Pazartesi, 04 Mart 2013 |
Yeni Yönetici Atama Yönetmeliði denen ucube, eðer eski Bakan Ömer Dinçer’in bürokrat artýklarýnýn yeni Bakan’a bir komplosu deðilse yani mevcut Bakan bilerek, isteyerek ve sindirerek bu yönetmeliðe onay veriyorsa, intihar ediyor demektir.
Çünkü aklý baþýnda hiç kimse böyle bir yönetmeliðin arkasýnda duramaz, duran da arkasýnda herkesten önce hükümeti bulamaz.
Bu güne kadar, yöneticiden ziyade yandaþ atama yönetmeliðini andýranlarýný gördük, adam kayýrmak üzere çýkarýlanlarý gördük, hukuksuz olanýný gördük ama sanýrým ilk kez bu kadar saçmasýna tanýk oluyoruz.
Hukuksuzluk boyutuna elbet deðiniriz de önce þu saçma yanlarýný tartýþalým.
Mesela, açýk kurumlara baþvuru meselesi;
Bu yönetmeliðe göre þartý tutan herkes bütün açýk kurumlara müracaat edebiliyor.
Etsin sakýncasý yok normalde ama mülakatla atama yapacak olan bu yönetmeliðe göre var.
Çünkü müracaatlar kurum kurum deðerlendirilecek, her kurum için müracaat eden ilk altý kiþi deðerlendirmeye alýnacak, üç tanesi mülakatla elenip kalan üçü Valilik makamýna arz edilip içlerinden bir tanesi söz konusu kuruma atanacak.
Atanan atacak da, ya elenenler?
Yönetmelik bir sýnýrlama getirmediðine göre onlar diðer kurumlarda yarýþmaya devam edecekler.
Birinci saçmalýk, iþlemin günlerce sürmesi…
Ýkinci saçmalýk ise örnek ilk kuruma müracaat edipte mülakatta elenen yani “sen bizim iþimize yaramazsýn’ veya ‘yeterli deðilsin’ denilen þahsýn ve þahýslarýn farklý kurumlar için yeniden mülakata alýnmasý…
Adama sormazlar mý, bu idareci adayýný örneðin önceki 12 okula layýk görmeyip þimdi bu kuruma atamanýzýn alameti farikasý nedir?
Kuruma göre adam mý yoksa adama göre kurum mu belirliyorsunuz demezler mi?
Üçüncü saçmalýk, ya söz konusu ilde altý okul açýksa?
Mülakata altý kiþi çaðýrýp üçünü eleyen ve kalan üçten ikisini de valinin elediði bu ucube sisteme göre ne yapacaksýnýz?
Hadi diyelim ki vali eleme yapmadý da üçünü üç okula atadý ya kalan üç okul ne olacak?
Diyebilirsiniz ki caným altý kiþiydiler ya altýsýný da altý okula atasýn olsun bitsin.
E o zaman seçmenin ne anlamý kalacak?
Anlaþýlan o ki Nabi Hoca hala kendisini üniversite sanýyor, üniversite ve YÖK mantýðýna göre davranýyor, atanacak olanlarý rektör zannediyor ve rektör atama sistemine göre hareket ediyor.
Ama bilmiyor ki YÖK’ün önüne gelen altý adayýn hepsi tek üniversite yani tek makam için müracaat ederken milli eðitime baðlý kurumlarda bir idareci adayý pek çok kuruma müracaat edebiliyor.
Tek tercih hakký verme þansýnýz da olmadýðýna göre bu iþin içinden nasýl çýkacaksýnýz bilmem.
Yönetmeliði hak ve hukuk anlamýnda deðerlendirmeye gelince;
Ýsminin bir kýsmýnda adalet olan iktidar partisinin bugüne kadar özellikle yönetici atama konusunda hiç de adil davranmadýðýný biliyoruz.
Bu yönetmeliðin sözlü sýnav yani mülakat kýsmý da bu anlayýþýn sürdüðünün göstergesi...
Çünkü hepimiz biliyoruz ki mülakat denilen sistemin belirleyeni komisyonun siyasi-sendikal taassuplarýdýr.
Örnek mi?
Gerçi eleþtiri ve sair hakkýmýzý iþlem tamamlandýktan sonra kullanacaktýk ama iþte boþ þube müdürlüklerine yapýlan görevlendirmeler…
Ýlimizde 14 kontenjan açýklandý.
Bugüne kadar benim net olarak bildiðim 5 görevlendirme yapýldý ki 5’i de iktidarýn yetki ortaðý sendikanýn üyesi…
Ben Ankara iken duyum olarak bildiðim altýncý ve yedinci kiþiler de öyle…
Muhtemelen kalaný da öyle olacak…
Þimdi bana, bunu yapan ve onayan iradenin baðýmsýz olduðunu, yok efendim ideolojik deðil de pedagojik düþündüðünü, bunu böyle yapanlarýn yarýn kurum yönetici atamalarýnda ayný kýstaslarla hareket etmeyeceklerini iddia edebilir misiniz?
Görünen o ki biz eðitim çalýþanlarý yine mesaimizin büyük bir bölümünü hak arama mücadelesi ile geçirmeye devam edeceðiz.
Sebep olanlara lanet… Erol Afþar hakkýndaki diðer yazýlar Gösterim: 1618 | E-posta
|
|
|