|
Pazartesi, 01 Nisan 2013 |
Cumartesi günü Erdem Holding'in insafsızca göz diktiği Beylikışla Köyü'nün merasındaydık.
Doğalgaz çevrim santralinin kurulacağı o muhteşem topraklar üzerinde bu kenti seven, doğasını korumaya çalışan yüzlerce insan toplandık.
Söz konusu mera arazisi Söğütlü ovasına hakim noktada.
Çevresinde binlerce dönüm verimli tarım arazisi ve yaşamını tarımla, hayvancılıkla sürdüren insanlarımızın köyleri.
O köylerin bireyleri köylüler toplanmış meralarına.
Ziraat Odaları'nın başkanları organize etmiş eylemi.
Duyarlı sivil toplum örgütlerinin başkanları orada.
CHP ve MHP'nin milletvekilleri gelmiş.
İl Başkanları orada.
Söz alanlar doğalgaz santralin zararları anlatıyor.
Doğalgaz santraline karşı olduklarını söylüyorlar.
Santrali Söğütlü'de, Sakarya'da istemediklerini belirtiyorlar.
Kadınlar, çocuklar, yaşlılar konuşulanları dinliyor.
O güzelim doğanın, o şahane meranın katline dur denmesi isteniyor.
Evet o muhteşem mera mutlaka korunmalı.
Bir tek kazma vurulmamalı o araziye.
O santral o tepeye kurulmamalı.
Ancak o santral Sakarya'nın hiçbir yerine kurulmamalı .
O merayı kurtarmak, çevresindeki diğer tarım arazilerini kurtarmak anlamına gelmiyor.
Taşkısığı'ndaki ENKA'nın santralleri havamızı kirletti ve ısıttı.
Artık Sakarya yeni bir santral kaldırmaz.
Yeni santral tümden Sakarya ovasının çölleşmesi demek.
Santralin Sakarya'da kurulacağı tek bir karış toprak yok.
Sakarya'da santral kurulmasını savunanlar alsınlar santralleriyle birlikte geldikleri topraklara gitsinler.
Oralarda ne yapacaklarsa yapsınlar.
Biz Sakaryalılar topraklarımızın, havamızın kirletilmesine izin vermeyeceğiz.
Bu ihanetin içinde kim olursa onu da Sakarya'nın düşmanı ilan edeceğiz.
4 Nisanda santralin ÇED raporu Ankara'da masaya yatırılacak.
Bu toplantıya Sakarya'dan katılacakları şimdiden uyarıyoruz.
Toçoğlu 1 yılda sözlerini yerine getirebilir mi?
Cumartesi günü Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu'nun 4 yılını değerlendirmiştim.
Kendisinin "Verdiğimiz sözlerin hepsini bir bir yerine getirdik" açıklamasından yola çıkarak hangi sözlerini yerine getiremediğini belirtmiştim.
Toçoğlu'nun söz verip de yerine getiremediği sözler içinde benim en çok üzerinde durduğum konu, kenti depreme hazırlık adına verilen sözlerdi.
Doğrusunu söylemek gerekirse verdiği diğer sözleri hiç de umursamıyorum.
Benim için bu kentin en önemli sorunu deprem güvenli bir kent olmamasıdır.
Dolayısıyla bu konuda verilen sözler ve yapılan çalışmalar benim için birinci derecede önemlidir.
Başkan Toçoılu 2009 seçimleri öncesinde dağıtılan proje kitapçığında deprem güvenliği iki ana maddede ele alınmıştı.
Toçolu mevcut yapıların deprem riskinin analizi ve afet odaklı bir yönetim sistemi kurulması vaat etmişti .
Aradan geçen 4 yıl içinde Başkan Toçoğlu'nun Sakarya'yı olası bir depreme hazırlama gayretinde görmedim/göremedim.
Toçoğlu kenti geleceğe hazırlama adına kaygısı olan bir belediye başkanı görüntüsü vermiyor.
Her ne kadar çevresindeki bazı tipler sürekli Toçoğlu'nun yeni bir Sakarya yarattığını yazsa da, Sakaryalılar 17 Ağustos depremini yaşamış riskli konutlarında yaşamaya devam ediyor.
İktidarın kentleri depreme hazırlama adına çıkardığı ve halk arasında kentsel dönüşüm yasası da denilen yasa Başkan Toçoğlu için bir şey ifade etmiyor.
Dörtyol'da aldığı kentsel dönüşüm dersinin(!) ardından Başkan Toçoğlu yakın arkadaşı Sapanca Belediye Başkanı İbrahim Uslu'nun Kestanelik'te uygulamaya çalıştığı ve afet riskiyle hiçbir ilgisi olmayan dönüşüm projesini desteklemek dışında kentsel dönüşümü ağzına almıyor.
Toçoğlu'na Türkiye'nin deprem riski en yüksek kentlerden birinin Başkanı olduğunu hatırlatmaya çalıştığımızda da sinirleniyor.
Sürekli yazıyorum.
Belki bıkanlar da vardır.
Ama bıkmadan, yılmadan depremi, depreme hazırlığı konuşmalıyız.
Belediye Başkanlarının, en başta da Başkan Toçoğlu'nun gündemine kentin deprem güvenliğini sokmalıyız.
Bu yazının amacı da Başkan Toçoğlu'na kalan 1 yılda hiç değilse deprem güvenli kent adına başlangıç adımlarını atması gerektiğini hatırlatmaktır.
.
Balkabağı Festivali
Birileri Sakarya'nın doğasını, tarımını, turizmini katletmeye çalışırken Sakarya için çabalayanlar da var.
Sakarya Turizm Platformu da Sakarya'nın turizm potansiyelini ortaya çıkartarak turizmi canlandırmaya çalışıyor.
Kamu, sivil toplum ve sektör temsilcilerinin katılımıyla oluşan Turizm Platformu önemli çalışmalara imza atıyor.
Sakarya'nın duayen tur operatörlerinden İhsan Mahmutoğlu'nun başkanlığını yürüttüğü Platform öncülüğünde 1. Balkabağı Festivali düzenlendi.
Festival kapsamında Ada AVM'de balkabağı dekor yarışması düzenlendi.
Bizim tatlısı ve son dönemde Tuna Tan'ın gayretleri sonucu farklı ürünlerle tanıdığımız kabağı bir dekor ürünü olarak da gördük.
Aşçılar Federasyonu'nun da destek verdiği yarışmada Türkiye'nin turizm bölgelerinden gelen aşçılar kabakları bir heykeltıraş titizliğiyle işlediler.
Ortaya çıkan eserleri görmeyenlerin çok şey kaçırdıklarını düşünüyorum.
Festival gece Özkum'da düzenlenen yemekle son buldu.
Yemekte Yetenek Sizsiniz yarışmasında finale kadar yükselen Cimcimeler'in gösterisi de muhteşemdi.
Bu harika çocukları televizyonda izleme fırsatı olmamıştı.
Çok beğendim.
Balkabağı Festivali'nin gelecek yıllarda geliştirilmesi halinde Sakarya'nın tanıtımına önemli katkıları olacağını düşünüyorum.
Belki bir alışveriş festivaline dönüştürülürse kentin ekonomik canlığına da kaktı verebilir.
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1336 | E-posta
|
|
|
