Son Yorumlar
Son Şans, Tekrarı 105 Yıl Sonra
Bilgi
Yazım içeriği ve bilgi edinme yönünden güzel bir yazı olmuş. En çok di...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
Hayvanseverlik
Bu şekilde, canlıların hangi amaçla bayıltığını bilmeden ve sonrasında...
Yorumu Oku

Geyve'de köpekler etkisiz hale getiriliyor
BELLİ
ORADAKİ YURTTAN ŞİKAYET GELMİŞTİR BELEDİYEYE BELEDİYEDE GEREKENİ YAPMI...
Yorumu Oku

Ak Parti'de değişim başlıyor!
MÜTEAHHİT
GEYVE TEŞKİLATI TAMAMEN DEĞİŞMELİ MÜCAHİTLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE YÜKSELME...
Yorumu Oku

Murat Kaya, TCDD Genel Müdürü ile görüştü
dileğimizdir
sayın Murat Kaya; TCDD'nın genen müdürü ile görüşürken HIZLI TREN...
Yorumu Oku

 
Genç bir gazeteci adayının Sakarya izlenimleri
Çarşamba, 26 Haziran 2013
Buğrahan Aydın…

Sakarya Üniversitesi Sapanca MYO’da Halkla İlişkiler Bölümü öğrencisi.
2 yıldır Sakarya’da yaşıyor.
Gazetede staj yapıyor.
Dün kendisine “ Sakarya’yla ilgili izlenimlerini yaz” dedim.
1 saate yakın bir sürede aşağıdaki yazıyı çıkardı.
Genç bir gazeteci adayının Sakarya izlenimlerini ilgiyle okuyacağınızı umuyorum;
Ailemin görevi nedeniyle birçok şehirde yaşamış olsak da, en uzun yıllarımı memleketim Samsun’da geçirdim.
İlkokula başladığım günden liseyi bitirdiğim güne kadar Samsun’da yaşadım.
Bir kez daha ailemin görevi nedeniyle taşındık. Bursa’ya…
Fakat ben bu sırada Sakarya Üniversitesi’ni kazandığım için ailem Bursa’ya yerleşirken, ben Sakarya’ya yerleştim.
İki yıldır buradayım. İnsan ister istemez kendini yeni yerleştiği memleketi, önceki memleketle karşılaştırırken buluyor.
Hâl böyle olunca, Sakarya gözümde epey çekilmez bir yer gibi görünüyor.
Bunun nedenlerinden bazıları kimsenin hatasının olmadığı, coğrafik nedenler.
Bazı nedenler de var ki…
Coğrafik bir neden olarak, şehir merkezinin denize olan uzaklığını söyleyebilirim. Karadeniz’de yetişmiştir bir genç olarak, deniz görmediğim şehir pek cazip gelmiyor.
Ayrıca hava şartları…
Alışmışım Samsun’da yaz-kış ılık ve dengeli havaya.
Burada hava oldukça dengesiz...
Gelelim coğrafik olmayan nedenlere. Sakarya insanı, kendinden olmayan, dışardan “yeni” gelmiş insanlara karşı pek sıcak değil. Oysa Sakarya’da, yerli çoğunluğu ya da herhangi bir milletin çoğunluğu gibi bir durum yok.
Her coğrafyanın toprağından insan var. Ben buraya iki sene önce ilk geldiğimde esnaftan, komşulardan ve dolmuşlarda “bir öğrenci alır mısınız?” dediğimdeki insanların bakışları aksi bir durumu işaret ediyordu.
Sakarya’da esnaftan bahsetmişken…
Esnafların birbirini tuttuğunu, güzel bağlar içerisinde olduğunu gördüm.
Özellikle aynı sektörde çalışıyorlarsa… Ancak onların da bazı rahatsız edici tutumları var. Artık alıştığım gibi, “yabancıya karşı tutumu”…
Komşuluk ve ev sahipliliği de bundan farksız. Hele de bu yabancı “öğrenci” ise! Bir aileye 500 liraya kiralanan bir ev, öğrenci olduğunuzu söylediğinizde bir anda 200 lira zamlanabiliyor.
Ya da kiralamaktan vazgeçilebiliyor.
Özellikle bu tutumdan çok çektim.
Türkiye’de Sakarya ile özdeşleşmiş bir kelime var: “Tutuculuk.” Sakarya’nın muhafazakâr kimliğini bilmeyen yok.
Buraya gelmeden önce burada yaşayan bir akrabama da sordum, bilgiler aldım.
O da Sakarya’nın bu özelliğini üstüne basa basa söylemişti.
Ben ise muhafazakâr bir aileden gelen bir genç olarak bu durumun benim için sorun teşkil etmeyeceğini söylemiş, atlayıp gelmiştim.
Küpe takan, dövmesi olan, saçları uzun olan (geldiğimde uzundu) bir gencin burada yaşamına o şekilde devam etmesinin bu denli zor olacağını tahmin etmemiştim. Birçok kez sokak köşelerinde gruplar tarafından sıkıştırıldım, tehdit edildim.
Okulu bırakmayı ve buradan gidip bir daha da dönmemeyi düşündüğüm oldu. Eğitimci babamın kabullenemeyeceği bu davranışı göstermedim ve saçlarımı kestirdim. Ki zaten zamanla sizlere söylenenleri duymuyor, umursamıyorsunuz. Burada yaşadıkça, sabretmeyi de öğrendim.
Şehir olarak Sakarya, sanki deprem çok daha yakın bir zamanda yaşanmış gibi görünüyor. Ya depremden sonra Sakarya’da belediye kurulması birkaç yılı aldı ya da ben yanlış görüyorum. Ara sokaklarda gezdikçe depremde yıkılmamış ancak hasar almış binalar ve hala bu binaların içinde yaşayan insanlar görüyorsunuz. Her adımı ayrı hüzün kokan bir şehir…
Son olarak; bir genç olarak bir şehirden beklentim sosyal yaşamdır. Sakarya’da gördüğüm sosyal yaşam, Çark Caddesi’ndeki kafelerden ibaret. Bu kadar fazla sayıda üniversite öğrencisinin bulunduğu bir şehirde, üniversitenin şenliklerinden başka müzik ve eğlence festivaline denk gelmemiş olmam üzücü.
Belediyelerin hakkını yememek lazım… Arada sanatçılar getirip, ücretsiz konsere katılma imkânı sunuyorlar.
Ancak ücretsiz bir konser verildiğinde, biraz geniş bir konser alanına sahip olmak gerektiği de ortaya çıkıyor.
İki yıldır Sakarya’da yaşayan bir gencin izlenimlerini okudunuz.


Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
Gösterim: 1394 | E-posta

İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 
 
 
© 2000-2019 Geyve.com Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur.