Cumartesi, 09 Þubat 2013 |
(Özellikle siyasette ve bürokraside yer tutan makam ve mevki sahiplerine ithaf edilmiþtir…)
La ilahe illallah; ‘Allah’tan baþka tapýlacak kimse yoktur’ anlamýnda…
Bunu dil ile söylemek ve kalp ile tasdik etmekle, kiþi iman ve kelime þahadetin ‘Muhammed Allah’ýn kulu ve peygamberidir’ kýsmýný inanarak söylemekle Ýslam dairesine girer.
Her gün beþ vakit namazda, zikir yaptýðýmýz her an ve korktuðumuz veya hayret ettiðimiz zaman bile söylediðimiz bir kelimedir o.
Tabiî ki ‘La ilahe illallah’ ayný zamanda kalbi cilaladýðý ve zihnimizi temizlediði için önemli bir zikir.
Lakin inanmadan söylemenin, manasýný tefekkür etmeden dile pelesenk etmenin çok fazla anlamý olmasa gerek.
Biz þimdi bunu biraz açalým…
"La" Arapçada hayýr demektir. "La" ile baþlýyoruz kelime-i tevhide. Yani ne yapýyoruz önce hayýr diyoruz. Hayýr, kabul etmiyorum, reddediyorum, diyoruz.
Neyi reddediyoruz; "ilahe" bütün ilahlarý…
Ýlah, sözlük anlamý itibariyle ‘kendisine tapýlan, mabut, tanrý’ manasýnda…
Mabut da kendisine ibadet edilen demek…
Ýbadet ise; verilen buyruklarý yerine getirmek, itaat etmek.
Söze ‘la ilahe’ ile baþlamakla bir nevi temizlik yapýyoruz.
Zihnimizdeki tüm ilahlarý ilah olabilecek varlýklarý yok ederek, kafamýzý ve yüreðimizi temizliyor ve ancak ondan sonra devamýný getiriyoruz; "illallah"…
‘Ýlla" Arapçada ancak, sadece, yalnýzca anlamýna geliyor.
Ýllallah’ olarak tamamladýðýmýzda az önce temizlediðimiz zihnimize ve kalbimize bir tek varlýðý ilah olarak yerleþtirmeye hazýrlanýyoruz. O yüce varlýk bizi yaratan, yoktan var eden, olduðu gibi bizi kendi halimize býrakmayan, Allah yerleþiyor.
Bu tavýr baðlýyor sizi o andan itibaren ve sözünüzü tutmak zorunda kalýyorsunuz.
Nedir o söz;
“Ben, kendi dünyamda kendi hayatýmý yönlendiren tüm deðer yargýlarýný reddediyorum.
Kendi kalbimde yücelttiðim ve hükmüne uyduðum her türlü düþünceyi, ideolojiyi, makamý ve mevkii, parayý, kendi istek ve arzularýmý reddediyorum.
Onlarýn hegemonyasýndan kendimi özgür kýlýyor ve kalbimi tüm bu þeylerin sevgisinden temizlemiþ olarak yalnýzca Allah’ýn sevgisine ve hükümlerine açýyorum
Ve hayatýmý beni yaratan ve bir amaç için bu dünyaya gönderen Allahýn istediði þekilde yönlendirmeyi taahhüt ediyorum…
“Ben, nefsimin isteklerini ve arzularýný asla Allahýn isteklerinin dýþýna taþýrmayacaðým. Allahýn istekleri dýþýndaki istekleri asla gerçekleþtirmeyeceðim.
Allah zaten insana istek ve arzularýný gerçekleþtirebileceði özgür bir alan vermiþtir ben tüm arzularýmý Allahýn sýnýrlarýný aþmadan gerçekleþtireceðim böylece onun rýzasýný kazanabilirim…
Ben, hayatýmda kendisine itaat ettiðim annemin, babamýn, eþimin, çocuklarýmýn istek ve arzularýný, onlarýn emirlerini asla Allahýn emirlerinden üstün görmeyeceðim.
Allahýn hükümleri doðrultusunda sevdiklerimin mutluluðu için çalýþacaðým ancak onlarýn istekleri eðer beni Allahýn sýnýrlarý dýþýna götürecekse onlara da karþý duracaðým…
Ben, hayatýmda deðer verdiðim ve kazanmaya çalýþtýðým makam, mevki ve para gibi deðerleri kazanmak için Allahýn hükümlerini ve yasaklarýný çiðnemeyeceðim…
Ben, insan düþüncesinin oluþturduðu ve insanlarýn hayatlarý hakkýnda söz sahibi olmayý amaçlayan onlarýn hayatlarý þekillendirme gayesinde olan tüm ideolojik sistemleri ve ben toplumda geçerlilik kazanmýþ ancak Allah nazarýnda bir deðeri olmayan gelenek ve görenekleri, kan davalarýný, batýl olan inanýþlarý Allahýn hükümleri rehberliðinde reddedip, yalnýzca Allahýn hükümlerine uygun bir hayat yaþayacaðým…”
Peki, bir kalpte iki sevgi olur mu? Hele bir birinin tezadý ise bu iki þey…
Yani hem mal mülk hem Allah sevgisi gibi… Olmaz, olamaz.
Kalpler kap gibidir, içindekini boþaltmadan baþka bir þey konulamaz.
O halde kalbimizde Allah dýþýndaki tüm sevgileri boþaltmadan Allahýn sevgisini kalbimize yerleþtirmemiz, kalbimizde makam, mevkii, para gibi þeylerin sevgisi aðýr bastýkça, Allah’ý sevmemiz mümkün deðildir.
Yani ya söz verdiðiniz üzere yüce Allah’týr ilahýnýz, taptýðýnýz, sevdiðiniz…
Veya bizatihi siz yani kendiniz…
Bu sebeple olsa gerek ki ‘kendi nefsini ilah edineni gördün mü’ buyuruyor Cenabý Allah…
He diyeceksiniz ki kula kulluk edenler?
Onlarýnki de neticede çýkar gereði nefsine hizmet etmek.
Yani tapmak neticede… Erol Afþar hakkýndaki diðer yazýlar Gösterim: 1724 | E-posta
|
|
|