denince, Efendimiz; (İş ehli olmayana, layık olmayana verildiği zaman, kıyameti bekleyin) buyurdu.
Allah yolunda savaş, bütün günahların affına sebeptir.
Fakat emanete hıyanetin affına sebep olmaz.
Allah yolunda öldürülen kimse bile, kıyamette, emaneti ödemeyince Cehenneme atılır.
Emanete riayet edilmezse, zekât zorla verilirse, ilim, dine hizmet için değil de, para ve makam için öğrenilirse, kişi, hanımının meşru olmayan arzusunu yapmaya çalışırsa, ana babasına isyan ederse, fasık ve ehil olmayanlar işbaşına getirilirse, kötülüğünden korkup zalime hürmet edilirse, gayrı meşru ilişkiler, çalgılı içkili yerler çoğalırsa, yeni nesil, önceki âlimleri kötülerse, o zaman çeşitli belaya maruz kalırlar.
Bir işe diplomalı veya unvanlı kimse değil, o işi hakkı ile yapabilen kimseler getirilmelidir.
Adam kayırmak, adama göre iş vermek uygun değildir.
Her zaman işe göre adam seçmelidir.
O eleman o işe layıksa o iş ona verilmeli, layık değilse, layık olanını aramalıdır.
Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1793 | E-posta
|
