Bizleri 3 aylar içinde Şaban ayına ulaştıran Rabbimize hamd “En Büyük sadaka öğrendiği ilmi başkasına öğretmektir.” diyen O son Resule sonsuz salât ve selam siz gönül dostlarına da selam hürmet ve saygılarımla yazıma başlarım.
8-9 Aylık yoğun eğitimden sonra çocuklarımız tatile çıktı ve bir nefes aldı.
Bir haftalık tatilden sonra bu kez dini eğitim(kuran-ilmihal, tecvid, kıraat, sier vs.) olmak üzere manevi ilimleri almak için kuran kurslarının kapılarını çok vakit geçirmeden çalmamız lazım. Çünkü kuş tek kanatlı uçmaz. Dünya kanadını çok güçlendirip ahiret kanadını zayıf bırakırsanız o çocuktan uzun vadede sağlıklı sonuç almak mümkün olmaz/olmamaktadır.
 
Allah(CC) tahrim 6’da “Ey iman edenler kendinizi ve ailenizi, yakıtı insan ve taş olan ateşten koruyunuz.” buyurmaktadır. Kendimizi ve neslimizi cehennemden korumak, Allah (CC)’ın emir ve yasaklarını bilmek, uygulamaktan geçmektedir. Onun ilk basamağı ev-aile ve ikinci basamağı kurslardır.

Yaşı 80’e dayanmış dedenin okuduklarına bakın 8’de ne öğrenmişse onunla kalmış. Genelde öyle değil miyiz? Yüzde kaçımız devamlı ilim öğreniyor? Bunun yüzde kaçı dini ilimleri tahsil ediyor? İstikbali dünya ilimlerinde arıyoruz. Ancak gerçek istikbal ebedi kalınacak ahiret yatırımının dini ilimler olduğunu hep göz ardı etmişiz. Neden acaba? Çünkü dünya peşin ahiret veresiye öyle mi?

Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, hemen ölecekmiş gibi ahiret için çalış sözünün altında yatan gerçek dünya ilimleri kadar ahiret ilimlerinin de daha fazla gerekli olduğudur.
Hangi zalim baba çocuğunu göz göre göre ateşe atar? Atmaz/atamaz.
Çocuğunu göz göre göre ateşe atmayan anne-baba çocuğuna dini ilimleri vermeyince onun ahireti tehlikeye girer mi? Evet, o zaman göz göre göre ateşe atmış olmuyor mu?

Peygamberimiz(SAV) bir defasında sabah namazına giderken kızı Fatıma’nın lambasının yanmadığını görünce camını tıklatarak “ya kızım Fatıma babam Peygamber diye namazı kılmamazlık yapma kalk namazını kıl” demiştir. Biz ne yapıyoruz? Aman çocuk uykusunu alsın. Oysa aynı peygamber çocuklarımızı 7 yaşına gelince namazı emredin 10 yaşından sonra kılmazlarsa onların onurlarını kıracak şekilde azarlayın(hafifçe dövün) demiyor mu?

Yaşanmış bir kıssa;
Geçen sabah güneşin ilk ışıklarıyla birlikte evin önünde karga ve alacakargaların bağrışmalarına/ötmelerine şahit oldum. Yüzlerce karga evin bahçesinde biri iniyor biri çıkıyor. Öyle saldırgan bir halleri vardı ki küçük çocuk uyanmasın diye evin yanından uzaklaştırayım dedim. Ama ne mümkün! Elime geçirdiğim bir sopayla ağaçlara vurarak onları ve seslerini uzaklaştırdım. Ne olup bittiğini anlamadım.

Ertesi gün yine sabah saatlerinde bir ana karganın kedi peşinden gittiğini gördüm. Allah Allah karga kediyi kovalıyor. Bu ne biçim iş acaba ne hikmeti var. Bu karga bu kediden ne istiyor? Olayı çözemedim.
Bir Sonraki gün tüm bu olan olayların sırrını çözdüm. Çünkü sabah erken saatte bir kedinin karga yavrusunu bahçede yediğini gözlerimle gördüm.

Kedilerin ağaçlarda özellikle sabah erken saatlerde yakaladığı kargaları bizim bahçede yiyor. Kediye kızdım tam kovacağım sırada 4-5 adet yavrusunun bakışları ile karşılaştım. “Onlar dokunma anamıza o bize süt yapıyor. O kargayı yemezse biz nasıl besleneceğiz.” der gibi bakışlarından sonra kediyi kovalamaktan vazgeçtim. Bunun yaz kursunla ne alakası var. Çok alakası var:

Bir ana(karga) yavrusunu korumak için canı pahasına kedileri kovalıyor. Hatta insana saldıracak kadar vahşileşiyor.

Bir kedi yavruları için yakaladığı avı yerken kovalasan da gitmiyor. Biz acaba yavrularımız için ne yapıyoruz. O ciğer parelerimiz için ne yapmalıyız?

Evet, o canlarımız için ve kendimiz için bu gün bir şeyler yapalım/yapmalıyız. Dün geçti yarına çıkacağımız belli değil hayat bir gündür o da bu gündür. Mübarek 3 ayların ikincisi Şaban-ı şerif ayındayız. Recep ayı geride kaldı Ramazan-ı şerif ayına daha çıkacağımız belli değil. Bu ayda ne yaparsak o bizle gelecektir. O karşımıza çıkacaktır. Yukarıda ayette geçen “kendinizi ve ailenizi cehennem azabından koruyun” emri için bir şeyler yapmak lazımdır. Bunun içinde yavrularımızın dünya ilimlerinin yanında ahiret ilimlerini ihmal etmeyelim. Yediğimizden, yedirdiğimiz gibi içtiğimizden, içirdiğimiz gibi gittiğimiz camiye yada dini sohbet konferans ve toplantılara onları da götürüp manevi yönlerinin de yetişmelerini sağlamalıyız.

Unutmayalım ki öldüğümüzde amel defterleri kapanmaktadır. Ancak 3 kişi hariç. Bunların amel defterleri kapanmamaktadır. Bunlardan biri de dünyada hayırlı bir evlat bırakandır.(Diğerleri yazılmış bir eser okundukça eseri yazanın ve topluma mal olmuş okul yol cami vs yaptıranlar bu eserlerden istifade edildikçe onu yapanın)
Bu gün 21 Haziran 2013 Cuma; Güzel bir gün güzel bir ay ve 3 aylar içinde bir Cuma, Rabbim kıymet bilenlerden eylesin(amin).
Bu gün 21 Haziran Sakarya’nın kurtuluşunun yıl dönümü; Bu ülkenin kurtulmasında canını seve seve veren aziz şehitlerimizi ve tüm gazilerimizi rahmet minnet ve şükranla anarız.
Bu gün 21 Haziran Rahmetli babamın ölümünün yıl dönümü Bu vesileyle hem onun hem de ehli iman üzere ahirete irtihal etmiş tüm geçmişlerimize Rabbim rahmetiyle muamele etsin cennette derecelerin yüksek eylesin.(amin)
Değişik sıra dışı yaşanmış bir başka yazı ve anılarımla birlikte tekrar buluşmak ümidiyle... Cumanız mübarek olsun.

Sadi KARAKAYA

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum