Su kaçıran depo ve Rüstem Keleş |
Cuma, 15 Şubat 2013 |
Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu Hızır İlyas Tepesi'nde yaptırılan su arıtma tesisiyle ilgili laflar etmiş.
Gerçekten de modern bir tesis gibi görünüyor.
Ancak tesis daha hizmete girmeden depodan sızan sular aşağıdaki evleri basmaya başladı.
SASKİ yönetimi her ne kadar arızanın giderildiğini ve vatandaşların mağduriyetlerinin tazmin edileceğini söylese de orada bir tehlike var gibi geliyor bana.
"CPT borularla döşenen isale hattı tehlikeli" diye yeni çelik hat döşeten Toçoğlu buradaki sızıntıya ne der acaba?
Gördüğüm kadarıyla SASKİ'de ve Büyükşehir Belediyesi'nde bir ekip Genel Müdür Rüstem Keleş'in başını yemek istiyor.
Kuzey Kolektörü İhalesi'nde Keleş'e yanlış yaptıran ve başını ağrıtan ekip şimdi de harekete geçerek kendisini yemeğe çalışıyor.
Bu sızıntı da bu operasyonun bir parçası olabilir.
Bence Rüstem Keleş sızıntıyı kesecek formül ararken sızının gerçek nedenini de iyice araştırmalı.
Bulvar için teşekkürler
Bu köşede defalarca yazdım.
"Atatürk Bulvarı zifiri karanlık" diye.
Artık yazmaktan bıkmıştım ki; Bulvar ışıl ışıl olmuş.
Önceki akşam gördüm.
Ne kadar güzel olmuş.
Aydınlatma direkleri pek şık olmasa da ortaya çıkan aydınlık çok güzel.
Sanırım Büyükşehir Belediyesi'nin bir projesi.
Kim düşünmüş ve hayata geçirmişse teşekkür ediyorum.
O havuz hiç yakışmıyor
Kent Meydanı'nın arka tarafında bir havuz var.
İçi pislik içinde.
Şehrin en merkezi yerindeki bu havuzun hali görenlerin tepkisini çekiyor.
Bir önceki dönemde yapıldığı için sahiplenilmeyen havuz oysa şırıl şırıl sularıyla pek güzel görünürdü.
Sanırım Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu AVM'lerden çıkıp kent merkezinde dolaşmaya fırsat bulamıyor.
Görse eminim havuzu o halde bırakan bürokratlarının canını okurdu.
O çiçekler yakışmamış
Adapazarı Belediyesi'nin giriş katında sağa sola yapma çiçekler koymuşlar.
Rengârenk çiçekler hiç yakışmamış.
Orda canlı çiçekler çok daha şık olur.
İlla yapma çiçek olacaksa şık ve sade çiçekler seçilebilir.
Bence bir iç mimar belediyenin girişini daha modern ve sevimli hale getirebilir.
Başkan Süleyman Dişli uyarıma dikkate alır ve bu gözle belediye girişini yeniletirse bence vatandaş içeri girdiğinde içi açılır.
Dokuz akçe
Hocaya rüyasında dokuz akçe verirler.
Oysa hoca bunu beğenmeyip dokuz yerine on akçe olsun diye kavga eder.
Ancak bu sırada uyanır ve bir de bakar ki elleri bomboş.
Bir an önce uyumak için hemen gözlerini kapar, bir yandan da ellerini uzatarak konuşur:
"Tamam, getirin," der, "On değil dokuz akçe olsun!
internetten Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 1324 | E-posta
|
|
|