Sakarya Üniversitesi ve Rektör Elmas |
Cumartesi, 29 Aralık 2012 |
Sakarya Üniversitesi yaklaşık 2 yıldır Profesör. Dr. Muzaffer Elmas ve ekibi tarafından yönetiliyor.
Rektör Elmas'ı 2000 yılından bu yana yakından tanırım.
Kendisi Sakarya'da deprem duyarlılığı yaratılması adına önemli çalışmaları olmuş, Sakarya'ya ve Sakarya Üniversitesi'ne önemli katkılar vermiş bir isim.
SAÜ'de 2 dönem Rektör Yardımcısı olarak görev yaptı.
2 yıldır da Rektör.
Çok eskiden beri bazı birimlerde yuvalanan ve kendilerine derin devletin adamı süsü veren sorunlu yöneticileri tek tek ayıkladı.
Bu tiplerin bir bölümü SAÜ'den ayrılmak zorunda kaldı.
Üniversitedeki fiziki mekanların iyileştirilmesi, eğitimde kalitenin ve bilimsel çalışmalara desteklerin arttırılması konularında önemli atılımları oldu.
Elmas'ın maddi konularda yanlış yaptığı konusunda da hiç bir bilgi ulaşmadı.
Ancak Rektör Elmas'ın bu yönetim tarzıyla ilgili eleştirilerim var.
Bu yazıyı yazmama da büyük ölçüde en son ODTÜ olayları sonrası yaptığı açıklama neden oldu.
ODTÜ'de öğrencilerin karşı karşıya kaldığı polis baskısını görmeden, Başbakan Erdoğan'a yaranma adına ODTÜ'lü öğrencileri kınayan üniversiteler kervanına katılan Elmas aslında 2 yıllık Rektörlük döneminde iktidarla ters düşmeme adına bir çok kez hata yaptı.
Bir çok fakülte, yüksek okul ve birimin başına hiç liyakat gözetmeden "kendilerinden" isimler atadı.
Sorunlu konularda adaletli olmak yerine " kendilerinden" olanı kollamayı tercih etti.
Bir gün bile üniversitede tutulmaması gereken adamı "kendilerinden" diye uyarı cezasıyla kolladı.
Hak edenler hak ettikleri kadrolara ulaşamadılar. Çünkü Rektör Elmas " kendilerinden" olanlar kızmasın diye o insanların haklarını teslim etmekten çekindi.
Bugün Sakarya Üniversitesi'nde iyi giden bir çok şeye rağmen adaletli bir yönetim anlayışının oturmadığını görmek beni üzüyor.
Rektör Elmas'ın çok önceleri şehirle kurduğu yakın iletişimin Rektör olduktan sonra sorunlu olmaya başladığını da belirtmekte fayda var.
Elmas tüm yönetim yetkilerini kendi elinde tutmaya çalıştığı için şehirden de koptu.
Tüm bu eleştirilerimin yanında ben her şeye rağmen Rektör Elmas'ın iyi niyetine ve dürüstlüğüne güvendiğimi belirtmek durumundayım.
O Bakan Şahin değil!
Dün köşemde 25 yıla yaklaşan meslek hayatımda gördüğüm çarpıklıkların bir özetini çıkarmıştım.
Burada şöyle bir ifade kullandım;
İçişleri Bakanı Sapanca Gölü kıyısındaki evini ayrıcalıklı bir şekilde büyüttü, kimse bir şey söyleyemedi.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in Basın Danışmanı aradı.
Bakan Şahin bu ifadeye üzülmüş.
Kendisinin hiçbir şekilde Sapanca Gölü kıyısında evi olmadığını söylemiş.
Evet benim sözünü ettiğim İçişleri Bakanı da, Sayın Şahin değil.
Sapancalı eski İçişleri Bakanımız Sadettin Tantan'ın depremde hasar gören Sapanca Gölü kıyısındaki evi onarılırken büyütüldüğü yönünde bir iddia var.
O konu çok bilindiği için ben isim vermen bu iddiayı yazmıştım.
Zaten dile getirdiğim olayların hiçbirinde de isim vermemiştim.
Yazımda o kadar çok konu dile getirdim, bir tek Bakan Şahin haklı bir şekilde bu konuda bilgilendirme ihtiyacı duydu.
İstemeyerek de olsa üzdüğüm Bakan Şahin'e hassasiyeti için teşekkür ediyorum.
Sanica Boru'dan ders!
Sanica Boru'yu kullanarak Sakaryaspor'la oynamaya kalkan Bülent Uygun'a Sanica Boru'nun patronundan tokat gibi bir cevap geldi.
Yeni Sakarya'ya açıklama yapan Sanica Boru'nun sahibi Ali Fatinoğlu henüz Sakarya'ya ve Karasu'ya gelmediğini, ancak Sakarya'ya yatırım yaptıktan sonra Sakaryaspor'a sponsor olabileceklerini belirtmiş.
Fatinoğlu gereksiz beklentilere yol açmanın doğru olmadığını belirtirken ise "Antipatik olmak istemiyoruz. Bu olay medyaya sızmamalıydı. Aramızda kalmalıydı. Sonuçta altı boş bir olay" şeklinde konuşmuş.
Günlerdir Bülent Uygun ağzından Sanica Boru balonları uçuranların bu sözlerden almaları gereken dersi kendilerine bırakıyorum. Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1356 | E-posta
|
|
|