|
2 günde 2 ulaşım tecrübesi |
|
Cuma, 18 Ocak 2013 |
Salı günü sabah Camili'den işe geliyorum.
Minibüse bindim.
200 metre aşağıda kaza atlattık.
Şoför döner kavşaktan çıkmaya hazırlanan midibüsün önüne geçti.
Sonra da midibüs şoförüyle tartışarak hakaret etti.
Minibüs şoförü Yenikent bağlantı yoluna çıkınca gaza bastıkça bastı.
Hızdan o kadar rahatsız olmuşum ki, kalkıp hız göstergesine baktım.
Kardan 120'yi gösteriyor.
70'le gitmesi gereken yolda 120'yle giden şoföre yavaş gitmesini, canımızı yolda bulmadığımızı söyledim.
Yavaşladı.
Meğer yavaşlaması benden değil, az ileride gördüğü radar aracındanmış…
Radarı falan geçtik.
Benim müdahalemden rahatsız olmuş ki, benden intikam alacak;
"Hey, sen başını kaşıyıp elini koltuğa koyma" diye bağırdı.
Kime söylediğini anlamadım.
"Sana söylüyorum, sana" diye arkasına bakıp beni işaret ediyor.
Nasıl sinirlendim.
Bir iki laf söylemeye kalktım ama adama laf yetiştirmek ne mümkün.
Baktım diğer yolcular da rahatsız olmaya, gerilmeye başladılar.
Sustum.
Durakta aşağıya indim.
Baktım, ön tarafta aracın plakası yok.
Arkaya baktım.
54 M 0329…
Anlaşılan radara takılmamak için plakayı sökmüş.
Öyle çalışıyor, kimse de bir şey demiyor.
Gazeteye geldim.
Durak Başkanını aradım.
Gerekli uyarıyı yapacaklarını söyledi.
Umarım gerekeni yapmışlardır.
***
Minibüs şoförünün yarattığı gerginliğim geçmeden ertesi gün yeni bir gerginlik yaşadım.
Çarşamba günü İzmit'e gideceğim.
Tren seferlerinin durdurulması sonrası mahkum edildiğimiz minibüsler "Büyükşehir Otobüs Terminali'nden kalkıyor.
Terminale gitmek için Kent Meydanı-Terminal yazan belediye otobüsüne bindim.
Sabah 08.03…
Otobüs saat 08.10'da hareket etti.
Ben de otobüsün 10 dakikada terminale varacağını tahmin ediyorum.
Otobüs birinci geçitten Bosna Caddesi'ne yöneldi.
Ben oradan İzmit Caddesi'nden terminale yönelecek diye düşündüm.
Baktım Tünel Geçişli Kavşak üzerindeki dönel kavşaktan Yenicami'ye doğru döndü.
Emniyet'in önünden Erenler'e doğru giren otobüs Sakarbaba Caddesi'nden Erenler Belediyesi'ne doğru yöneldi.
Belediye önündeki dönel kavşaktan geriye dönen otobüs Erenler Mezarlığı'nın altındaki yoldan Hızırtepe'ye çıktı.
Hızırtepe'den Yeşiltepe'ye geçen otobüs tüm Yeşiltepe'yi dolaşıp Sanayi'ye indi.
Orada da iyice dolaşan otobüs Dörtyol Kavşağı'ndan D-100'e çıktı.
Köprülü kavşaktan terminal yönüne çıkan otobüs tam 35 dakikada "Büyükşehir Otobüs Terminali"ne ulaştı.
Yolculuk boyunca bu güzergahı belirleyenlere içimden saydırdım.
Üzerinde Kent Meydanı-Terminal yazan otobüs şehrin neredeyse yarısını dolaşıp Terminal'e gidiyor.
O arabaya kim binmek ister?
Benim gibi bilmeyenler o güzergahlarda işi olan birkaç kişi dışında otobüste kimse yok.
Sonra "Belediye otobüsleri zarar ediyor" diyorlar.
Beni bir daha kim bindirebilir otobüse?
İki günde bir kez daha anladım ki bu şehirde halkın rahat ve güvenli ulaşımını kendine dert edinen bir yönetici yok.
Son model makam araçlarının filmi camlarından seyrettikleri bu şehirde insanlar ulaşım araçlarında çile çekiyormuş çok umurlarında değil.
Doğrusu Büyükşehir Belediyesi'nin şu Ulaşım Mastır Planı'nı çok merak ediyorum.
Cevabını merak ettiğim soru ise şu;
O plan Sakarya'daki minibüsçü saltanatını bitirebilecek mi?
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1455 | E-posta
|
|
|
