Son Yorumlar
Son Şans, Tekrarı 105 Yıl Sonra
Bilgi
Yazım içeriği ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazı olmuş. En çok di...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu şekilde, canlıların hangi amaçla bayıltığını bilmeden ve sonrasında...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLİ
ORADAKİ YURTTAN ŞİKAYET GELMİŞTİR BELEDİYEYE BELEDİYEDE GEREKENİ YAPMI...
Yorumu Oku

Ak Parti'de değişim başlıyor!
MÜTEAHHİT
GEYVE TEŞKİLATI TAMAMEN DEĞİŞMELİ MÜCAHİTLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE YÜKSELME...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüştü
dileğimizdir
sayın Murat Kaya; TCDD'nın genen müdürü ile görüşürken HIZLI TREN...
Yorumu Oku

 
Öğretmen Nabi Avcı'ya açık mektup
Perşembe, 31 Ocak 2013

ÖĞRETMEN NABİ AVCI'YA AÇIK MEKTUP


(Öğretmen-öğrenci ilişkisinin büyüsünü bozacağı kaygısıyla, sayın diye başlamadım söze.
İstersen sen, öfkenin değilse bile, hayal kırıklığının yumuşatılmış bir ifadesi olarak al..)
Sevgili Nabi;
Önemli görevi üslenenlerden birisi de sen oldun. Seni, tarihe taşıyacak kadar kutsal bir görevdi üstlendiğin.
Cumhuriyetin en yüce kurumunda, ülkenin geleceğini şekillendirme misyonu üstlenmiş Milli Eğitim Komisyonu Başkanlığı idi bu kutsal görev.
Cumhuriyetin ve gelecekteki nesillerinin; ulus mu, ümmet mi; dindar mı, kindar mı; demokrat ve çağdaş mı olacağı kararını verecekti bu komisyon!.
Ne yazık ki; olmadı Sevgili Nabi. Yakışmadı, ne geçmişteki Nabi’ye; ne de bugünkü bilim adamı ve eğitimci kimliğine… “İçinize sindi mi yapılanlar!” sorusuna; net ve kesin olarak; “evet” diyemeyişin bile, olanların yakışık almadığının verdiği ezikliğin bir ifadesi gibiydi!..
Ne demokrasi işledi orada, ne hak ne hukuk!.. İki gün öncesinden verilen talimatın, kaba kuvvetle, uygulanmasıydı sergilenen…
Yıllar önce verilmiş dürüst olma sözlerinin aldatmacası altında ezildiğimi hissettim bir anda!..
Takılı kaldı yüreğim geçmişe; üzüldüm, utandım; kahroldum…
Zannetmiştim ki kişilikler o yıllarda oluşur; temel bulur!..
Üzüldüm; çünkü; kaba kuvvetin yarattığı kaosu fırsat bilip, genel başkanından alacağı bir aferin uğruna; tüm etik ve hukuk kurallarını hiçe sayarak, yangından mal kaçırırcasına, 25 dakikada 21 maddeyi, jet hızıyla geçiren ve tutanakları da buna göre tanzim edip altına imzasını koyan benim üç yıl emek verdiğim öğrencim Nabi Avcı idi!.. Ondan üzüldüm…
Ak saçlı, bilim adamı Nabi; unutmuş; genç Nabi’nin yıllar önce demokrasi, hoşgörü ve hiç kimseyi aldatmama adına, hak ve hukuk adına vermiş olduğu sözleri… Ona üzüldüm.,
Demek ki demokrasi dediğimiz kavram, vicdana inmedikçe, soksan duracak cinsten değilmiş!
Utandım; Öğrenen öğrenemediyse, öğreten öğretememiştir ilkesini hatırladım utandım..
Kahroldum; bu sistemle; adam değil; ancak, biat ve sadakat erbabı kula kulluk etmeye hazır ümmet yetiştirilir...
Hiç mi eğitimci kişilik yok doğruları anlatacak o camia içinde!..
Göreve başlarken, edilen o şeref ve namus yemini de mi akla gelmez!.., ona kahroldum..
Şaşırdım; Neyi oyladığını bilmeyen; sormayan, sorgulamayan, emir ve talimatları yerine getirmek üzere özenle seçilip payeler verilmiş kişiler bu ülkede hangi demokratik anayasayı yapacak!?
Orada da; “anladığı dil” adabını kullanacak başka Nabi Avcılar mı görev alacak!.
Dindardan kindar yaratmayı eksiksiz tescillemek için mi yapılacak yeni anayasa!?..
Henüz bitmedi diyeceklerimiz Sayın Nabi Avcı!..
Artık “sayın” diyorum, zira bozuldu öğretmen-öğrenci büyüsü. ”Hiçbir koşulda aldatmama” sözünü ihlal bozdu büyüyü.
Kırgınlığın, öfkenin yumuşatılmamış ifadesi olarak algıla bunu.
Cumhuriyetin parlamento tarihi; bu davranışınızı beyaz sayfalarına kaydetmeyecektir.
Kayıt düşerken de bakınız neleri ekleyecektir notlarına!...
“*Yürütmenin başından gelen talimatlı inat, demokrasiyi ezip geçmiştir.
Postal Nabi Avcı’nın ayağında ise de, sahibi komutu verendir.
Güçler ayrılığı ilkesi bir kez daha tek kişinin inadına heba edilmiştir.
*Kaba kuvvet ve tahammülsüzlük, demokrasiyi en yüce makamında katletmiştir…
”Hukukun zayıfladığı yerin, güçlüsü zalim olur!” sözü, bu yüce makamda yeniden kanıt bulmuştur.
*Milli Eğitim gibi, hayati bir konuda, oylayanların dahi bilmediği, hiç kimsenin konuşturulmadığı, despotik bir uygulamayla demokrasinin ve parlamenter sistemin tüm kurallarının ihlal edildiği, 5 metre ötesinde parlamenterler tekmelenirken, boğazlar sıkılırken,
25 dakikada 21 maddeyi komisyondan geçirmek ne vicdan ne erdem ne demokrasi işidir.
Eğer bu davranış teşekküre layık bir maharet olarak görülüp alkışlanıyorsa, bu alkışlar, o ülkede demokrasinin ve hukukun bittiğinin top atışlı ilanıdır.”
Ve nice benzer maddeleri ekledikten sonra, şu notu düşecektir yanı başına:
Not: Bu antidemokratik uygulamaların mimarı değilse bile; birilerinin inadı uğruna,
vicdanının sesine uymayıp kula kul olmayı öngören sistemi dayatan aracı kişi Nabi Avcı’dır!...
9-10 yaşında çocukları mesleki eğitime yönlendirip, piyasaya çocuk köleler salmayı amaçlayan, eğitim birliğini ve barışını bozan, çocuğu adam yerine koymayan bu ihanet sistemi, bu parlamentodan geçip yasalaşırsa; Bay Nabi Avcı’yı da, Başbakan ve Milli Eğitim Bakanı kadar sorumlu tutacaktır.
Buyuruyor cumhurbaşkanı: “bu ülkede her şey şeffaf ve açık!” Terbiyesi izin verse insanın gülesi; (…!) diyesi geliyor!..
Ne yazık ki izin vermiyor ne terbiye ne erdem ne de saygı!..
Mehmet Halil ARIK, Emekli Eğitimci…
14 Mayıs 2012- Denizli-Türkiye


Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1813 | E-posta

İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.