Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk Osmanlı Dönemi Saltanatına son vermek, insanımızı kul olmaktan çıkarıp Millet, topraklarımızın da Vatan olması için içten ve dıştan gelecek her türlü tehdit ve tehlikelerden korumak için Anadolu’ya çıkmaya karar verdiğinde insanımız yorgun, yitik, umutsuz ve aç. Yıllarca o cepheden, bu cepheye gönderilen askerimiz perişan. Beklentisi yok.
Bir tarafta ALTIYÜZONBİR YIL saltanat sürdüren Saray erkanı, öte yandan batılı egemen güçler bu güzelim vatanı parçalamanın, miras paylaşımının hesabını yapmakta.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919'da SAMSUN’a çıkarken Türk halkının esaretten ve saltanattan kurtuluşun hesabını yaparken yanı başında, iki elin parmakları kadar kader arkadaşı ile halkın bilinçlendirilmesi ve örgütlenmesi için yola çıktı. İçte ve dıştaki egemen güçlere baş kaldırdı. Önce vatan düşmanlardan ve hainlerden kurtarılacak, sonra da istibdata son verilerek halkın kendi kendini idare etmesi sağlanacak.
Mustafa Kemal Anadolu’yu karış, karış dolaşıp halkını bilinçlendirirken yüreklenmelerini de sağlamayı ihmal etmedi. Batılı ülkeler İstanbul’u işgalle kalmayıp Yunanistan’ı da kışkırtarak Anadolu topraklarını işgale zorladı. Trakya ve İzmir’den başlayan işgal elbette sessizlikle karşılanamazdı.
Türk halkı, Atasının arkasında kenetlendi, örgütlendi, saldırılara karşılık verildi. Osmanlı Yönetimi ile bağımsızlığa kalkışılamayacağı bilindiği için Türk Milleti inandığı ve güvendiği temsilcilerini
YİRMİÜÇ NİSAN BİNDOKUZYÜZ YİRMİ tarihinde Ankara’da bir araya getirdi. Yeni bir devletin, Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli atılarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti kuruldu. İstanbul’daki Saray Hükümeti ile Türk halkının ilişiği kesildi.
Bir taraftan yeni Hükümetin temelleri atılırken, diğer yandan da Yunanistan ile ölüm, kalım savaşına girildi. Tüm egemen güçler bu güzel Vatan topraklarından temizlendi. Dünyada ezilen, sömürülen Devletlere ışık tutularak yeni bir dünya yaratıldı. Güçsüzler, ezilenler umutlandırıldı.
Türkiye’de Cumhuriyetin ilanından sonra 23 Nisan 1924 tarihinde Büyük Millet Meclisi YİRMİÜÇ NİSAN gününün BAYRAM olarak coşku ile kutlanması, kabul edildi. 23 Nisan 1929 tarihinde de bu bayramın ULUSAL EGEMENLİK ÇOCUK BAYRAMI olarak kutlanması kararlaştırıldı. Türkiye’nin geleceği, umudu olan çocuklarımız Dünyada bir eşi daha olmayan kendi bayramına kavuştu. 1979 yılından bu yana da 23 Nisan Bayramı Uluslararası boyuta ulaştı.
Yetişkinlerin bildiği gibi Çocuk bayramı yaklaşınca evlerde, sokaklarda, Okullarda hazırlıklar tüm hızı ve heyecanı ile sürdürülür, Okullar ve öğrenciler en iyi, en görkemli gösteriyi sunmanın heyecanını günlerce sürdürür. Renk, renk kıyafetler içinde, süslü arabalarda meydanlarda toplanan halkın önünden tören geçişinde coşku inanılmaz boyutlara ulaşır, bir kez daha yurt sevgisi ve gururu pekiştirilir. Bayram Çocuklarımıza Atamızın armağanı olsa da yetişkinler de görkemli gösterilerden haz duyar. Açılan sergiler, müsamereler, çocuk baloları ve çeşitli etkinlikler hayranlık ve gururla izlenir.
Nedendir bilinmez ama son yıllarda bu coşku azalır gibi, sanki gereksiz bir kutlama imiş gibi bir duruma sokulmak istenmektedir. Üzüntü veren bu düşünüş, bir politika ise çok yanlış ve çok ayıp. Tüm Dünya Ülkeleri gelecekleri dönemleri çocuklarının aydınlık yarınlarına vaz geçilmez umut olarak bağlıyorsa Türkiye farklı düşünemez. Genç nüfusa sahip olan Yurdumuzda coşku daha da geliştirilmeli. Başta Ulusal Egemenlik Bayramı olmak üzere, ONDOKUZ MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI ile CUMHURİYET BAYRAMLARI TÜM Dünya Ülkelerine mesaj olacak şekilde kutlanmalıdır. Siyasi çıkarlar göz ardı edilmeli, birlik ve beraberlik mesajları verilmelidir.
DOKSANÜÇÜNCÜSÜ KUTLANACAK OLAN ULUSAL EGEMENLİK NAYRAMI, YURDUMUZ ÇOCUKLARINA VE HALKINA KUTLU OLSUN.
BU BAYRAM BİZLERE
ATATÜRK’TEN HEDİYE
SEVİNELİM, COŞALIM
23 NİSAN GELDİ İŞTE
TÜM ÇOCUKLAR GELECEK
BİRLİKTE EĞLENECEK
23 NİSAN DA COŞUP
MUTLU OLUP GİDECEK
İlhan BAYKAL
İlhan Baykal hakkındaki diğer yazılar Gösterim: 2463 | E-posta
|