Son Yorumlar
Son Şans, Tekrarı 105 Yıl Sonra
Bilgi
Yazım içeriği ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazı olmuş. En çok di...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu şekilde, canlıların hangi amaçla bayıltığını bilmeden ve sonrasında...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLİ
ORADAKİ YURTTAN ŞİKAYET GELMİŞTİR BELEDİYEYE BELEDİYEDE GEREKENİ YAPMI...
Yorumu Oku

Ak Parti'de değişim başlıyor!
MÜTEAHHİT
GEYVE TEŞKİLATI TAMAMEN DEĞİŞMELİ MÜCAHİTLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE YÜKSELME...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüştü
dileğimizdir
sayın Murat Kaya; TCDD'nın genen müdürü ile görüşürken HIZLI TREN...
Yorumu Oku

 
Kimisi patlıcanın kimisi padişahın dalkavuğu
Perşembe, 11 Nisan 2013
Padişahın dalkavuğunu bilirsiniz;

Mesela padişah ‘Şu patlıcan musakkaya bir türlü doyamıyorum’ dese, veziri de fırlar;

‘Aman padişahım, siz söyleyince ağzımın suyu akıyor. Akşam olsa da yesek’ dermiş, falan.

Bir gün niyeyse padişah patlıcandan nefret etmiş.

Sofraya değil yemeği, salatası, turşusu, tatlısı ne varsa yasaklamış.

Padişah ‘şu patlıcan musakkanın neresini beğenirler de yerler, bir türlü anlamıyorum’ dediğinde, başlamış ‘Aman padişahım, patlıcanın ekilmesini bile yasaklamak lazım’ diye patlıcanı kötülemeye…

Bundan rahatsız olan biri dayanamamış ve padişahın olmadığı ortamda sormuş;

‘Yahu! Sen bir zamanlar patlıcanı metheder ve adeta göklere çıkartırdın. Şimdi ise patlıcanı ve yemeklerini kötülüyorsun. Nasıl olur da bu kadar değişebilirsin hayret!’

El cevap;

‘Bunda anlaşılmayacak ne var? Ben patlıcanın değil, padişahın dalkavuğuyum…’

Şimdi Başbakanın, milli irade gerekçesiyle -sanki TBMM işgal altında veya vasfını kaybetmişçesine- görevlendirdiği akil adam grubunun bir kısmını anlıyorum.

Kendilerini misyonları ve kendilerine bahşedilen vizyonları itibariyle değerlendirecek olursak;

Parasıyla nice ülkeleri böldüren Soros’tan milyon dolarları götüren TESEV’in başkanı Can Paker’i anlıyorum.

TESEV’in yan kuruluşu TEPAV’ın kurucu üyesi ve TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nu,

Kürt Konferansının daimi katılımcıları Ali Bayramoğlu’nu, Muhsin Kızılkaya’yı, Kürşat Bumin’i, Etyen Mahçupyan’ı,

2007 seçimlerinde PKK'nın milletvekili adayı olan Baskın Oran’ı anlıyorum.

Ömrü PKK’yı savunmakla geçen Oral Çalışlar’ı,

“Devletten ordudan yana değil de dağdaki Kürtle birlikte yaşamak isterim’ diyen Murat Belge’yi anlıyorum.

‘Toprak parçasını kutsal kabul edip de, üzerinde yaşayan insanı yok sayan anlayışla mücadele edilmesi gerektiğine inanırım’ diyen yani vatanı emlakçi gözüyle değerlendiren Deniz Ülke Arıboğan’ı anlıyorum.

KESK Genel Başkanı ama PKK’nın şehir yapılanması KCK’dan yargılanan Lemi Özgen’i,

“Kürt başka PKK başka şeklinde bir ayrım söz konusu değildir, PKK’lılar neden kardeşimiz olmasın. PKK bir Kürt partisidir” diyen Kadir İnanır’ı,

“Ölen PKK’lılar şehittir” diyen Yılmaz Erdoğan’ı,

“PKK'lı da asker de bu ülkenin evladı. Bir şehit tutturdular gidiyorlar. Ne şehidi Allah aşkına” diyen Doğu Ergil’i anlıyorum.

Terörist, bölücü ve anarşistlerin haklarını ‘hak’ zanneden sözde insan hakları savunucularının yeşil versiyonu Mazlum-Der’in başkanı Yılmaz Ensarioğlu’nu da anlıyorum.

Benim anlayamadığım, dün öyle bugün böyle olanlar…

Benim anlayamadığım dün patlıcanı övüp bugün patlıcana sövenler…

Benim anlayamadığım, cinsi, hissi, cibilliyeti, fikri, zikri, rengi uygun olmadığı halde 7 bölge 81 vilayet dolaşıp halka; “Türkiye'nin nasıl bölüneceğini, Türk milletinin etnik kamplara nasıl ayrılması gerektiğini, PKK'nın ne şekilde meşrulaştırılacağını ve milli devlet yapısının hangi yollarla çökertileceğini hevesle anlatacak” heyetin içinde yer alanlardır.

Tamam, bazıları yılandır ve halk deyimi ile yılanlığını yapacaktır da, size ne oluyor?

Ha! Patlıcanın değil de padişahın dalkavuğu ve yalakası iseniz o başka…

****

Malumunuzdur;

Kral ördek avında... Uşakları çevredeki ördekleri kışkırtıp kralın önüne getiriyorlar.

Kral da ayağına kadar gelen kazlara basıyor kurşunu. Ama hep karavana…

Her atıştan sonra da dönüp yanındaki dalkavuğa soruyor; Vurdum mu, vurdum mu?

Hayır, diyor dalkavuk; majesteleri, yine zavallı ördeğin hayatını bağışlamak alicenaplığında bulundular!

Hükümetin her yaptığını alicenaplıkla açıklamaya çalışan dalkavuklar, yalakalıkta sınır tanımayan ve düzenin yalamadık yerlerini bırakmayan yalakalar çok arttı bugünlerde.

Yalakalık yapacağız diye akıl, izan, kul hakkı, hukuk, insanlık ne kadar değer varsa çiğniyorlar.

Ama ne yapsınlar? Devir yalakaların, dalkavukların, iktidar erki münafıklarının devri.

Ve işin ilginci bütün bunlar dindar ve akil geçinirken, hükümet diğer yandan da daha fazla

‘dindar nesil’ yetiştirmenin hesaplarını yapıyor.

Annesinin, saltanatı görünce komünist diktatör Brejnev’e; ‘ya komünistler iktidara gelirse sen ne yapacaksın’ dediği gibi; Bir gün gerçek dindarlar iktidara gelirse ne yapacaksınız bilmem?


Erol Afşar hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1921 | E-posta

İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.