|
Asker, bürokrat, medya ve sermaye sınıfı tarafından yapılan, 28 Şubat Postmodern Darbesi'nin üzerinden 16 yıl geçti. 28 Şubat Askeri Darbesiyle, Türkiye ancak 15 yıl sonra yüzleşebildi. Geçtiğimiz yıl açılan 28 Şubat soruşturması kapsamında başta darbenin mimarı Çevik Bir olmak üzere aralarında dönemin Sakarya Alay Komutanı Albay Yüksel Sönmez’inde bulunduğu çok sayı da asker tutuklandı.
28 Şubat Postmodern darbesini askerler tek başına yapmadılar. Darbenin bürokrasi, medya ve sermaye sınıfı ayakları da vardı. 28 Şubat soruşturmasına şuana kadar dönemin YÖK Başkan’ı Kemal Gürüz ve YÖK eski yönetim kurulu üyelerinden Erdoğan Özmal dışında dahil edilen bir sivil isim yok. 28 Şubat soruşturmasında yargı üzerine düşeni yapıyor. Soruşturma kapsamında Batı Çalışma Grubu ve Batı Harekât Planı'nın beyin takımının ki askerler tutuklandı. 28 Şubat mağdurlarının yargıya şikâyetçi olmamaları nedeniyle darbenin sivil unsurlarının üzerine gidilemedi.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün geçtiğimiz yaz benimde katıldığım bir tv programında bu konuya dikkat çekerek 28 Şubat Darbesi soruşturmalarının askerle sınırlı kalmaması ve darbenin üniversite, medya ile sermaye ayaklarına kaydırılması için dönemin mağdurlarının suç duyurusunda bulunmasını istemişti.
28 Şubat Sürecinde Batı Çalışma Grubu Sakarya’yı ve Sakarya Üniversitesi’nin pilot il seçti.
Bu süreçte Sakarya’da BÇG tarafından belediye başkanları, siyasi parti il başkanları, parti yöneticileri, kamu görevlileri, akademisyenler, öğrenciler ve hatta gazeteciler fişlendi. Sakarya Üniversitesi’nde Rektör İsmail Çallı ve Genel Sekreter Zafer Demir üniversiteyi kışlaya çevirirken birçok öğrenci ve akademisyenlere sistematik ayrımcılık uygulandı. Yine birçok öğretim görevlisi üniversitende atıldı. Başörtülü kızlarımızın eğitim hakları gasp edilerek ellerinden alındı.
Ulusalda olduğu gibi yerel basında da 28 Şubat’ın gönüllü gazetecileri alay ve tugay mahreçli, omzu kalabalık subayların ellerine tutuşturdukları sipariş haberleri çarşaf çarşaf gazetelerinde yayınladılar. Sakarya’da ki cemaat ve tarikat mensuplarını terörist muamelesi yaptılar. Cemaat ve tarikatların toplandığı mescitleri ve camileri de sanki terör örgütü yuvaları gibi lanse ettiler. Cemaatlere ve tarikatlara ait yurt, okul ve dershaneleri ise karanlığın ve gericiliğin merkezleri olarak okurlarına aktardılar. Mütedeyyin iş adamları ve esnafların isimlerini sayıp, afişe ettiler.
28 Şubat Darbesinde en büyük mağduriyetlerin yaşandığı illerin başında Sakarya geliyor.
28 Şubat sürecinde Sakarya’da yaşananlara rağmen bu güne kadar 28 Şubat’ın mağduru olan, fişlenen, kişilik ve özlük hakları elinden alınan bir tek siyasetçi, akademisyen, öğrenci ve mütedeyyin kişi 28 Şubatla ilgili yargıya başvurmadı. Darbecilerden ve onların işbirlikçilerinden şikâyetçi olmadı. 28 Şubat soruşturmasının sadece askerle sınırlı kalmayarak soruşturmanın üniversite, medya ve yerele kaydırılması için mutlaka dönemin mağdurlarının yargıya baş vurmaları gerekir. Darbeyle yüzleşmek kadar darbecilerin cezalandırılması ve gasp edilen hakların geri alınması da çok önemli bir husustur.
ERBAKAN HOCA
Türkiye Cumhuriyeti'nin 54. Başbakanı, Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı Hakk'a yürüyüşünün 2. yıldönümünde rahmetle, minnet ve şükran duygularıyla anıyoruz. Erbakan Hoca ilim ve siyaset adamı olarak son nefesine kadar, Türkiye'ye hizmet etmiş bir isimdi.
Erbakan'ı Cumhuriyet sonrası proje üreten ilk devlet adamı, yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkede halkla devleti barıştırmak isteyen bir siyasetçi olarak tanıdım. Milli Görüş ve Milli Sanayi Hamlesi açılımlarını siyasi yaşamımıza kazandırmasını da çok fazla önemsiyorum. Onun sayesinde Türkiye dışında ki Müslümanların da farkına vardık. Refah-Yol Hükümeti inancıma göre o güne kadar Türk Milleti'nin sandıkta tecellisiyle kurulan tek milli hükümettir.
Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Türkiye ve Sakarya'ya çok önemli hizmetler kazandırmış, Türk siyasetinde kendisine mümtaz bir yer edinmiş bir isimdir. Ayrıca Erbakan Hoca ömrünü öğrenmeye ve öğretmeye adamış bir siyasetçi ve ilim adamıydı. Şahsıyla, mücadelesiyle, davasıyla, ilkeleriyle olduğu kadar bir insan olarak, bir hoca olarak, bir lider olarak da genç nesillere güzel bir örnek teşkil etti. Mekânı cennet olsun. Allah'ın rahmeti üzerine olsun
Huseyin Ozcelik hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 2010 | E-posta
|
