|
Şen Piliç ve Sakarya'ya bir okul daha |
|
Perşembe, 14 Şubat 2013 |
Şen Piliç Türkiye'nin en büyük 100 sanayi kuruluşundan biri.
35 yıl önce kurulan bir yetiştirme çiftliğinden bugünlere gelmiş.
Dün İstanbul Çırağan Sarayı'nda 35'inci yaşıyla ilgili bir basın toplantısı vardı.
Toplantıyla ilgili davet geldiğinde hiç düşünmeden kabul ettim.
Çünkü Şen Piliç'in Sakarya'ya yaptığı katkıları biliyorum.
Sağladığı istihdamın yanı sıra yaptığı Şen Piliç Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi örnek bir meslek lisesi.
Yaklaşık 10 milyon lira harcanarak eksiksiz bir şekilde Sakarya eğitimine tahsis edilen bu okulda Sakarya'nın çocukları, mezun olduklarında iş sahibi olacak şekilde eğitiliyorlar.
Şen Piliç'in sahibi Haşim Gürdamar Sakaryaspor'un en kötü gününde kasasını ve gönlünü bu şehrin takımı için açan bir işadamı.
Bu düşüncelerle bu davete katılmam gerektiğini düşündüm.
Onların bu şehre verdiklerine kendimce teşekkür etmek istedim.
Dün sabah basın mensubu arkadaşlar, Erenler İlçe Milli Eğitim Müdürü Koray Oktay Özten, Şen Piliç Lisesi Müdürü Seyfi Yücel'le birlikte toplantıya gittik.
Gürdamar'ın ağzından kendisinin ve Şen Piliç'in yaşam öyküsünü dinledik.
Erzincan'ın bir dağ köyünde başlayan yaşamından kesitler dinlerken kendi adıma dersler çıkarmaya çalıştım.
Gürdamar 81 yaşında ama genç bir delikanlı gibi heyecanla onursal başkanı olduğu Şen Piliç'i anlatıyor.
Nereden nereye geldiklerini anlatırken yaşadığı onur sanırım en büyük hayatın en büyük mutluluğu.
Hep Sakarya'dan bahsediyor.
Sakarya'da Alifuatpaşa'daki eski kesimhanelerini yenileyerek önümüzdeki yıl yeniden üretime kazandıracaklarmış.
Sonra kızı ve Şen Piliç Yönetim Kurulu Başkanı İpek Üstündağ'ı dinliyoruz.
O da gelecek hedeflerini anlatıyor.
Yeni kesimhaneyle ihracat rakamlarını katlamayı hedeflediklerini söylüyor.
Şen Piliç'in etlerini güvenle tüketebileceğimizi belirtirken " Ben iki çocuk annesiyim. Kendim ve çocuklarımın yemeyeceği hiçbir şeyi piyasaya sunmayız. Yumurta aşamasından tüketim aşamasına kadar tüm etlerimiz, bir güven zinciri içerisinde sizlere ulaşıyor" diyor.
Baba-kız her Sakarya değişlerinde gözleri pırıldıyor.
Anlıyorum ki; doğdukları değil ama kazandıkları yer olan Sakarya'yı onlar da çok seviyorlar.
Sorular kısmında söz bir ara Şen Piliç Lisesi'nin açılışında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a verilen yeni okul sözüne geliyor.
O açılışta İpek Hanım Başbakan'a babasından yeni bir okul sözü almasını istemişti.
Kızı o sözü hatırlatınca Haşim Gürdamar ilginç bir bilgiyle birlikte okul sözünü yeniliyor;
" Biz evet söz verdik. Okul yapacağız. Ama her konuştuğumuz kendi açısından bir okul istiyor. Oysa biz Sakarya'nın en çok ihtiyacı olan okulu yapmak istiyoruz. Bunun için araştırma yapıyoruz. Lise mi, meslek lisesi mi, fakülte mi? Bu araştırmamız sonrasında karar vereceğiz ve en kısa zamanda yeni okulumuzu da Sakarya'ya kazandıracağız."
Erdoğan ne yapıyor?
Görevden alınan MHP İl Başkanı Mehmet Erdoğan bir internet sitesine açıklama yapmış.
Sözleri MHP gibi bir siyasi partide bunca süre il başkanlığı yapmış birine yakışmadığından büyük tepki topladı.
Öfkeyle söylenmiş sözlerinin nereye gittiğini sonradan 'uyarıyla' fark eden Mehmet Erdoğan sözlerini siteden kaldırtmış.
Kendi yaşı kadar o davaya hizmet etmiş insanlara karşı sınırları aşan ifadeler kullanan Erdoğan sanırım yaptığı hatayı anlamıştır.
Bundan sonra konuşurken bin düşünüp 1 konuşur.
Hiç sorunumuz yok!
Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu mahalle gezilerini hızlandırdı.
Son olarak Yağcılar Mahallesi'nde halka hitap eden Başkan Toçoğlu "Çok şükür şehrimizde kronikleşmiş bir sorun bulunmuyor. Şehrimizin dört bir yanına hizmet götürüyoruz. Her şeyimiz ortada. Bakın bugün dünümüzden daha iyi" demiş.
Bu sözleri okuyunca ben kendimi başka bir şehirde yaşıyor hissettim.
"Deprem riskli binaları yıkılmış, modern binaların yükseldiği, ulaşım sorunu yaşanmayan, eğitimde ve sağlıkta sürekli ataklar içinde, turizmle, sanayiyle, tarımla kalkınan bir kentte miyim?" diye kendi kendime sordum.
Sonra da Başbakan Erdoğan'ın bile her geldiğinde " Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk Sakarya" diye hitap ettiği Sakarya'da yaşadığımı hatırladım.
Bu yüzden de Başkan Toçoğlu'ndan gözündeki pembe gözlükleri çıkarmasını tavsiye ediyorum.
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1599 | E-posta
|
|
|
